Pasifik Eurasia 5 Yıl İçinde Uzakdoğu’ya Girmeyi Hedefliyor
Pasifik Eurasia Lojistik, 2021 yılını 200 milyon TL ciro ile kapatmayı, 5 yıl içinde de faaliyet gösterdiği parkurlara Uzakdoğu ülkelerini eklemeyi hedefliyor.
Uzak Asya’dan Batı Avrupa’ya Demir İpekyolu hayalinin gerçekleşmesi için 2019 yılından bu yana ülkeler arası önemli anlaşmalara ve taşımalara imza atan Pasifik Eurasia Lojistik, 2021 yılını 200 milyon TL ciro ile kapatmayı, 5 yıl içinde de faaliyet gösterdiği parkurlara Uzakdoğu ülkelerini eklemeyi hedefliyor. Pasifik Eurasia Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, Çin’den Avrupa’ya ilk blok tren taşımasını gerçekleştirdikleri Kasım 2019’dan bu yana önemli başarılara imza attıklarını belirterek, “2021 yılı ciromuzu 200 milyon TL’ye ulaştırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıl 500 milyon ve 2023 itibariyle de milyarlık ciroları yakalayacağımızı düşünüyoruz. 5 yıl içinde de parkurumuza Uzakdoğu ülkelerini de dahil ederek Asya’nın en doğusu ile Avrupa’nın en batısını Türkiye merkezli bir lojistik platform üzerinden birbirine bağlamayı planlıyoruz” dedi.
Demiryolu taşımacılığı alanında büyük bir potansiyel gördüklerini anlatan Fatih Erdoğan, Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan, hem ticari hem de tarihi kültürel önemi ortada olan İpek Yolu’nun demiryolu ağları kullanılarak canlandırılması için öncelikle TCDD Taşımacılık ile bir anlaşma imzaladıklarını hatırlattı. BTK hattı üzerinde 2019 yılında operatörlük yapmaya başladıklarını ifade eden Fatih Erdoğan, “Bugüne kadar Asya tarafında Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Çin; Avrupa tarafında ise Avusturya demiryolları ile anlaşmalar imzalayarak Avrupa’dan Çin’e kadar tüm güzergâh boyunca demiryolu taşıması yapabilir hale geldik. Yine Rusya ile yaptığımız anlaşma sayesinde ise Rusya’yı BTK hattına dahil ederek Rusya’nın devasa kara coğrafyasının her köşesinde yer alan 35 farklı noktaya da taşıma imkânına eriştik. En önemlisi de demiryolu taşıması ile ara nakliyeleri birleştirerek daha önce uygulanmayan kapıdan kapıya teslim modelini ortaya koyarak, müşterilerimizin operasyonel yüklerini büyük ölçüde hafifletmiş olduk” dedi.
Bütün bu ülkelerin demiryolları otoriteleri ile yapılan işbirliği anlaşmalarının sadece navlun değil, ekipman kullanımı ve tedariğini de içerdiğini belirten Fatih Erdoğan, bu sayede oluşturdukları hatların sürekli işlevsel olmasının önünün açıldığını dile getirdi. Bu durumun özellikle konteyner kıtlığı yaşanan bu dönemde ihracatçılara büyük avantaj sağladığını vurgulayan Fatih Erdoğan, ülkemizin önde gelen kurum ve kuruluşlarının da demiryolunu kullanmaya başlamasının bu güzergaha ve taşıma modeline olan güveni her geçen gün artırdığını söyledi. Rail Cargo ÖBB ile bir işbirliği yaparak Avrupa için çok önemli bir adım attıklarını ifade eden Fatih Erdoğan, Halkalı- Köseköy ve Çerkezköy’den her hafta karşılıklı 16 blok tren seferi yapmaya başladıklarını söyledi. Fatih Erdoğan, böylece BTK hattı üzerinden gelen ürünlerin Köseköy HUB’ını kullanarak Avrupa’ya erişiminin ve tersi taşımalarda da yük aktarması olmaksızın müşteriler açısından tek bir muhatapla gerçekleştirilebildiğini söyledi. İhracata sağladıkları büyük lojistik avantajların yanı sıra ihracatçıların makul fiyatlarla ham maddeye ulaşma şansını da artırdıklarını ifade eden Erdoğan, İhracatçılara hammaddeye hızlı, kolay, güvenli ve uygun maliyetlerle ulaşma imkânı sunduklarının söyledi.
“BTK hattındaki taşımaların yüzde 90’ını biz yapıyoruz”
BTK hattının Kasım 2017’de açıldığını hatırlatan Fatih Erdoğan, hat üzerinden 2018’de 135 bin ton, 2019’da 200 bin ton, 2020’de 400 bin ton taşındığını söyledi. Bu yılın ilk beş ayında BTK hattının 300 bin tona ulaştığına dikkat çeken Fatih Erdoğan, “Sonuçta 2017’den bugüne ulaşılan rakam 1 milyon tondur. 2020 yılı rakamlarını 2019 ve 2018 rakamlarıyla kıyasladığımızda, şirket olarak bu hattın taşıma hacmine ne kadar büyük bir katkı sağladığımız ortaya çıkacaktır. 2021 yılında ise ilk beş ayda yakalanan hacmin 300 bin ton olması ve Avrupa taşımalarının sisteme katılması, kısa vadede yıllık 1 milyon ton hedefimize ulaşacağımızın göstergesidir. Bu hatta yapılan taşımaların yüzde 90’ı da şirketimiz tarafından gerçekleştiriliyor” dedi.
Şirket olarak yaptıkları taşımaları her yıl en az ikiye katlamak hedefiyle çalıştıklarını ifade eden Fatih Erdoğan, orta ve uzun vadeli hedeflerini şöyle anlattı:
“Orta Asya taşımalarında en önemli husus taşımaların karşılıklı olmasıdır. Maliyeti artıran en önemli unsur boş vagon ya da konteyner taşımalarıdır. Dolu-dolu çalışma sağlandığında bu etki ortadan kalkacaktır. Bu amaçla yaptığımız tüm taşımalarda karşılıklı yük bulma ana hedefimizdir. Bu dengeyi korumaya çalışıyoruz. Ülkemizde uluslararası taşımalarda ithalat ağırlıklı taşıma yapıldığından hareketle, sadece taşıma olması değil, karşılıklı olması hedefiyle ve dolayısıyla ihracat taşımalarını artırma gayretiyle hareket ediyoruz. Şirket olarak 5 yıl içerisinde başta Japonya ve Güney Kore olmak üzere Malezya ve Tayland gibi ülkelerin de dahil olduğu tüm Uzakdoğu coğrafyasını bu parkurlara dahil etmek istiyoruz. Sadece klasik konteyner taşımalarının yanında reef konteynerlarla (soğutmalı konteyner) özellikle ülkemizin yaş meyve- sebze ve beyaz et ihracatında demiryolunun aktif olarak kullanılmasının, ihracatçılarımızın bu tür ürünlerini Doğu ve Uzakdoğu coğrafyasına ulaştırmasının da önünü açmayı hedefliyoruz.”
Fatih Erdoğan, 1.520 mm ekartmanlı hattın Kars Lojistik Merkezi’ne bağlanması ile birlikte tahıl siloları, soğuk hava depoları, tehlikeli madde taşınmasına yönelik alanlara yapılacak yatırımlar sayesinde müşterilere servis çeşitliliği sunmayı hedeflediklerini anlattı. Fatih Erdoğan, “Türkiye’de İzmir, Köseköy, Mersin, Gaziantep, Kars gibi BTK hattı karşılıklı taşımalarında kritik HUB noktalarında gerekli yatırımları yapmak çok önemli. Ayrıca elleçleme ve gümrükleme yaparak ilave katma değer sağlamayı, ara nakliye sürelerini kısaltıp operasyonel verimliliği artırarak müşterilerimize sunulan hizmetin kalitesini artırmayı ve uygun navlun maliyetlerini sürdürebilmeyi hedefliyoruz. İhracatçılarımızın ürünlerini Doğu coğrafyasına ve Rusya’ya e-ticaret platformları üzerinden satabilecekleri bir pazar mantığı oluşacağını öngörüyoruz ve bu kapsamdaki çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Parsiyel yük taşımacılığı da dahil, uygun navlunlarla taşıma yaparak bu sürecin bir parçası olmayı hedefliyoruz” dedi.
Avrupa’da Green Mile uygulaması kapsamında karayolu taşımalarının giderek azalacağını, bu kapsamda oluşturdukları demiryoluyla taşıma modelinin daha da verimli hale geleceğini anlatan Fatih Erdoğan, ilave seferler koyarak bu noktada oluşacak talebi haftada 40 blok tren işletip karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Fatih Erdoğan, “Yani 5 yıl içerisinde Avrupa’dan Uzakdoğu’ya kadar uzanan bu coğrafyada ülkemizin önemli bir lojistik HUB niteliğine kavuşmasına katkı sağlayan, müşterilerine, paydaşlarına hızlı ve etkin çözümler üretebilen, 15 milyon ton taşıma hacmine ulaşabilmiş bir şirket olabilmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.