Ülkemizin marka kuruluşu Türk Loydu’nun kaptan köşkünde bir değişim gerçekleşti. Son yapılan genel kurulun ardından Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Prof. Dr. Oral Erdoğan seçildi. ‘Vakıf Yönetim Kurulu olarak tüm delegelerin desteğiyle güçlü bir kurumsal yönetim anlayışını uygulayacağız’ diyen Prof. Dr. Oral Erdoğan, IACS ile ilgili yol haritalarını, bundan sonraki hedeflerini ve planlarını Deniz Ticareti Dergisi’ne anlattı.

Yeni dönem, yeni bir yönetim… Türk Loydu ülkemizin ulusal klas kuruluşu ve çok stratejik bir kurum. Bu anlamda kafanızın içindeki yol haritanız, öncelikleriniz neler?

Türk Loydu, ülkemizin marka kuruluşudur. Türk Loydu, kurucusu olan TMMOB Gemi Mühendisleri Odası ile 1962 yılında başlayan süreçte, çok önemli adımları atmış önemli katkıları gerçekleştirmiştir.  Bu başarıda, Türk Loydu Vakfı Genel Kurulu’nda delegesi bulunan kurum ve kuruluşların çok anlamlı bir şekilde yer almış olması ve önemli bir dengeyi ifade etmesi rol oynuyor.

Her aşamada başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız olmak üzere tüm devlet kurumlarının, sektörel tarafta Deniz Ticaret Odası ve GİSBİR olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların, eğitim-öğretim kurumlarının, basın temsilcilerinin desteği ve iş birliği çok önemli, bu vesileyle çok geniş bir yelpazede ilgili kesimlerle yakın ilişkide olmalıyız.

Öte yandan, diğer klas kuruluşlarıyla karşılaştırdığımızda yapacak çok işimizin olduğu da ortada. Hedeflemeyi çok iyi bir şekilde belirlemeliyiz. Buna uygun olarak da Vakıf Yönetim Kurulu olarak tüm delegelerin desteğiyle güçlü bir kurumsal yönetim anlayışını uygulayacağız.

Türk Loydu’nun IACS üyeliği anlamında son aşamaya geldiğimiz söyleniyordu. Bu noktada öncelikleriniz neler, hangi aşamadayız, sizin yönetiminizin bu konuda nasıl bir planı olacak?

IACS’ın küresel yetki gücüne ilişkin olarak öncelikle şunu hatırlatmak isterim. Klaslamanın ve ilgili loydları, Uluslararası Denizde Can Emniyeti Sözleşmesi (SOLAS, 1974) ve Uluslararası Yükleme Sınırı Sözleşmesi Protokolü (1988) ile statü kazanmıştır. Buna göre bağımsız, öz düzenleyici ve dış denetime haiz nitelikteki klaslama kuruluşları; gemi dizaynı, gemi inşası, gemi sahipliği, gemi işletmeciliği, gemi bakım onarımı, sigortacılığı ve kiralamalarında herhangi bir ticari çıkarı olmayan kuruluşlardır. Dolayısıyla, küresel anlamda pazar payının yüzde 90’dan fazlasına sahip olan 11 üyeli söz konusu klaslama kuruluşları birliğinin bir üyesi olmak Türk Loydu için çok büyük kıymete sahiptir.

IACS üyeliği için çok uzun yıllardır önemli çalışmalar yapıldı. Bir yanda Loyd olarak başta genel kurul delegeleri ve yönetim kurulları ve aynı zamanda tüm kurum çalışanları çaba gösterirken, bir yanda da devletimiz, sektörümüz ve ilgili tüm paydaşlarımızın katkıları olmaktadır. Alt yapı açısından yapılan hazırlıkların ardından 28 Eylül 2010 tarihinde “Classification Society” statüsü için başvuru yapılmıştı; o günden bugüne çok önemli aşamalar kaydedildi. Bugün itibariyle IACS üyeliğimiz için karşı tarafa sunulması gereken tüm bilgi ve belgeler verilmiş durumdadır. Her bir IACS üyesi için olduğu gibi şu anda Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Anonim Şirketimiz de normal denetime tabidir. IACS’ın “QSCS Statement of Compliance” belgesinin alınmış olması itibariyle sürecin bu aşamada pozitif ilerlemesi anlamında Türk Loydu’nun, IACS üyelerinin de uymakta olduğu kalite sisteminden ödün vermemesi çok önemli. Biz Vakıf yönetimi olarak sürecin en iyi şekilde ilerlemesi ve en kısa sürede üye olunması için devredeyiz. Ayrıca, IACS üyesi olmak kadar üyeliği takiben onu en güçlü şekilde sürdürmek için de çalışmalarımız devam ediyor. 

Siz hem ekonomiyi, hem gemi inşayı, hem de eğitimi çok iyi bilen bir isim olarak Türk Loydu’nu nasıl hedeflere yönlendireceksiniz?

İşletmelerde hedef genellikle ilk olarak piyasa değerine odaklıdır. Bu anlamda bizim iki açıdan bakmamız gerekir. İlk olarak “Türk Loydu Vakfı Değeri”nin yükseltilmesi amaçtır. Bu çerçevede faaliyetler açısından baktığınızda, şirketler tarafında şirketlerin piyasa değerini belirlenecek vade ve seviyelerde yükseltmek hedeftir. Vakfın şirketlere bıraktığı faaliyetlerin yanısıra daönemli amaçları ve buna bağlı görevleri vardır. Tüm delegelerin verdiği ve vereceği destek ile Yönetim Kurulumuz öncülüğünde, öncelikle Türk Loydu’nun ana faaliyetlerine yönelik uzmanlar yetiştirilmesi için eğitime önem verilecektir. Vakıf yönetimi kapsamından uygulamada çıkarılmış olan eğitim faaliyetlerine en üst düzeyde yeniden yer verilecektir. Ek olarak çok daha verimli olacak şekilde bir burs politikası tanımlanacaktır. Loyd kapsamında olan her alanda proje çalışmalarına başlanacak, proje iş birlikleri yapılacak ve projeler desteklenecektir. Türk Loydu Vakfı hem veri sistemi oluşturma, hem de analiz yapma yetenekleriyle önemli bir araştırma geliştirme üssü haline gelecektir.

Türk Loydu denizde özellikle savunma sanayinde önemli işlere imza attı, bu sizin yol haritanızda ne ifade ediyor? Yurt dışı projelerinde de Türk Loydu olacak mı?

Savunma sanayi önemli teknolojik gelişmelerin öncü olarak çalışıldığı, diğer sektörlere de yol gösterici özelliği olan niteliktedir. Loydun savunma sanayi alanında önemli projelerde yer alması, kendisi için de kalitesini yukarı çekme anlamında önemli katma değer sağlamaktadır. “Milli” olan Türk Loydu’nun doğal olarak savunma sanayi projelerinde daha da fazla rol alması beklenmektedir. Burada edinilen bilgi ve beceri altyapısı ile diğer ülkelerin savunma sanayi projelerine yönelik de önemli bir pay alınması söz konusu olacaktır.

Endüstriyel faaliyetler çok farklı mecralara yöneldi. Sizin bu konudaki öngörüleriniz neler?

Çok geniş bir yelpazede KALİTE ve GÜVENCE kurumu olarak devredeyiz. Vakfımıza ait Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Anonim Şirketi; enerji tesisleri muayenesi, tehlikeli madde taşımacılığında ekipman muayenesi, risk değerlendirme (güvenlik raporu hazırlama, dahili acil durum planı oluşturma, büyük kaza önleme politikası belgesi hazırlama vb.), tahribatsız muayene (ultrasonik testi radyografik test, manyetik kaçak akışı vb.), yapı kontrol hizmetleri (köprüler, viyadükler, stadyumlar, AVM’ler, zemin kontrolleri vb.), fabrika üretim kontrolü belegelendirme, basınçlı ekipmanların belgelendirmesi, yangın söndürme sistemlerinin belgelendirilmesi, personel belgelendirmesi, sera gazı emisyon doğrulması, havacılık ve uzay sanayi kalite yönetim sistemi ve servisteki ekipman muayenesi ve periyodik bakım olmak üzere çok geniş yelpazede tecrübe sahibidir. Artık bu yeteneğini çok daha fazla kurum, kuruluş ve şirkete yönelik yaygınlaştırmak mümkündür. Bu konuda yönetim olarak çok ciddi hamleler yapacağımıza inanıyoruz.

Son olarak sektöre nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Denizcilik sektörümüzün alanında marka kuruluşu olan Türk Loydunu tüm dünyanın markası haline getirmeliyiz. Herkese görev düşüyor.

Vira Haber