'Odamızda Deniz Turizmi Çalışma Grubu oluşturu'
39 No’lu Günübirlik Gezi Tekneleri İşletmeleri Meslek Komitesi Başkanı ve DTO Meclis Üyesi Çetin Taşkent, sorunlarını ve geldikleri noktayı kısaca özetledi.
Sene 1982. Odamız 744 tacir ile İstanbul ve Marmara Bölgesi Deniz Ticaret Odası olarak toplam 25 meslek komitesi ile kurulmuştur. Bu komitelerin arasında bir komite “Hacmi ne olursa olsun her nevi yolcu taşımacılığı yat ve turistik amaçlı yolcu gemiciliği” adı altında 7145 sayılı meslek komitesi olarak kuruldu. Kuruluşta yapılan seçim sonucunda A. Çetin Taşkent (turistik yat işletmeciliği), Av. Zeki Yerebasmaz (şehir hatları işletmesi temsilcisi), Fethi Danişmen (deniz nakliyat), İsmail Kalkış (gemi acenteciliği) üye olarak seçildi. Nihat Beytüzün (turizmci) seçim sonucunda odadan ayrıldı. Bunu bu kadar detaylı yazmamdaki maksat, odamız; kuruluşunda tamamen armatör ağırlıklı olduğunu belirtmek idi. Deniz turizmi ile ilgili tek üye şahsımdı.
Geçen zaman içinde Turizm Bakanlığı'nda odamızın esamesi okunmuyordu. Ancak zamanla Bodrum, Marmaris, Antalya, Fethiye odalarımızın kurulması ve buradaki üyelerin büyük bir çoğunluğu deniz turizmi ile iştigal ettiklerinden öyle bir an oldu ki, odamızda 7145 sayılı Meslek Komitesi en kalabalık komite haline geldi.
Bu durumdan sonra 7145'den farklı isimler altında 6 adet komite oluşturuldu. Tabii ki bu zaman zarfında da Turizm Bakanlığı ile ilişkilerimiz çoğaldı. Odamızda “deniz turizmi çalışma grubu” altında 5 adet deniz turizmi ile ilgili komite ile başkanları ve turizm ile ilgili şube başkanları ile Çalışma Grubu oluşturuldu. Turizm ile ilgili komite başkanları komite üyelerinin sorunlarını ele alarak, çalışma grubunda tartışılması sonucunda oluşan sonuçlar sonrasında odamızın şube başkanlarının da katıldığı yönetim kurulu toplantısında çözüm yolları için Ankara'da ilgili mercilerle görüşmeler yapılmaktadır.
Odamızın kuruluşundan beri bu tür çalışmalara katılan biri olarak aşağıdaki ana başlıklar halinde sorunlarımızdan bahsedeceğim:
1- BAĞLAMA SORUNU
Bu sorun tüm şubelerimizi kapsamaktadır. Bununla ilgili açıklamada fazla detaya girmeyeceğim çünkü bir kangren haline gelen bu sorun odamızın bürokrasi ile ilgili yaptığı çalışmalar sonucunda umarız ki yakın zamanda çözüme ulaşacaktır.
2- ÇEKEK YERLERİ SORUNU
Bu sorun bilhassa Akdeniz'de bulunan şubelerimizin ana sorunu olup mevcut çekek yerleri de belgelerinin eksik olması neticesiyle daha da büyümektedir.
3- SİGORTA SORUNU
Bu olay 2014 senesinden beri çok büyük bir sorun olarak kanamaya devam etmektedir. Ancak odamızın bu konuda yaptığı çalışmalar neticesinde umarız ki, bu sorun da iyi bir netice ile sonuçlanacaktır.
4- SAHİL GÜVENLİK İLE SORUNLAR
Bu sorunla ilgili bir şey yazmayacağım. Bu sorunlar böyle bir makalede anlatılamayacak kadar yaşanmış büyük ve derin, anlamsız sorunlardır.
5- ÜYELER ARASINDAKİ HAKSIZ REKABET SORUNU
Bu sorun, fiyat ve kalite bakımından oluşan farklılıklar neticesinde üyelerin uyguladıkları politikalar sonunda oluşmaktadır. Hatta bu üyeler, sorunların çözümü için önerdikleri çözüm yolları tamamen serbest piyasa ekonomisine ve anayasal haklara aykırı olmasına rağmen çözümün sonucuna varacaklarını sanmaktadırlar.
6- MAVİ KART İLE İLGLİ SORUNLAR
Uygulanmaya başlanan bölgeler dahil altyapısı yeterliliğe sahip olmamasına rağmen zaman içinde yeni uygulanacak bölgeler için çok eksik altyapısı olan bu uygulamaların geçerlilik kazanması çok zor. Hatta İstanbul'da uygulamaya geçeceği söylenen uygulamanın İstanbul'daki bir komite üyesi olarak nasıl uygulanacağını çok merak etmekteyim.
7- BÜROKRATİK SORUNLAR
Bu sorunlara “torba sorunlar” da diyebiliriz. Aklımıza gelen uygulamada karşılaştığımız tüm sorunları bu torba içinde düşünebiliriz. Uzun uzun tartışabileceğimiz sorunlardır.
Geçen hafta Fethiye'de (Fethiye ve Antalya şubeleri ile) Bodrum'da (Marmaris, Bodrum ve İzmir şubeleri ile) kapsayan 39 no'lu komitem ile ilgili olarak yaptığım toplantılarda dertli olan üyelerin tek tek dertlerini, şikayetlerini dinledik.
Bu bilinen dertler ilgili olarak kendilerinin, merkez şubemizde bu konularla ilgilendiğimizi söyleyerek biraz rahatlamakta olduklarını gördüm. Ama ekonomik olarak dertlerine ise kendilerine iktisatçı bir ağabey olarak para kazanamadıklarından bahsederken, bir işin ekonomik olarak (rekabet için çok ucuz bir fiyatta) iş yapmamalarını, genel ve işletme giderlerinin gelirleri karşılamayacağını gördüklerinde bende kendilerine “zararın neresinden dönülürse kardır” diyerek kendilerinin karar vermesini istedim.
Sonra da kendilerine 55 senelik çalışma hayatımın sonuna geldiğimin, gerek ekonomik, gerekse bürokratik durumlardan dolayı bu işin rantabl olmadığını anladığımdan bu işi tasviye edeceğimden bahsettim.
Son olarak tüm çalışma arkadaşlarıma işlerinde kolaylıklar ve bol kazançlar diliyorum.
ViraHaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.