Nükleer santral Türkiye’ye 16 km
Japonya’da meydana gelen 9 şiddetindeki deprem sonrası Fukuşima Nükleer Santrali’nde olan reaktör patlamaları ve nükleer sızıntı, doğu sınırımıza sadece 16 km uzaklıkta olan Ermenistan Metsamor Nükleer Santralini akla getirdi.
Japonya’da meydana gelen 9 şiddetindeki deprem sonrası Fukuşima Nükleer Santrali’nde olan reaktör patlamaları ve nükleer sızıntı, doğu sınırımıza sadece 16 km uzaklıkta olan Ermenistan Metsamor Nükleer Santralini akla getirdi. İstanbul gibi deprem riski taşıyan bölgede 1973’te yapılan yaşlı Metsamor’un deprem direnç sisteminin olmadığı hatta nükleer yakıtını koruyacak iç koruma kalkanının (containment vessel)olmadığı belirtildi.
Ermenistan’ın Başkenti Erivan’ın 25 km güneybatısında yer alan ve Iğdır il sınırına 16 km uzaklıkta yer alan Metsamor Nükleer Santrali’nin yarattığı tehlikeye dikkat çeken bilim adamları, santralin Japonya’daki gibi büyük bir depreme dayanıksız olduğunu belirtti. ABD Utah Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve kuzeydoğu Anadolu’da çalışan KuzeyDoğa Derneği’nin Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioglu, Metsamor’un birinci reaktörünün deprem direnç sisteminin olmadığını belirtti. Şekercioğlu, daha tehlikeli olanın ise, santralde nükleer yakıtı koruyacak bir iç koruma kalkanının (containment vessel) olmadığını da belirterek Çernobil’de de aynı sistemin olmadığını vurguladı. Şekercioğlu, Ermenistan’ın enerji ihtiyacının %40’ını karşılayan santralde iki adet VVER-440 Model V230 tipi nükleer reactor kullanıldığını, 1988 depreminden sonra birincisinin calıştırılmadığını, Ermenistan’daki çevrecilerin de 1980’den beri Metsamor’un kapatılması için çabaladığını vurguladı.
Japonya’daki depremin ardından Fukuşima Nükleer Santrali’ndeki sızıntının tüm dünyayı tehdit ettiğini, depremin yaraları sarılmadan santralin tehlikesinin düşünüldüğünü belirten Şekercioğlu, Metsamor’un ise Iğdır’dan görünebilecek kadar yakın olduğunu hatırlattı. Şekercioğlu, “1988’deki Erivan depreminden sonra santral kapatılmıştı ancak Türkiye ve Azerbaycan’ın uyguladığı enerji ve doğal gaz boykotu sonucu Ermeni hükümeti santrali 1995’te yeniden açtı. Ermenistan Enerji Bakanı Yardımcısı Areg Galstyan santralin gerekirse 2031’a kadar çalışabileceğini söyledi. Hatta Cumhurbaşkanı Gül’ün 2008 yılındaki Ermenistan ziyaretinde, bu santralin ürettiği elektriğin Türkiye’ye satılması konusunda bir anlaşma da imzalandı” dedi.
Şekercioğlu,
“Dünyanın 146 nükleer santralı içinde en tehlikelisi seçildi
(http://www.diplomaticobserver.com/news_read.asp?id=1268). Çernobil de benzer eski Sovyet teknolojisi ile yapılmıştı. Bölgede yüksek şiddetteki bir deprem Metsamor’da radyasyon sızıntısına hatta çekirdek erimesine sebep olabilir. Başta Erivan, Iğdır ve Kars illeri olmak üzere milyonlarca insanın, on binlerce dönüm verimli tarım arazisinin, bölgenin zengin kuş, bitki ve memeli hayvan çeşitliliğinin kalıcı şekilde zarar görmesiyle sonuçlanabilir. Tehlikedeki 150 km çapı içinde Ermenistan, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve İran’da 5 milyon kişi yaşıyor. 25 yıldır girme yasağı olan Çernobil Radyoaktif Kirlilik Bölgesinin yarıçapı 30 km’dir. Metsamor’un 30 km yarıçapında 2.1 milyon kişi yaşıyor. http://www.ecn.cz/c10/mets.html Metsamor Nükleer Santralinin kapatılmamasıyla Ermenistan, Türkiye ve diğer ulkelerin aldığı risk korkunç boyutta. Hele de bölgenin birinci derece deprem bölgesi olması, riski büyük oranlarda arttırıyor” dedi.
Kaynaklar
http://www.ecn.cz/c10/mets.html
http://www.timesonline.co.uk/tol/news/world/article1077078.ece
http://www.diplomaticobserver.com/news_read.asp?id=1268
http://en.wikipedia.org/wiki/Metsamor_Nuclear_Power_Plant
http://en.wikipedia.org/wiki/Chernobyl_disaster
Gökhan Karakaş Milliyet Gazetesi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.