Geçtiğimiz yılki yarıştan iki kupa sahibi olan Nissan Türkiye Yelken Takımı gerçekleşecek yeni yarışta da iddiasını sürdürecek.

Nissan Türkiye, bu yıl da destekçisi olduğu 23. Bosphorus Cup’ta, IRC2 kategorisinde iki ayrı teknesiyle yarışacak. Hazırlık yarışları başlayan yarışın boğaz parkuru Cumartesi günü gerçekleşecek. Nissan Türkiye Yelken Takımı, ikonik Fifty Fifty teknesiyle dümende Bartu Özsoy yönetiminde ve ikinci teknesi Zacapa’da Selim Kakış dümenciliğinde yarışacak. Nissan Türkiye, 2016 yılından beri denizlere ve sürdürülebilir bir geleceğe destek olan yelken sporuna katkılarını Cenk Tekkaya Denizcilik ile ilerletiyor. 

Nissan’ın global sürdürülebilirlik vizyonu çatısı altında yer alan karbon nötr spor faaliyetleri bilindiği üzere Nissan’ın Formula E'deki varlığıyla dikkat çekiyor. Nissan Türkiye karbon nötr sporları destekleyen bu vizyonu Türkiye’de de güçlendirmek amacıyla İstanbul'un zengin tarihini, eşsiz coğrafyasını ve çeşitli kültürünü denizde kutlayan Bosphorus Cup'ın partneri olarak karbon nötr sporları destekliyor. 23 yıldır düzenlenen Bosphorus Cup, Türkiye'nin dünya çapında tanıttığı önemli spor etkinliklerinden biri olarak bilinirken, Nissan Türkiye bu iş birliği kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında sürdürülebilirlik çalışmalarına olan katkısını sağlamlaştırarak Nissan'ın sürdürülebilirlik vizyonuna hizmet ediyor. Bu etkinlik aracılığıyla, Nissan Türkiye sadece kültür ve turizm alanında katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çalışanlarına yelkenle hem karbon nötr olmayı teşvik eden hem de iş-özel yaşam dengesini destekleyen bir deneyim sunuyor.

İstanbul Boğazı, 19-22 Eylül tarihlerinde uluslararası yelken yarışı olan 23. Bosphorus Cup’a ev sahipliği yapacak. Bu yıl, 11 ülkeden 100 takımın katılacağı yarışta, Bulgaristan, Romanya, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Fransa, Slovenya, Rusya, Gürcistan, Yunanistan ve İngiltere’den 1.000'e yakın sporcu yer alacak. Türkiye’den doğup dünyaya açılan spor etkinliğinin bu yılki teması "Rüzgarlar Tiyatrosu" olarak belirlendi. Bu tema, İstanbul Boğazı’nı bir tiyatro sahnesi olarak ele alarak, boğazın mimarisi, doğası ve rüzgarıyla birleşen bir görsel şölen sunmayı hedefliyor.

Vira Haber