MSC' İletişim Müdürü ve Sözcüsü Giles Broom, yaptığı açıklamada, MSC'nin sahip olduğu geniş filosuyla önemli bir yakıt tüketicisi konumunda bulunduğunu söyledi.

MSC'nin, faaliyetlerini karbonsuzlaştırmak için önemli adımlar attığını ifade eden Broom, "Karbon emisyonlarımızı 2050'ye kadar kademeli olarak net sıfıra indirmek için hedefler belirledik. Sürdürülebilir küresel ticarete yatırım yapan sorumlu bir şirket olarak onlarca yıldır net sıfır taahhüdümüzün temellerini atıyoruz. Şu anda ortaklıklar yoluyla düşük ve sıfır karbonlu yakıtların, enerji dönüşüm ve verimlilik teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasının yanı sıra sıfır karbonlu esnek yakıt konseptli bir gemi üzerindeki çalışmaları ilerletiyoruz." diye konuştu.

Broom, denizcilikte enerji dönüşümü için Shell ile stratejik ortaklık kurduklarını ve 2019 itibarıyla filoya en yeni gemi sınıfı olan "Gülsün Class"ı eklemeye başladıklarını belirtti.

Çevresel performans açısından konteyner taşımacılığında yeni bir standart oluşturan bu sınıfta şu anda 16 gemileri bulunduğunu kaydeden Broom, "MSC iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz çevre için önemli planlar yapıyor. Bu yıl ilk LNG kullanan gemilerimizi faaliyete almayı planlıyoruz. 2025'ten itibaren de amonyak kullanan gemileri de filoya ekleyeceğiz. 2030'a kadar ilk net sıfır emisyon özellikli gemimizi de hizmete sokacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Broom, iklim değişikliğiyle mücadelede sektörün tüm paydaşlarının sorumluluğu bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Küresel tedarik zincirlerinin karbonsuzlaştırılmasına katkıda bulunma fırsatımızı çok ciddiye alıyoruz. Sektörün liderleri olarak, denizcilik ve liman operasyonlarımızın yanı sıra iç lojistik faaliyetlerimizdeki emisyonları da azaltmayı hedefliyoruz. 2019'da tanıtılan MSC Gülsün Sınıfı, enerji verimliliği önlemlerinin yeni gemilere nasıl entegre edileceğine dair harika bir örnektir. Buna ek olarak, gemilerimizde önemli enerji verimliliği iyileştirmeleri yaptık. Emisyonları azaltmaya yönelik bu önemli çabaları tamamlamak için hidrojen, amonyak, yakıt hücreleri, silikon, piller ve biyo-metan gibi alternatif seçenekleri araştırıyoruz. Gelecekte gemilerimize yakıt sağlayacak net sıfır karbonlu enerji kaynakları üzerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz."

Şirketin Türkiye'deki faaliyetleri

Broom, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında kilit bir coğrafi konuma sahip olduğunu ve önemli bir pazar haline geldiğini belirtti.

Türkiye'nin deniz yolu taşımacılığı ve intermodal operasyonlar için kilit bir merkez olduğunun altını çizen Broom, "MSC, 1995'ten bu yana Türkiye'de faaliyet gösteriyor ve şu anda ülke genelinde 15 ofiste 1000'in üzerinde personeliyle Türk müşterilerimize hizmet veriyor. Ofis ve destek personeline ek olarak MSC, liman ve lojistik kolları aracılığıyla ülke içindeki liman ve lojistik operasyonlarına da yatırım yaptı. Tekirdağ'da bulunan son teknoloji ürünü Asyaport 2015'te faaliyete geçti." ifadelerini kullandı.

Broom, Asyaport'un sürdürülebilir bir çevre için sürdürülebilir bir liman hedefiyle faaliyet gösteren doğa dostu bir liman olduğunu söyledi.

Asyaport'ta güneş enerjisi sistemleri, atık toplama ve geri dönüşüm, yaban hayatını teşvik etmek gibi programların uygulandığını anlatan Broom, "MSC, Türkiye'de önemli bir ayak izine sahip ve müşteri talebi doğrultusunda ülkedeki işlerini geliştirmeye devam edecek." diye konuştu.