Toplantının açılışında konuşan Capurro, Türkiye'ye geri dönmekten dolayı büyük bir heyecan duyduklarını söyledi.

Capurro, Türkiye’ye yolcu getirdikleri son süreçte, genel satış acentesi olarak faaliyet gösterirken, Şubat 2018 itibarıyla oluşumlarını MSC ofisi olarak yeniden yapılandırarak, Türkiye pazarında daha güçlü bir konuma gelmeyi başardıklarını dile getirdi.

Seyahat acentelerinin isteklerini dikkate alarak hazırlanan ve kendilerine daha etkin bir biçimde yardımcı olabilecek, doğru satış araçlarına sahip olduklarını kaydeden Capurro, “Uzun yıllar geliştirmiş olduğumuz olumlu ilişkiler doğrultusunda, acentelerimizin verdikleri desteğin giderek artacağına inanıyor, 2021 yaz döneminde, İstanbul ve Kuşadası’na gerçekleştireceğimiz Ege ve Adriyatik programlarında, hep birlikte başarılı bir yıl geçireceğimizi öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

"MSC ofisleri, direkt sistemden İstanbul ve Kuşadası için satış yapabilecek"

 Tuncel ise 5 yıl aradan sonra 2021 yılında gemilerin Türkiye’ye dönecek olması hem Türkiye’ye tekrar turist getirebilmek hem de misafirlerini Türkiye limanlarından gemiye bindirebilmenin kendilerini heyecanlandırdığını aktardı.

Tuncel, yeni yapılarıyla birlikte öncelikli olarak Türkiye limanlarının global anlamda Cenova, Marsilya, Barselona, Dubai gibi iniş ve biniş limanı olarak belirlendiğine işaret ederek, “Artık dünyanın çeşitli ülkelerinde sayısı 50’yi bulan tüm MSC ofisleri, direkt sistemden İstanbul ve Kuşadası için satış yapabilecek. Böylece farklı ülkelerden gelecek yolcular, İstanbul ve Kuşadası’nı günübirlik gezmek yerine, Türkiye’ye uçarak, gemiye direkt buradan katılma imkanı elde edecek.” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul ve Kuşadası önde gelen limanlar arasında

Özel cruise operatörü MSC Cruises, Türkiye’deki 15’inci yılında İstanbul ve Kuşadası’nı önde gelen limanlar arasına dahil etti. Türkiye ofisindeki yeniden yapılandırma kapsamında pazarda daha güçlü bir konuma gelen MSC Cruises, 2021 yaz sezonunda, 2 gemi ile Türkiye limanlarına geri döneceğini açıkladı.

Ege & Adriyatik ve Doğu Akdeniz programlarını gerçekleştirecek gemiler ile hem İstanbul hem de Kuşadası, şirketin seyahat programında önemli birer iniş ve biniş limanı olarak belirlendi.

MSC Fantasia, 25’er kez İstanbul ve Kuşadası’na uğrarken, MSC Lirica ise sezon boyunca 23 kez Kuşadası’nı ziyaret edecek. Gemiler bu sürede Türkiye’ye ortalama  212 bin 500 yolcu taşıyacak ve Türkiye’den 10 bin misafiri ağırlayacak.

MSC Fantasia’nın 2021 Nisan ve eylül ayları arasındaki 9 günlük programına göre, İstanbul, Efes Antik Harabeleri’nin yakınındaki Kuşadası, olimpiyatların doğduğu şehir Katakolon, kara turlarıyla Atina, Pire, Korfu Adası, İtalya’daki Bari ve Venedik ile Kuzey İtalya’daki Trieste Limanı, geminin İstanbul’a dönmeden önce uğrayacağı duraklar olacak.

MSC Lirica, Mayıs 2021’den Eylül 2021’e kadar Kuşadası’dan Pire’ye 7 gecelik seyahatler sunacak ve seyahat programına göre Kuşadası’na geri dönmeden önce Mikonos Yunan Adası’na, Haife Israil’e, Limassol Kıbrıs’a ve Rodos’a uğrayacak.

MSC Fantasia

MSC Fantasia, geniş misafir portföyünün, özellikle de ailelerin deniz yolculuğu esnasında ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Tenis kortlarından basketbol sahalarına, mini golf sahasından jogging parkuru ve spor salonuna, aqua park tesisinden Formula 1 simülatörü ve 4D sinemaya kadar gemide çeşitli spor ve eğlence faaliyetleri bulunuyor.

Dinlenmek ve rahatlamak isteyen misafirler için ise MSC Aurea Spa, pek çok bakım ve terapi seçeneği sunuyor. Ana restoranlarının yanı sıra, dünya mutfaklarından da örnekler sunulan özel yemek alanlarında pek çok lezzeti ve otantik yemekler misafirlerle buluşuyor.

MSC Fantasia, MSC Yacht Club ile misafirlerine lüks bir deniz yolculuğu deneyimi sunarken, yenilikçi “gemi içinde gemi” konseptine sahip MSC Yacht Club, gemi güvertesinin ön kısmında bulunan özel yüzme havuzu, solaryum, özel restoran, 24 saat butler hizmeti gibi özellikleriyle ayrıcalık ve mahremiyet arayan, detaylara önem veren misafirler için uygun bir seçenek sunuyor.

MSC Lirica

MSC Lirica, 992 kabini ile zarafeti, konforu ve misafirperverliği merkeze alan benzersiz bir deniz yolculuğu deneyimi sağlıyor. Gemideki fuaye alanlarının görkemi ve boydan boya camla kaplı salonların sunduğu ferahlığın hakim olduğu atmosfer misafirlerle buluşuyor.

 Beverly Hills Bar veya gösteri öncesi kokteyli için buluşma yeri olan geleneksel İngiliz tarzıyla donatılmış Lord Nelson Pub da dahil olmak üzere pek çok salon ve bar seçeneği bulunan gemide, aileler için ise her yaştan çocuğa hitap eden programlı aktivitelerin yanı sıra bir su parkı ve iki yüzme havuzuna ek olarak LEGO Group ve Chicco iş birliği ile bir çocuk oyun alanı yer alıyor.

MSC Aurea Spa, yorgunluğunu atmak isteyenlere geniş imkan sunarken, Broadway Tiyatrosu ise misafirlerini her gece eğlenceye davet ediyor. İki ana restoran, bir büfe ve popüler Kaito Sushi Bar seçenekleri sayesinde misafirler, istekleri doğrultusunda yemeklerinin tadını çıkarabilecek.

Vira Haber