Midye Üretiminde Gıda Güvenliği Haftalık Analizlerle Sağlanıyor
Türkiye'nin önemli midye üretim merkezlerinden Balıkesir'in Erdek ilçesindeki çiftliklerde gıda güvenliği bakımından her hafta su ve üründen numune alınarak analize gönderiliyor.
Narlı Mahallesi Sarıburun mevkisi açıklarında 2015'te kurulan yıllık 1000 ton kapasiteli midye çiftliğinde üretim devam ediyor.
Yavru tutundurma halatlarıyla büyütülen ve yaklaşık 1 yıl sonra hasat edilen midyeler yurt içinin yanı sıra Avrupa, Orta Doğu ve Arap ülkelerine satılıyor.
Tesis sorumlusu Su Ürünleri Mühendisi Erdil Uzunoğlu, AA muhabirine, Tarım ve Orman Bakanlığının "Avcılık veya Yetiştiricilik Yoluyla Elde Edilen Çift Kabuklu Yumuşakça Üretim Alanlarının Belirlenmesi, Sınıflandırılması, Ürün Alımına Açılıp Kapatılması ve Numune Alımına İlişkin Uygulama Talimatı" doğrultusunda faaliyet gösterdiklerini söyledi.
Uzunoğlu, yetiştirdikleri ürünlerden ve sudan her hafta istisnasız numuneler alınarak Bakanlığın akredite laboratuvarlarına gönderildiğini aktardı.
Biyotoksin ve toksik fitopilankton analizlerinden çıkan sonuçlara göre kendilerine "nakil menşe belgesi" verildiğini belirten Uzunoğlu, "Ona göre ürünümüzü hasat edip satabiliyoruz. Ürünler insan tüketimine uygun değilse zaten hasadınıza izin vermiyorlar. Bununla ilgili nakil yapamıyorsunuz, iç ve dış piyasaya sunamıyorsunuz. Eğer zararlı bir durum söz konusu olursa ki bu zamana kadar herhangi bir şeyle karşılaşmadık, insan sağlığına zararlı bir durum varsa ürün imhasına kadar eylem planları var." diye konuştu.
"Vatandaşlara tavsiyemiz, özellikle işletme ruhsatı olan yerlerden midyelerini afiyetle yesinler"
Gıda tüketiminde risk olmasa da herhangi bir belirti durumunda bile çiftliklerden haftada 2-3 kez hatta her gün numune alındığını anlatan Uzunoğlu, şunları kaydetti:
"Vatandaşlara tavsiyemiz, özellikle işletme ruhsatı olan yerlerden midyelerini afiyetle yesinler. Ürünün menşesini, etiket bilgilerini, ne zaman hasat edildiğini, paket edildiğini sorabilirler. Kaçak avcılıkla yapılan ürünlerde risk var. Aslında bu durum sadece müsilaja has değil, normal şartlarda da kaçak ürünlerde risk var. Devletimiz de bununla mücadele ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığının yetiştiricilik izni verdiği çiftliklerden piyasaya sunulan ürünlerde toksik ve mikrobiyal bir yük kesinlikle yoktur. Olduğu zaman zaten piyasaya girişine izin verilmiyor."
Uzunoğlu, müsilajın midyelerin gelişmesini olumsuz etkilediğini ancak insan sağlığı açısından herhangi bir zararlı durumun olmadığını bildirdi.
Erdek'te dalış yaparak müsilajın etkilerini inceleyen su altı belgesel yapımcısı Tahsin Ceylan ise midyelerin suyu süzerek yaşamlarını sürdürdüğünü ifade etti.
Aynı bölgede daha önce de dalış yaparak midye çiftliğini görüntülediğini dile getiren Ceylan, askıda midye yetiştiriciliğinde denizin dibindeki zararlı maddelerin ürünü etkilemediğini belirtti.
Ceylan, herhangi bir olumsuzluğun bulunup bulunmadığının kontrolü için numune alma işleminin devam etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.