10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni etkinlikleri çerçevesinde organize edilen ”Akdeniz'de Göçmen Sorunu" başlıklı konferans sona erdi. Ataköy Shereton’da yapılan ve bu sabah saat 10.00’da başlayan konferansta uluslararası bir problem olan göçmen sorunu konuşuldu.

HİÇBİR İNSAN EVLADININ VİCDANININ KANAMAMASI MÜMKÜN DEĞİL

Bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar yüzünden meydana gelen mülteci sorununa dikkat çekmek için böyle bir organizasyon düzenlediklerini söyleyen Deniz Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Recep Canpolat, “Uluslararası bir konferans düzenleyerek göçmenlerin yaşadıkları sorunları dünya gündemine getirmenin faydalı olacağını düşündük” dedi. Özellikle kıyı ülkelerinde yaşayan binlerce insanın yeni bir hayat kurmak amacıyla kendilerini denizlere attığını ifade eden Canpolat, ailesiyle birlikte Türkiye’den Yunanistan’a geçerken boğularak cesedi sahile vuran Suriyeli bebek Aylan için “Tabiri caizse insanlık kıyıya vuruyor” ifadesini kullandı. “O fotoğrafı gördükten sonra hiçbir insan evladının vicdanının kanamamasının mümkün olmadığını düşünüyorum” diyen Canpolat, “O insanlar bizim insanlarımız, bölgenin insanları ve tek istekleri özgür bir hayat yaşamak. Bunun için cesetleri kıyıya vuruyor” diye konuştu. Bu büyük sorunu çözme noktasında faaliyet gösterebilecek ülkelerin temsilcilerinin de konferansa katıldığını belirten Canpolat, sorunun çözülebilmesi için bütün dünyanın birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.

GÖSTERGELER KAÇAK GÖÇMENLERİN SAYISININ ARTACAĞINI SÖYLÜYOR

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Özkan Poyraz, göstergelerin bölge ülkelerindeki istikrarsızlığın devam etmesi sonucunda kaçak göçmenlerin sayısının artacağını gösterdiğini belirtti. 2010 yılından itibaren azalma gösteren kaçak göçmen sayısının 2012 yılıyla birlikte yeniden artışa geçtiğini söyleyen Poyraz, bu artışın temelinde Suriye’de yaşanan karışıklıklar ve insan yaşamına yönelik tehditlerin olduğunu ifade etti.  Türkiye’nin Suriye vatandaşlarına açık kapı politikası uyguladığını belirten Poyraz, buna sebep olarak Türkiye’nin komşularının coğrafi olarak göçmenlerin geçişine müsait olmamasını gösterirken, Türkiye’nin güney sınırının bu açıdan daha müsait olduğunu belirtti ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi komşusu Yunanistan sayesinde Avrupa’ya geçişin göçmenler tarafından tercih edildiğini söyledi. “Yüzlerce insan küçücük teknelere tıka basa dolduruluyor” diyen Poyraz, umut tacirlerinin de bölge halkının çaresizliğini değerlendirdiğini söyleyerek, “2014 yılı ile 2015 yılının ilk çeyreği karşılaştırıldığında kaçak göçmenlerin sayısında yüzde 233 oranında artış olmuştur. Düzensiz göçteki artışa sebep olan bir başka faktör ise "hayalet gemiler" adı verilen gemilerdir. Yaşlı, bakımsız ve emniyetsiz eski ticari gemiler kötü niyetli insanlar tarafından satın alınıyor. Bu gemiler İtalya gibi daha uzak mesafelere insan ticareti yapmak için kullanılıyor” diye konuştu. Poyraz, “Uluslararası camiada Türkiye hayalet gemilere geçiş veren ülke olarak gösterilse de özellikle Mısır, Libya, Lübnan ve Suriye gibi ülkelerde göçmen taşımacılığı yapan ve bu işle uğraşan şirketler de gözardı edilmemelidir” ifadelerini kullandı. Poyraz bu konuyla ilgili, “Gerek bakanlığımız ve gerekse bölgede faaliyet gösteren Sahil Güvenliği Komutanlığı’mız, beraber yaptıkları çalışmaların neticesinde 2015 yılında Avrupa’ya ulaşan tek bir "hayalet gemi" bile olmamasını sağlamıştır” diye konuştu.

BU SEFER FARKLI, BU KAÇIŞ ÖLÜMDEN KAÇIŞ

“Bizde Eylül ayı hüzün ayıdır” diyerek konuşmasına başlayan İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, “Bize insanlığın yüklemiş olduğu bir misyon var. Biz denizciyiz ve denizde olan bir kaçak göç sorununun nasıl idare edilmesi gerektiğini tartışacağız” dedi. “Denizciler olmasa dünyanın yarısı açlıktan, yarısı soğuktan ölür” diye bir deyim olduğunu söyleyen Kalkavan, bu konferansın kendisine ilk kez sunulduğunda bu kadar güncel olmadığını fakat şimdi durumun çok daha farklı bir boyuta taşındığını belirtti. “Bugün herkesin isteyerek ya da istemeyerek dikkat etmek zorunda olduğu, en azından dile getirip konuşmak zorunda olduğu bir durum” diyen Kalkavan, 10 yıl önce çok farklı düşündüğünü belirterek, “Bugün gelinen noktada kaçak göçmenlere yardım etmemiz gerekli” dedi. 10 yıl önce göçmenlerin ülkelerinde kalmaları taraftarı olduğunu söyleyen Kalkavan, bugün ise mültecilerin ülkelerini terk etmelerinin çok daha ciddi bir sebebi olduğunu dile getirdi. “Bir tarafta göçle ilgili suçlar var, yasak var” diyen Kalkavan, “Ama bugün geldiğimiz noktada fikrimi değiştirdim. Biz köprü başıyız, yani köprüyü tutarız” diye konuştu. “Türkiye bu sorunla ilgili kilit bir noktada” diyen Kalkavan, “Türkiye’nin bir tarafında savaş ve kavga, bir tarafında ise iyilik güzellik. Eskiden kaçak göçmenleri yakalayıp gemiye iade etmeye çalışıyorduk, ama bu kaçış farklı, bu normal bir kaçış değil, bu kaçış ölümden kaçış” diye konuştu. “Bu insanlar isteyerek bu duruma düşmedi” diyen Kalkavan, “Bu insanlar gönüllü olarak da göçmen olmadı. Bir insanın yurdunu, doğduğu toprakları terk etmesi çok kolay bir şey değil. Göç deyince dünya artık bu resmi (Cesedi kıyıya vuran Suriyeli Aylan bebeğin fotoğrafı) hatırlamak zorunda. Bu bir ajitasyon değil. Eğer biz güçlüysek, eğer zenginsek bu insanlara yardım etmek zorundayız” mesajını verdi.

Virahaber.com