Metin Kalkavan denizcilik sektörünü anlattı
Bloomberg HT’nin canlı yayınına katılan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, savunma sanayi ve kruvaziyer turizmiyle ilgili gelişmeleri anlattı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Bloomberg HT televizyonunun canlı yayınında Ali Çağatay’ın savunma sanayi ve kruvaziyer turizmi ile ilgili sorularını cevapladı.
Çağatay ilk olarak Metin Kalkavan’a “Katar’ın başkenti Doha’da 12-14 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Denizcilik Savunma Fuarı ve Konferansı DIMDEX 2018’de Türkiye adeta gövde gösterisi yaptı ve önemli anlaşmalar imzalandı. Orda tam olarak neler olduğunu anlatır mısınız?” diye sordu.
Fuarda en büyük katılımı gösteren ikinci ülke olduğumuzu belirten Kalkavan, DIMDEX Fuarı’nın ambargo uygulamasına rağmen 38 ülkenin katılımıyla gerçekleştirildiğini ve Katar’dan sonra en dikkat çeken ülkenin Türkiye olduğunu anlattı. Savunma Sanayi’nin katma değeri çok yüksek ürünler ihraç edilmesine olanak sağladığına dikkat çeken Kalkavan 39 firma ile fuarda yer alan Türkiye’nin ilk defa 800 milyon Euro gibi rekor bir anlaşmaya imza attığını belirtti.
Özellikle üç tersanenin yaptığı anlaşmalardan bahseden Metin Kalkavan “Anadolu Tersanesi (ADİK) iki savaş eğitim gemisi anlaşması yaptı. Yonca Tersanesi, sekiz adet, Ares Tersanesi ise dokuz adet bot anlaşması imzaladı” dedi.
“ARTIK DÜNYAYA KNOW HOW SATIYORUZ “
Piri Reis Üniversitesi’nin Katar Deniz Harp Akademisi’ni yöneteceğini de vurgulayan Kalkavan, tüm bu gelişmelerin önünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığını belirterek “O olmasaydı yapamazdık. Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve müsteşarlarımız bu konuda çok büyük bir görev üstlendiler ” dedi.
Ali Çağatay’ın ‘Harp Akademisi eğitim modelinin sadece körfeze değil, Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkeleri gibi dünyanın diğer bölgelerine de götürülüp götürülemeyeceği’ sorusu üzerine de Kalkavan, “Savunma sanayi enteresan bir alan. Paylaşımı yapmış ülkeler sizi o alana sokmak istemiyor ama biz MİLGEM projesiyle artık varız dedik ve bu projeyi Batılı bir ülkenin elinden aldık. Piri Reis Üniversitesi ile geleceğin genel kurmay başkanlarının ve yöneticilerinin yetişeceği bir okulu yöneteceğiz. Bu çok önemli ve değerli bir nokta çünkü artık dünyaya know how satıyoruz” dedi.
“TÜRKLER ARTIK UÇAK GEMİSİ YAPIYOR”
Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın LPD (Havuzlu Çıkarma Gemisi) olarak ihaleye çıkardığı ve daha sonra LHD'ye (Havuzlu Helikopter Gemisi) dönüştürdüğü, Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD) TCG ANADOLU hakkında da bilgi veren Kalkavan; çok amaçlı amfibi hücum gemisinin önümüzdeki sene suya ineceğini ve dünyada bu gemiye sahip 10 ülkeden biri olacağımızı dile getirdi.
“Türkler artık uçak gemisi yapıyor” diyen Kalkavan, ayrıca TCG ANADOLU’da 1450 personelin çalışabileceğini fakat kurtarma sırasında 5 bin kişi alma kapasitesine ve devasa sistemlere sahip olduğunu, içine 14 uçak ve tank alabildiğini, dolayısıyla modern dünyanın uçak gemilerinin artık bu tip gemiler olduğunu vurguladı.
“GALATAPORT GİBİ ÜÇ PROJE DAHA OLMALI”
Kruvaziyer turizmi hakkında da konuşan Metin Kalkavan, kruvaziyer turizminin dünyada sadece birkaç ülke tarafından domine edildiğini ve Türkiye’de kruvaziyer gemi yapma projelerinin finansman bulma zorluğundan dolayı gelişemediğini vurguladı.
“Bizim için önemli olan kruvaziyer gemiler üretmek değil, onları ülkemize çekmek. Bu yüzden de liman altyapılarını geliştirmemiz gerekiyor” diyen Metin Kalkavan son olarak Galataport Projesi’nden de bahsetti. 1970’li yıllarda Türkiye’nin kruvaziyer gemileri için merkez ülke olduğunu hatırlatan Kalkavan “İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Bu sebeple Galataport gibi en az iki ya da üç kruvaziyer limanı projesi daha olmalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız Ataköy’den Kumkapı’ya uzanan bir bölgede konu üstünde çalışıyor” dedi.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.