Mersin'de 5 ayda denizden yaklaşık 500 ton çöp çıktı
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, hem havadan hem de denizden denetimlerini sürdürüyor. Ekipler, 5 ay gibi bir sürede deniz süpürgesiyle 350 kamyon yaklaşık 500 ton çöp çıkardı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, Mersin sahillerini gece gündüz temizliyor. Hem havadan hemde denizden denetimlerini sürdüren ekipler, 5 ay gibi bir sürede deniz süpürgesiyle denizden 350 kamyon yaklaşık 500 ton çöp çıkardı. Ekipler açıklarda denizi kirleten büyük teknelere de anında müdahale ederken, geçen yıl 5 milyon, bu yılda 7 aylık sürede yaklaşık 3 milyon lira idari para cezası kesti.
Mersin Büyükşehir Belediyesi denizlerin temizliği için 7 gün 24 saat çalışmalarını sürdürüyor. Hem havadan hem de denizden çalışma yürüten ekipler, bir yandan denizleri temizlerken bir yandan da denizleri kirletenlere anında müdahale ediyor. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı'na bağlı ekipler, deniz süpürgesi, bir hızlı bot ve deniz denetim teknesiyle günlük denetimler ve temizlik yaparken, 5 aylık dönemde deniz süpürgesiyle denizden 350 kamyon yaklaşık 500 ton çöp çıkardılar. Ayrıca belediyeye ait helikopter ile de hemen hemen hergün hava denetimine çıkan ekipler, denizi kirleten tekneleri havadan tespit ederek idari para cezası uyguluyor. Yaptıkları çalışmalarla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Bülent Halisdemir, başkanlıklarının 5 müdürlükten oluştuğunu söyledi. Müdürlüklerinden en etkili olanlarından birinin de Deniz Denetimi ve Hizmetleri Şube Müdürlüğü olduğunu belirten Halisdemir, "Denizlerde yetkili olduğumuz alanlardaki her türlü deniz kirliliğinin önlenmesi, giderilmesi, denetimi, kontrolü ve idari yaptırım kısmıyla uğraşmaktayız. Amacımız yaşanılabilir bir çevre, yaşanılabilir bir denizi tüm halkımıza bırakmak. Deniz kenti olan Mersin'de hepimizin mutlu, huzurlu olacağı bir ortamda yaşamak istiyoruz. Bu konuda elimizden geldiğince, Başkanımızın da bize vermiş olduğu destekle, yetkiyle çalışmalarımızı sürdürüyor" dedi.
"350 kamyon yaklaşık 500 ton çöp topladık"
Çamlıbel Balıkçı Barınağı'nda bulunduklarını kaydeden Halisdemir, "Buradaki teknelerimizin meydana getirmiş olduğu atık sular, katı atıklar, sintine sularını düzenli olarak alıyoruz. Bu hizmeti yaparken de bütün teknelerimizin ayaklarına giderek yapıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın bir projesi olan 'mavi kart' sistemiyle tüm teknelerimizi kayıt altına aldık ve oluşturdukları atık sularını bu kart sistemiyle takip ediyoruz. Böylece denizlerimize bunları atmalarını engelliyoruz. Bu çalışmaları Çamlıbel Balıkçı Barınağımız içinde yürütüyoruz. Yine burada deniz yüzeyinde meydana gelen kirliliği hem personelimiz filelerle, çöp toplama aletleriyle alıyorlar hemde bu yıl bir deniz süpürgesi aldık. Deniz süpürgemiz de yüzeyde meydana gelen hem büyük gemilerimizden hem küçük teknelerimizden kaynaklanan yüzeydeki kirliliği önlemeye yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 5 ay gibi bir sürede 350 kamyon yaklaşık 500 tona yakın çöp topladık" diye konuştu.
Amaçlarından birinin de denizi kirletenleri caydırmak olduğunun altını çizen Halisdemir, "Kirlenmiş denizi temizlemek çok zor. Bizim amacımız denizi kirlenmesini önlenmek. Bu farkındalığı vermek için tekne sahipleriyle, gemi acentalarıyla herkesle diyalog halindeyiz. Kirletmeyelim, bu deniz hepimizin diyoruz. Kirlenmiş bir şeyi temizlemek çok zor. Biz süpürgenin yanından 2017 yılında bir deniz denetim teknesi, 2018 yılında da bir hızlı bot aldık. Bu teknelerimizle açıklardaki gemilerimizden meydana gelebilecek her türlü kirliliğe anında müdahale etmek, önlemek, gerekirse de idari yaptırım cezası uyguluyoruz. Çünkü biz istiyoruz ki kimse denizlerimiz kirletmesin, bu deniz yaşanılabilir bir yer olsun, tüm vatandaşlar bu sahillere gelsin dilediği gibi denize girsin" ifadelerini kullanıyor.
Yetki alanlarının belirli yerler olduğunu dile getiren Halisdemir, "Yetki alanımız 2 tane liman. Biri Balıkçı Barınağının bulunduğu bölge biri de Taşucundaki liman. Buralardaki denetimlerimizi düzenli olarak yapıyoruz ve her türlü kirliliğin önüne geçmeye çalışıyoruz. Ayrıca gemi demir alanı dediğimiz merkez limanın karşısında açıklarda yaklaşık 900 metre genişliğinde bir alanda çalışma yapabiliyoruz. Dolayısıyla Susanoğlu, Kızkalesi, Silifke açıklarında yetki alanımız bulunmuyor. Oralarda sahil güvenlik yetki alanı var. Bununla ilgili uzman ekiplerimizi yetiştirdik. Bununla ilgili arkadaşlarımız sınava girdiler, eğitim aldılar, belge aldılar. Mersin sahillerinin bize verilmesi için bakanlığa resmi başvuru yaptık. Büyükşehir Belediyesi olarak daha geniş alanlarda hizmet vermek, kirliliği önlemek için çabalamak istiyoruz. Bakanlığımız bu yazdığımız yazılara, başvurularımıza olumlu bakıyor. Şu anda oradan gelecek cevabı bekliyoruz. O yazı gelene kadar yetki alanımız bu alanlarla sınırlı" şeklinde konuştu.
"Şu ana kadar bu yıl 3 milyona yakın idari para cezası kestik"
Denizleri kirleticinin 2 kaynaktan meydana geldiğine vurgu yapan Halisdemir, "Birincisi deniz araçlarından. İkincisi de karasal kirlilik. Deniz araçlarından yapılan kirliliğe karşı sahil güvenlik, biz elimizden geldiği kadar çalışıyoruz. Başkanımız çevre konusunda çok duyarlı. Her türlü isteğimizi istisnasız yerine getiriyor. Bu çalışmalarla ilgili belediyemize ait helikopterle hemen hemen her gün deniz denetimi yapıyoruz. Açıklara gidiyoruz, Taşucu'na kadar gittiğimiz oluyor ve buralarda gemilerden kaynaklı herhangi bir kirletici varsa anında müdahale ediyoruz, gerekirse idari yaptırım cezası uyguluyoruz. 2017 yılında 5 milyon liradan fazla gemilere ceza kestik. Bu yılda şimdiye kadar 3 milyona yakın ceza kestik. Biz tabi ceza kesmek için uğraşmıyoruz, denizlerin temiz kalması için uğraşıyoruz. Denetimleri daha çok artıracağız. 24 saat usulüyle göre çalışıyoruz. Denizimizi koruyacağız, bunda kararlıyız. Hiç kimsenin bu denizleri kirletmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi.
"En büyük kirletici plastikler"
Derelerden gelen kirliliğin yüksek olduğuna dikkat çeken Halisdemir, "Halkımızdan rica ediyoruz, lütfen atıklarımızı derelere, denizlere, ormana atmayalım. Mümkün olduğunca çöp toplama yerlerimize atalım. Böyle yapmayınca bunlar daha sonra derelere giriyorlar, oradan denizlere geliyorlar. En büyük kirleticilerde plastikler. Günümüzde artık mikro plastiklerin olumsuz yönleri diye konu var. Bizde bu konuda ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bu mikro plastikler hem balıklarımızın hemde deniz kaplumbağalarının midesinde birikiyor. Bazı balık türlerini biz tüketiyoruz ve dolayısıyla doğrudan bu mikro plastikler bizim midemizde birikiyor. Bunlar ilerde çok ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Bunu önlemek için halkımızdan lütfen özellikle plastikleri çöp alanlarına atalım. Lütfen derelerimize, denizlerimize herhangi bir atık atmayalım" diye konuştu.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.