Akdeniz'in önemli deniz dibi ekosistemlerinden olan ve yaşam sürdükleri bölgelerde biyolojik çeşitliliğin yükselmesinde kilit rol üstlenen sert mercan kolonileri, son yıllarda daha hassas araştırmalara konu oluyorlar. Çanakkale Boğaz habitatı koşullarında yaşama adapte olan türlerin bazıları nesli tehlike altında olduğundan mercanlar hassasiyet arz ediyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi'nden araştırmacıların 2009 yılında başlattıkları mercan koloni gözlemleri devam ediyor.  2013 yılında gerçekleştirilen uluslararası mercan projesi UNDP-GEF/SGP'nin ve  2015 yılı Çanakkale Valiliği destekli Sualtı Biyoçeşitliliği Koruma Projesi'nin ardından türler üzerindeki farkındalık arttırılmış ve balıkçıların belirli bölgelerdeki faaliyetlerine ilişkin özel hassasiyet göstermeleri gerektiğine dikkat çekilmişti.  
Uzmanlar uyarıyor
Özellikle Cladocora caespitosa türünün yoğun dağılım gösterdiği ÇOMÜ Dardanos yerleşkesinin olduğu bölgede, turuncu şamandıra ile belirlenen mercan alanında, şamandıra çevresinde 500 m çaplı mesafe boyunca kesinlikle çapa atılmaması gerekmektedir.  
Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi, proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Barış Özalp'in verdiği bilgilere göre, uzun zamandır bölgede yapılan izleme çalışmaları ekolojik yapının bozulduğunu gösteriyor. Türler, yavru balıklara ve karideslere barınma alanı oluştururken 20-25 yıl gibi sürelerde koloni boyuna ulaşan "C. caespitosa" tek çapa darbesiyle kırılabilmekte ve beyazlayıp ölüyor. 
Boğazın biyoçeşitliliğinin yükselmesinde türün kilit önemde olduğuna altını çizen Özalp, nesli tehlike altındaki türler listesinde belirtilen mercanların korunmasına gerektiğine dikkat çekti. "Balıkçılarımızdan özel hassasiyet bekliyoruz. Şamandıra bölgesinde çapa atmamak ve türü korumak sizin elinizde. Biz bunu yasaklamalarla, cezalarla, dayatmalarla yapmak istemiyoruz. Tür, ekonomik değeri olan bir bentik canlı değil. Ancak, bentik bölgede kayalık substratın oluşmasını destekleyen en önemli türlerden birisi.  Ayrıca türün, "reef-building" yani resif-kommünite oluşturma özelliğine sahip bir mercan olması, diğer denizel canlıların barınma ihtiyaçlarına da direk fayda sağlamaktadır. 
"Çanakkale Boğazı'nda sahip olduğumuz denizel biyoçeşitliliği kaybetmek istemiyorsak herkes üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmalı. İdari yasaklama yapmak çözüm değil. Vicdanı koruma en iyi yöntemdir. Koruma alanı olarak statü kazandırmak istediğimiz bir bölgede, (ki ilerleyen aylarda çapa atımı konusunda Güzelyalı bölge hedef olmak üzere balıkçı toplantıları gerçekleştirilecek) tekneli olta balıkçılarının çapa atmadan faaliyetlerine devam etmesi, deniz sevgimizin en güzel örneği olacaktır" dedi.  

ViraHaber.com