Meke Gölü ve obruklar 'jeopark' olma yolunda
Görünümü dolayısıyla "dünyanın nazar boncuğu" olarak adlandırılan Meke Gölü ile Acıgöl'ün yapılacak çalışmalarla turizm potansiyelinin artırılması hedefleniyor.
Konya'nın Karapınar ilçesinde tarımsal faaliyetin artmasına bağlı yer altı su seviyesinin azalmasıyla son 18 yılda 320 obruğun oluştuğu bölgenin, UNESCO Küresel Jeopark Ağı'na girmesi için çalışma yürütülüyor.
Karapınar-Ereğli kara yolunun 7. kilometresindeki, görünümü dolayısıyla "dünyanın nazar boncuğu" olarak adlandırılan Meke Gölü ile Acıgöl'ü yerli ve yabancı turistler ziyaret ediyor.
Volkanik patlama sonucu 5 milyon yıl önce meydana gelen kraterin zamanla suyla dolmasıyla oluşan Meke Gölü, büyüleyici manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
Çok sayıda yerli ve yabancı turistin kamp yaptığı bölge, küresel ısınma, bölgedeki sulu tarımın yaygınlaşması ve yer altı su seviyesinin çekilmesiyle yaz aylarında kurudu. Meke Gölü, son günlerdeki yağışlarla kısmen canlandı.
Fotoğraf ve doğa tutkunlarına her mevsim ayrı güzellikler sunan bölgede, göl ve obruklar için UNESCO Küresel Jeopark Ağı'na kazandırılması için çalışma başlatıldı.
"KURAKLIK VE OBRUKLA ÇOK GÜNDEME GELİYOR"
Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, yaptığı açıklamada, jeolojik miras alanlarının gelecek nesillere aktarılması gereken doğal oluşumlar olduğunu söyledi.
Türkiye'de UNESCO Küresel Jeopark Ağı'na giren tek yerin Kula Volkanik Jeoparkı olduğunu anımsatan Arık, şöyle konuştu:
"UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 2014'te bir toplantı yaptı. Bu toplantıda da temel konu Türkiye'den önerilecek olan UNESCO Küresel Jeopark Ağı listesinin oluşturulmasıydı. Biz Karapınar ve çevresinin jeolojik miras listesine alınmasını önerdik. Ülkede önerilen 60 yer arasında ilk sırada Karapınar bölgesi yer aldı. Bunun üzerine burayla ilgili tanıtım çalışmalarına başladık. Zaten oldukça bilinen bir bölge. Özellikle kuraklık ve obrukla çok gündeme geliyor. Çalışmalarımız devam ediyor ancak desteğe ihtiyaç var"
Kente gelen turistlerin bölgede konaklaması ve ziyaret noktası olması için çalışma yaptıklarını anlatan Arık, çevredeki doğal oluşumun jeolojik miras alanı olarak önerilmesini sağladıklarını aktardı.
"DESTEK OLURSA 2 YIL İÇİNDE BURAYI JEOLOJİK MİRAS YAPABİLİRİZ"
Arık, Konya Jeoloji Mühendisleri Odası'nın da desteğiyle çalışmalara başladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Büyükşehir Belediyesi ve AFAD da ilgileniyor. Büyükşehir Belediye Başkanına da durumu ilettik. Önümüzdeki aylarda bu çalışmaların daha ciddi bir platforma oturtulması ve jeolojik miras alanı olarak ilan edilmesi gündeme gelecektir. Bu çalışmalar sadece bilimsel anlamda değil halk, yerel yönetimler, kamu kurumları ve STK ile olur. Dünyada bu alanlar çok fazla değil, 20-25 civarı yer var. Karapınar çevresini bunların arasına katabilirsek çok önemli bir kazanım olacak. Buranın tanıtımına, korunmasına, alt yapı ve üst yapı çalışmalarının tamamlanmasına yönelik çalışma yapılması gerekiyor. UNESCO, bununla ilgili bizden çok ciddi bir çalışma yapılmasını bekliyor. Proje için belli bir süreye ve maddi desteğe ihtiyaç var. Destek olursa 2 yıl içinde burayı jeolojik miras yapabiliriz. Turizm açısından da oldukça ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyoruz"
Karapınar çevresinin zengin doğal oluşumlara sahip olduğuna işaret eden Arık, bölgedeki krater gölleri ve yapıları ile Meke, Acıgöl, Karacadağ volkanizması ve obrukların jeolojik miras alanı oluşturabileceğini vurguladı.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.