1. HABERLER

  2. DENİZ KÜLTÜRÜ

  3. Mavi Vatan’da tam bağımsızlık!
Mavi Vatan’da tam bağımsızlık!

Mavi Vatan’da tam bağımsızlık!

Vira Deniz Kültürü Dergisi'nden "1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı - Mavi Vatan'nda tam bağımsızlık" isimli köşe yazısı...

A+A-

Vira Deniz Kültürü Dergisi

Osmanlı devletinin önce duraklama, sonra da gerilime sürecine girmesiyle birlikte, Fransa, İngiltere, Rusya ve Avusturya gibi devletler Osmanlı Devleti’nin egemenliğini sınırlayıp ekonomisinin çökmesine neden olan “kapitülasyon” adı altında anlaşmalarla geniş haklar elde etmişlerdi.

Bu anlaşmalar, ne yazık ki ekonomisi güçlü olan tarafa daha fazla fayda sağlıyordu. Limanların işletilmesi dâhil deniz ulaştırması yabancılara bırakılmış, verilen imtiyazlar sonucunda Türk gemiciler, kendi limanlarında gemi işletemeyecek hatta balıkçılık ve süngercilik gibi faaliyetleri bile gerçekleştiremeyecek duruma gelmişti…

Bir ülke düşünün.  İmparatorluk devrinde kıyılarını ve denizlerini Batılı ülkelerin eline bırakmış olsun. Kendi halkına ve gemilerine tanımadığı kabotaj hakkını, yabancı ülkelere ve gemilerine kullandırsın. Denizcilik, ülkeler için tarih boyunca hem ekonomik, hem de kültürel yönden büyük önem taşıdığı halde bu ülkenin denizcilik politikaları, Batılı devletlerin keyfiyetine göre şekillensin. Bir ülke düşünün ki halkı bir yarımadanın üstünde yaşadığı halde denizlerinde ne çalışabilsin, ne de ticaret yapabilsin.

İşte tüm bunlar, yani Osmanlı Devleti'nin kapitülasyonlar çerçevesinde yabancı ülkelere tanıdığı kabotaj ayrıcalığı 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'yla kaldırıldı. 20 Nisan 1926 tarihinde kabul edilen Kabotaj Kanunu ile Türk yurttaşları ilk kez kendi denizlerinde söz sahibi oldu. Yabancı deniz taşıtlarının Türk limanları arasında işletmecilik yapması yasaklandı. Kanuna göre, kara sularımızda balık, istiridye, midye vb. deniz ürünleri ya da kum, çakıl vb. çıkarılması hakkı, Marmara Denizi ile boğazlarımızda, körfez, liman ve koylarımızda, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma, mal ve yolcu taşıma hakkı ilk kez Türk yurttaşlarına geçti. Ayrıca; dalgıçlık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık ve benzeri meslekler de artık yalnızca Türk yurttaşlarınca yerine getirilebilecekti.

kabotaj-bayrami-kutlamalari-1.jpg

Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 1926, denizlerimize özgürce açılabilmemizin miladıydı ve “1 Temmuz” 1935 yılından itibaren denizcilik bayramı olarak kutlanmaya başladı. 1939’da ise Kabotaj ve Denizcilik Bayramı adını aldı.

Üç tarafı denizlerle çevrili ve sahil şeridi uzunluğu 8333 km olan denizlerimizde, ticareti geliştirmek amacıyla her türlü yük ve yolcu taşıma hakkının Türk gemilerine tanınmasını sağlayan Kabotaj Kanunu’nun, Montrö Boğazlar sözleşmesinin gerçekleştirilmesine giden süreçte de, büyük katkısı oldu.

Ancak Cumhuriyet’in ilk yıllarında büyük bir coşkuyla kutlanan bu özel gün, zaman içinde yalnızca Barbaros Hayrettin Paşa’nın Anıtı önüne çelenk bırakılarak geçiştirilir oldu. Oysa denizlerimizin değerini ve denizlerimizdeki bağımsızlığımızın önemini gelecek kuşaklara anlatmak için kullanılabilecek büyük bir fırsattı. Bunun 2016 yılında, yani Kabotaj Kanunu’nun kabulünün 91. yılında değişmesini diliyor ve bu vesileyle eskilere uzanmak istiyoruz.

kabotaj-bayrami-kutlamalari-2.jpg

Kabotaj veya Nakliyat-ı Bahriye

Nakliyat-ı Bahriye yani Kabotaj Kanunu’nun kabulünden dokuz yıl sonra, 1935’te, 1 Temmuz ilk kez Denizcilik Bayramı olarak kutlandı. Bu kutlamalarda denize kıyısı olan il ve ilçelerde çeşitli yarışlar düzenlenirdi. Halk kıyılardaki kahvelere iner, tekne, yüzme ve kürek yarışlarıyla zenginleştirilen kutlamalar tam bir şölen havasında geçerdi.

Bunlardan biri 1935’te ilk İstanbul Festivali kapsamında düzenlenen ilginç bir yarıştı: “Boğaziçi’ni Geçme Yarışı”. Basında çıkan haberlere göre bu yarış sadece o yıla mahsus olmayacak ve her yıl tekrarlanacaktı. (Maalesef ömrü 5 yılla sınırlı kaldı) Gazeteler yarışın ertesi günü şöyle yazıyordu: “(Yarışmacılar) Anadolu Hisarı iskelesinden 50 metro kadar yukardaki Sedadın yalısı rıhtımından denize atladılar ve Bebek’e ulaştılar. Birinci gelen Orhan, Galatasaray kulübündendi ve 21 dakika 20 saniyede Bebek’e varmıştı. Yarışmaya katılan 3 kadın yüzücü arasından birinciliği, genel sıralamada 28. gelen Beykozlu Klaya kazanmıştı.” 1946 yılında ise Kabotaj ve Denizcilik Bayramı kapsamında İstanbul’da yapılan Türkiye Kürek Şampiyonası’nda Marmaris Kürek Takımı birinci gelmişti.

kabotaj-bayrami-kutlamalari-3.jpg

1955 yılında bile kutlamalar hala coşkusunu koruyordu. 1 Temmuz Kabotaj Bayramında Bayanlar İki Çifte Dümencili yarışını kazanan ekipte ünlü oyuncu ve yönetmen Lale Oraloğlu-Ünal Yaman ve Dümenci Nüzhet Bozok vardı. Ekip yarış bitiminde Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın yarışları seyrettiği Savarona yatına davet edildi. Yata yanaşan futadan subayların yardımıyla içeri alınan sporcuları Cumhurbaşkanının davetlisi olarak yarışları izlemekte olan Kral Faysal da bizzat kutladı.

Fransızcadan Türkçe ’ye geçen “Kabotaj” kelimesinin kökeni “Cabotage” olup, bir ülkenin karasuları, gölleri, nehirleri ve içsularında kendi limanları arasında deniz ticaretinden sadece kendi vatandaşlarının faydalanması anlamını taşımaktadır. Kabotaj hakkından kendi vatandaşlarının yararlanması ve milli ekonomiye önemli bir katkı sağladığı fikrinden hareket eden devletler, yabancı bayraklı gemilere kabotaj yasağı koyma yoluna gitmişlerdir.

Bu haber toplam 4957 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.