Arkas CEO'su Önder Türkkanı, marka değerinin yaratıcılığa, iş bilirliğe ve iş yapış tarzına biçilen bir değer olduğunu söyledi.

Dev firmaların yer aldığı "Türkiye'nin En Değerli Markaları" listesine bu yıl ilk kez 238 milyon dolar değer ile 24'üncü sıradan giriş yapan Arkas, markasına yıllardır yaptığı yatırımın ödülünü aldı. Sektöründe dünyanın en iyisi olmak için yarışan, yatırımdan hiçbir zaman vazgeçmeyen ve sosyal sorumluluk projeleri ile de kazandıklarını toplumla paylaşan Arkas'ın bu ödülle sorumlulukları bir kat daha arttı. Türkiye'nin en değerli markalarından olan Arkas'ın CEOS'su Önder Türkkanı, başarılarının tesadüfi olmadığını belirtiyor.

YILLARIN EMEĞİ

- Arkas olarak "Türkiye'nin en değerli markaları" listesine bu yıl ilk defa 24. sırada giriş yaptınız. Bu herhalde tesadüf değil...

- Dünyanın önder marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, Arkas'ın marka derecesini güçlü anlamına gelen A notuyla nitelendirdi. Bu şaşırtıcı bir durum değil. Bu çok uzun yılların emeği. Sizi marka yapan unsur, şirketin ruhudur. Bilanço değerlerini kolaylıkla tespit edebiliriz. Araziler, bina, makineler, demirbaş v.s. Ancak marka değeri, bütün bu dokunulabilir şeylerin dışında, sizin yaratıcılığınıza, iş bilirliğinize ve iş yapış tarzınıza biçilen bir değerdir. Başka bir deyişle, bilançonuz gövdeniz, marka ise ruhunuzdur. Geçmişte daha çok perakende sektöründe faaliyet gösteren şirketler marka değerini önemserdi. Bizim marka değerimiz 238 milyon dolar olarak hesaplanmış. Eğer senin bilançon örneğin 1.5 milyar dolar ise bu bilanço değerinin yüzde 15-20'lerine yaklaşan bir marka değeridir. Dünyada Apple bir numara. Peter Drucker'ın çok güzel şekilde söylediği gibi 'Bir şey ölçülebiliyorsa değerlidir.' Tabi bunun sürdürülebilir olması, yatırımların sürekliliği önemli. Arkas burada böyle bir sonuç aldıysa bunda hem çok önemli bir geçmişinin olmasının hem de sürekli geleceğe dönük yatırımlarının etkisi var.

- Marka değerinin artırılmasında bir stratejiniz var mıydı?

- Bu samimiyet gerektiren unsurdur. Burada çok fazla hesaplı ve planlı olamazsınız. Suni durur, sırıtır. Marka değeri, kalite varsa vardır. Bunu sadece para harcayarak kazanmak kolay değil. Bu şirketin canıdır, ruhudur. Dolayısı ile burada fazla ince hesaplar yerine prensipleri ilke edindiğiniz takdirde amacınıza ulaşıyorsunuz. Samimiyet önemli bir prensip. Neticede bizim perakendeye yönelik çok fazla ürünümüz olmamasına rağmen biz hep sosyal sorumluluk konusunda samimi hareket ettik. Bu bize parasal olarak ne şekilde döner hesabından çok bu şehre, bu ülkeye ve insanlara olan sorumluluğumuzdan yola çıktık. Bu konudaki samimiyetimizi kamuoyunun algıladığını düşünüyoruz.

- Siz, tüketiciye doğrudan değmeyen bir sektördesiniz. Bu anlamda marka olmak çok önemli mi?

- Marka bizim için de çok değerli ve önemli. Yaygın tanınılabirlik anlamında bir yararı olabilir. Biz bu araştırmada görüyoruz ki, doğrudan tüketici ile ilişkiniz olmasa da doğru işler yapıyorsanız ve insanlar üzerinde kanaat oluşturuyorsanız çok yüksek seviyelerde marka değeri ortaya çıkıyor.

SOSYAL SORUMLULUK

- Marka değerine katkı sağlayan faaliyetlerinizi anlatabilir misiniz?

- Artık şirketler sadece fiziki varlıkları ile değil, fiziki olmayan varlıkları ile de değerlendiriliyor. Arkas, sektöründe öncü bir kurumdur. İlk konteyner ihracatı, Türkiye'nin ilk ve en büyük özel konteyner limanı, yine Türkiye'nin ilk Türk bayraklı ve en büyük konteyner gemi filosu, ilk otomotiv ihtisas limanı, ilk özel demiryolu şirketi ilkleridir... Dünyanın büyük krizler yaşadığı bir dönemde yatırımlarımıza devam etmemiz, marka değerini oluşturan faktörler arasındadır. Ticari başarılarımızın yanında fiziki olmayan varlıklarımız yani sosyal sorumluluk projelerimiz ile de marka değerimize katkı sağlıyoruz. Spor alanında Arkas Spor Kulübü, kültür-sanat alanında Arkas Sanat Merkezi, Arkas Trio ve Arkas Deniz Tarihi Merkezi, çevre alanında Arkas Turmepa II teknesi Arkas'ın sosyal sorumluluk alanlarından bazıları.

- Marka değerinin yüksek olması şirkete ne gibi faydalar sağlıyor?

- Bunun borsaya kayıtlı şirketlerde parasal ifadesi vardır. Ama Arkas borsaya kayıtlı bir şirket değildir, dolayısı ile bu durumun borsadaki geri dönüşünden bahsetmek pek söz konusu değil. Neticede sizin marka değeriniz bir sürü alanda size avantaj sağlar. Daha iyi fiyat, daha yüksek miktar, gelir akışında süreklilik, daha kaliteli eleman temini, daha az finansal gider...

- Bu başarı size büyük bir sorumluluk yüklüyor değil mi?

- Marka değeri Türkiye'de yeni bir şey. Marka değeri konusunda yaşanacak bir rekabet, tüm katmanları olumlu etkileyecek husustur. Çalışanlarına, çevreye ve sosyal sorumluklara daha hassas bir şirket modeline götürür. İnsanların senin hakkındaki görüşleri ve algısına önem vermek lazım. Bu senin en önemli varlığın, itibarın, prestijin yani ruhundur. Ben bunu bütün şirketler için söylüyorum. Bu listede çevrelerine karşı hassas şirketlerin üst sıralarda olduğunu düşünüyorum. Ölçülmek herkes için bir motivasyon. Sonrasında elde ettiğiniz bu değeri korumak ve artırmaya çalışmak için uğraşıyorsunuz.

TAŞIMA MODELİ

- Kara limanı yatırımınızı da konuşalım.

- Biri İzmit Kartepe, diğeri Mersin Yenice'de iki karalimanı yapıyoruz. Bunlar, 300-400 dönüm büyüklüğünde demiryolu bağlantısı olan karalimanları... Marmaray üzerinden Avrupa'dan gelen katar burada yükünü boşaltacak, bekleyen yük de o katara dahil olacak. Avrupa'dan gelen katara dahil olan yük, Anadolu'nun içlerine veya bizim doğu ve güneydoğu komşularımıza kadar gidecek. Dönüşünde de aynı şekilde yine aktarmayla Avrupa'ya doğru gidecek. İki yönde de sürekli gidip gelen bir katar.

- Böylece nakliye bedeli ucuzlayacak mı?

- Aslında deniz, kara, demiryolu bunlar birbirine destekleyen şeyler. Önemli olan doğru mesafede doğru taşıma modelini kullanmak. 30-40 km mesafede olan yük için karayolunu, onu aşan mesafalerde demiryolu veya denizyolu kullanırsınız. Amaç bu taşıma modlarını entegre hale getirerek oradaki ihracatçıya en uygun fiyatı vermek.

- Bu sizinde maliyetlerinizi düşürür mü?

- Bizim maliyetimizi düşürmesi çok belirleyici değil.Burada söz konusu olan maliyet, ülke ihracatcısının maliyetidir. Bunun düşmesi Türk ticaretinin artması ve dış ticaret açığın azalması demektir.

- Bu yıl ne kadar yatırım yapacaksınız?

- O kadar statik bakmayız. Süreçler bizden bağımsız gelişiyor. Bir takım yasal düzenlemeler bekleniyor. Örneğin lokomotif konusu ne zaman nihayete erer bilemeyiz ama bizim hazırlığımız var. 5 ay ya da 9 ay sonra da bitse yapacağız. Süreçlerimiz takvim yılına bağlı süreçler değildir.

- Bu yıl sonu büyümeyi nasıl görüyorsunuz?

- Bizim kendi işimizde belirleyici husus konteyner taşımacılığında yaptığımız iştir. Bir önceki yıla göre, aylara göre değişmekle beraber artış var. Bizim işimiz bütün tabloyu değil bir kısmını gösterir. Konteynerde dış ticaret rakamları yüzde 8 ila 10 büyüme trendindedir.

- Arkas'ın gelecek yatırımları hakkında bilgi verebilir misiniz?

- Biz sektörümüzün gerektirdiği altyapı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yatırımlar yapıyoruz. Bu kapsamda bir sermaye artırımı da gerçekleştirdik. Arkas, uluslararası arenada çok büyük bir organizasyon ve önemli bir oyuncu haline geldi. Akdeniz ve Karadeniz'de 15 ülkede ofislerimizi kurduk. Yurtdışındaki ofislerde 700'e yakın çalışan Arkas elemanı var. Marmaray projesi Türkiye'de demiryolu taşımacılığını başka bir lige taşıyacak. Uzun zamandır demiryolu projeleri için yatırm yapıyoruz. Şu anda 700'e yakın vagonu bine çıkaracağız. Demiryolu Serbestleşme Kanunu çıkarsa kendi lokomotiflerimizi kullanabileceğiz. En önemli konulardan biri de bu demiryolu hatlarını birleştirecek çok büyük ölçekli karalimanları yapıyor olmamız. Bütün bunlar tamamlandığında ve Marmaray devreye girdiğinde bizim için çok önemli bir dönem başlıyor. İşte Arkas'ın Anadolu projesi bu. Bütün bu yatırımlar şiketin geleceğini kurmaya yönelik. Tabii ki bu yatırımı yapınca sonuçlardan biri de cironun artmasıdır. Ama her yatırım ciddi bir fedarkarlıktır. Gelecekte marka değerine yeni değerler katmak için yapılır. Arkas'ta yatırım bitmez. Zaten Arkas'ın bugüne kadar prensibi hep bu olmuştur.

Kaynak: Yeni Asır Gazetesi