Limanlarda ilk 6 Ayda 273 Milyon Ton Yük Elleçlendi
Türk limanlarında 2022 yılının ilk yarısında yüzde 6,6 artışla toplamda 273 milyon ton yük elleçlendi.
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), 2022 yılı ilk 6 aylık dönemine ilişkin limancılık sektörü verilerini açıkladı.
Buna göre, Türk limanlarında 2022 yılının ilk yarı dönemi istatistikleri 2021 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, toplam yükte yüzde 6,6 artış ve 16,9 milyon tonluk tonaj farkıyla toplamda 273 milyon ton yük elleçlendi.
Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, 2022 yılında oransal olarak en yüksek artış kabotaj yükünde yaşanmış gibi görünse de tonaj olarak ithalat yüklerinin limanlarda elleçlenen en büyük yük grubunu oluşturmaya devam ettiğini ifade etti.
Erdemir, "2022 yılının ilk altı ayında küresel ortalamanın üstünde gerçekleşen bu artış, giderek yavaşlayan ve yeniden küçülmeye başlayan küresel ekonomik duruma göre ülkemiz açısından her yönüyle kabul edilebilir ve istikrarlı bir büyümeye işaret etmektedir. Bu büyüme TÜRKLİM’in Vizyon 2050 hedeflerine uygun olarak gelişmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bir önceki yıldaki ilgili aylara göre toplam yükte nisan ayında bir düşüş yaşandığı ancak diğer aylarda pozitif bir gelişim sağlandığı kaydeden Erdemir, "Ancak gümrük rejimleri bazında bakıldığında nisan ayından itibaren ihracat yüklerinde bir düşüş olduğu da dikkat çekmektedir." açıklamasını yaptı.
Erdemir, liman başkanlıkları bazında bakıldığında en fazla yük elleçleyen ilk 10 liman başkanlığının 230 milyon ton ile elleçlenen toplam tonajın yüzde 84’ünü gerçekleştirdiğini anımsatarak, "İkinci çeyrekte ilk 10 içinde yer alan liman başkanlıkları içinde Ceyhan (BOTAŞ), Mersin, Ambarlı ve Samsun liman başkanlıklarında yükün azaldığı tespit edilirken diğer tüm liman başkanlıklarında ise artış olmuştur." ifadelerini kullandı.
İlk 10’da yer alan ve ilk çeyrekte artış gösteren liman başkanlıkları içinde özellikle Aliağa ve Tekirdağ liman başkanlıklarındaki yük artışlarının dikkat çekici olduğuna işaret eden Erdemir, şunları kaydetti:
"Çünkü bu liman başkanlıkları sırasıyla yüzde 21,5 ve yüze 27,3 gibi oldukça istikrarlı ve yüksek değerli artışlar sergilemiştir. En fazla yükün elleçlendiği Kocaeli liman başkanlığında yük artışı, diğer yüksek tonajlı liman başkanlıklarına göre düşük oranda, yani ortalama yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiştir. Liman başkanlıkları içinde ilk 6 ayda ortalama yüzde 23 ve yüzde 28 büyüyen Aliağa ve Tekirdağ liman başkanlığındaki yük artışları ise özellikle dikkat çekicidir.
Özellikle TÜPRAŞ ve STAR rafinerisinin, PETKİM’in petrokimya üretim ve ticari faaliyetlerinin artışına ilave olarak giderek artan LNG elleçlemelerinin de etkisiyle Aliağa liman başkanlığı elleçlenen tonaj olarak Kocaeli liman başkanlığından sonra ikinci büyük liman başkanlığı konumuna ulaşmıştır. Tekirdağ liman başkanlığındaki artış ise bu bölgede yer alan ve ağırlıkla transit elleçleyen Asyaport limanındaki konteyner trafiğindeki artıştan kaynaklanmaktadır."
Nisan ve mayıs aylarında küresel konteyner taşımaları geriledi
Erdemir, yüksek oranlı gelişim gösteren liman başkanlıkları içinde Tekirdağ liman başkanlığındaki artışın, bölgede yer alan Asyaport’taki transit konteyner artışından kaynaklandığını, Aliağa’daki artış özellikle sıvılaştırılmış gazlar ve sıvı kimyasal yüklerdeki yoğun ithalat artışından kaynaklandığını kaydetti.
Aliağa liman başkanlığında ilk çeyrekte işlem gören 41,3 milyon ton yükün yüzde 55’inin ithalat olduğuna işaret eden Erdemir, "Benzer ithalat yoğunluğu Kocaeli limanlarında yüzde 50 iken İskenderun limanlarındaki ithalatın payı ise yüzde 57’dir. Bu bölgeler özellikle demir çelik ve enerji endüstrisinin yoğun olduğu, dolayısıyla kömür, demir cevheri, hurda demir gibi sanayi girdilerinin yanında gübre ve gübre ham maddelerinin yoğun olarak ithal edildiği bölgelerdir. Bu bölgelerde ithalatın artması başta demir çelik ihracatı ve enerji üretimi gibi somut çıktılar ve katma değerler yaratmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Küresel talepteki azalmaya bağlı olarak yılın nisan ve mayıs aylarında küresel konteyner taşımalarının sırasıyla yüzde 4,2 ve yüzde 2,8 gerilediğini anımsatan Erdemir, ancak Türkiye’de yer alan limanlarda konteyner elleçlemelerinin artışını sürdürdüğünü aktardı.
"Limanların sorunlarının bugünden çözülmesi kamunun öncelikli hedefi ve stratejisi olmalı"
Erdemir, TÜRKLİM’in 2007 yılında yayınladığı Türkiye Limancılık Sektör Raporu-2007 içinde yer alan "Vizyon 2023" raporunun her yönüyle tutarlı sonuçlar verdiğini, 15 yıl öncesinden sektörün geleceğinin öngörülebildiğini sağladığını ve böylece raporun üstlendiği misyonu başarı ile tamamladığını kaydetti.
Türkiye’nin 2050 yılına kadar mevcut liman kapasitesini 2,5-3 kat artırabilmesi için hem mevcut limanlarının kapasite artışlarına ve hem de ülke olarak yeni mega limanlara ihtiyaç olduğuna işaret eden Erdemir, şunları kaydetti:
"Limanlarımızın bu büyüme ve gelişme dinamiği dikkate alındığında TÜRKLİM olarak öncelikli çözüm bekleyen konuların başında limanlarımızın gelecekte yaşayabilecekleri darboğazlarının bugünden çözülmesi, gelişme ve büyümelerinin önündeki engellerin bugünden kaldırılması, limanların hızlı, etkin ve verimli çalışmalarının sağlanması, limanların üzerlerindeki ekonomik yüklerin mümkün olduğunca ortadan kaldırılması ve sonuçta dış ticaret başta olmak üzere ülke ekonomisine, büyümesine ve gelir artışına fayda sağlayacak düzenlemelerin yapılması gelmektedir."
Genel olarak hizmeti verenin kim olduğuna bakılmaksızın limancılık hizmetinin temel niteliği ile "kamusal" bir hizmet olduğuna dikkati çeken Erdemir, "Limancılık faaliyetinden asıl faydayı sağlayan ülkenin temel ekonomik ve sosyal dinamikleridir. Bu nedenle limanların sorunlarının bugünden çözülmesi kamunun öncelikli hedefi ve stratejisi olmalıdır." yorumunda bulundu.
"Çoğu limanların geri alanlarının sınırlı olması nedeniyle kapasite kullanımından optimum şekilde yararlanılamamaktadır"
Limanların çoğunun bugün kentsel yerleşim alanları içinde kaldığını aktaran Erdemir, özellikle kentlerin ve yerleşim yerlerinin limanlar üzerindeki baskılarının bu limanlara gelecekte gerekli ve zaruri olan genişleme imkanlarını tanımamakta olduğuna dikkati çekti.
Erdemir, çoğu limanların geri alanlarının sınırlı olması nedeniyle kapasite kullanımından optimum şekilde yararlanılamadığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Limanların toplu ve yoğun olarak bulunduğu İskenderun Körfezi, Aliağa Körfezi, İzmit Körfezi, Gemlik Körfezi gibi bölgelerde hızlı bir şekilde artan yüklere karşın limanlara ulaşım imkanları giderek kısıtlanmakta, önlem alınamaması halinde gelecekte beklenen yük artışlarıyla birlikte bu bölge limanlarının tamamımda çok büyük darboğazların yaşanması beklenmektedir.
Bu nedenle limancılık sektöründe hedeflenen yük artışlarına uygun şekilde limancılık ve diğer lojistik faaliyetler için başta yukarıda belirttiğimiz şekilde limanların toplu olarak bulunduğu körfez bölgeleri başta olmak üzere yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından yeterli ölçüdeki sahalar bugünden planlanmalı, gereğinde kamulaştırma yapılmalı, böylelikle kombine taşımacılığa hizmet edecek şekilde limanların geri alanları sektörün geleceği için bugünden rezerv edilerek projelendirilmelidir."
Liman yakınlarındaki bölgelerin ivedilikle imar düzenlemelerinin yapılarak depolama ve sanayi alanlarının kurulmasının da geciktirilemeyecek bir görev olduğunu belirten Erdemir, "Küresel ölçekte yükselen ve önümüzdeki dönemde etkileri çok daha fazla hissedilecek olan küresel ticaret rekabetinde limanlar, ülkelerin en stratejik ve en önemli lojistik değerleri olacaktır." açıklamasını yaptı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.