Limancılık Sektörü Türkiye’nin Dış Ticaretini Göğüslüyor
Türkiye’nin dış ticaretinin, diğer ulaşım kanallarının durduğu ya da kısıtlandığı zamanlarda limanlar üzerinden devam ettiğini söyleyen TÜRKLİM Başkanı Hakan Genç, Türk limancılığının önündeki, yeni fırsatlara dikkat çekti.
Türkiye’nin deniz ticaretinin ve ithalat-ihracat süreçlerinin en önemli bileşeni olan limancılık sektörünü çatısı altında bir araya getiren Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), limancılığı bir ekosistem olarak ele alarak, saha çalışmalarıyla düzenli olarak ölçümlüyor.
TÜRKLİM, COVID-19 pandemisi sırasında sektörün genel durumunu değerlendirmek amacıyla 2020 Aralık ayına kadar TÜRKLİM uzman danışmanları Dr. Ersel Zafer ORAL ve Dr. Soner ESMER tarafından hazırlanacak aylık COVID-19 Pandemi Süreci Ekonomik Etki Analizi Raporu’nu üyeleri ve kamuoyuyla paylaşacak.
Raporun Mart ve Nisan 2020 dönemi için hazırlanan bölümü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. TÜRKLİM Başkanı M. Hakan Genç, raporu ve sektörün durumunu yorumladı. Özellikle son 10 yılda Türkiye limanlarında sayısal ve niteliksel bir yükseliş gerçekleştiğini belirten Genç, pandemiden doğal olarak etkilenen Türkiye limancılığının kısa bir süre içinde gücünü toplayabileceğine dikkat çekti.
Yeni normal düzende tedarik zincirlerinin çok kutuplu hale gelmesiyle, devletin de desteğiyle, Türkiye’nin limancılık alanında altın yıllarını yaşayabileceğini ifade eden Genç, “ülke olarak kara ve demiryolları ile limanlar arasında çok modlu bakış açısıyla lojistik bütünlüğü sağlayacak yatırımları yaparsak, konjonktürel gelişmeleri fırsata çevirebilir, limancılık alanında oyun kurucu ülke haline gelebiliriz” dedi.
LİMANCILIK FAALİYETLERİNDE KISMİ DÜŞÜŞLER YAŞANIRKEN, YER YER ARTIŞLAR DA GÖRÜLDÜ…
Raporun Mart ve Nisan ayı sonuçlarını değerlendiren TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç, dış ticaretteki gelişmelerin limanlara gecikmeli olarak yansıması sebebiyle Mart ayında limanlarda önemli bir farklılık olmadığını fakat Nisan 2020’de limanlara uğrayan gemi sayısında önemli düşüşler yaşandığını belirtti.
‘Ülkemizin dış ticaretinde oldukça önemli ve etkin bir role sahip olan limanlarımız, COVID-19 sürecinde özverili çalışanlarının da desteği ile üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getiriyor’ diyen Genç, Türkiye’nin dış ticareti, diğer ulaşım kanallarının durduğu ya da kısıtlandığı noktada limanlar üzerinden devam etmiş, limanlarımız COVID-19’a karşı aldıkları önlemler ile çalışmalarını ara vermeden sürdürmüş ve en önemlisi diğer sektörlere örnek olmuştur” dedi.
Genç, bu dönemde özellikle ilaç, tıbbi malzeme ve gıda gibi hayatî önemde olan ürünlerin limanlar vasıtasıyla insanlara ulaştırılmasının önemine dikkat çekti. Genç, “Mart ayında daha önceki aylarda yapılan anlaşmalar ve limanların kesintisiz çalışan tek lojistik alternatif olması nedeniyle, limancılık faaliyetlerinde kısmi düşüşler yaşanırken, yer yer artışlar dahi görüldü. Ancak turizm ve yolcu taşımacılığının durma noktasına gelmesi nedeniyle en çok Kurvaziyer limanlarımız etkilendi” dedi.
‘Türkiye Limanları COVID-19 Ekonomik Etki Analizi’ne göre, COVID-19 nedeniyle Nisan ayı itibarı ile bir önceki aya oranla limanlara uğrak yapan gemi sayısındaki değişimi değerlendiren Genç şu şekilde konuştu: “En büyük düşüş yüzde 80 oranı ile kruvaziyer gemilerine hizmet veren limanlarda yaşanmıştır. Ro-Ro terminallerinin yüzde 78’i, konteyner terminallerinin yüzde 50’si, kuru dökme yük terminallerinin yüzde 46’sı ve genel yük terminallerinin yüzde 30’u da gemi uğraklarında sayısal düşüş ifade etmiştir.
Nisan ayında sıvı dökme yük gemi uğraklarında azalma olduğunu beyan eden limanların oranı ise sadece yüzde 19’ da kalmıştır. Anketi cevaplayan limanlar içinde gemi uğrak sayılarında değişiklik olmadığını beyan eden limanların oranı genel kargo gemileri için yüzde 41, sıvı dökme yük gemileri için yüzde 38, konteyner gemileri için yüzde 33 ve kuru dökme yük için yüzde 29’dur.”
COVID-19’la birlikte izole yaşam, sosyal mesafe gibi kavramların önem kazandığı bu süreçte liman ve liman ile ilişkili faaliyetlerdeki personel istihdamında da değişiklikler olduğuna değinen Genç, şöyle devam etti: “Salgının kontrol altına alınabilmesi amacı ile uygulamaya giren, belli yaşın üzerindeki kişiler ile kronik rahatsızlığı olan kişilerin iş yaşamından bir süreliğine çekilmesi, limanlarda ihtiyaç fazlası personelin bu dönemi atlatana kadar yıllık izinlere çıkarılması, esnek çalışma saatlerine geçilmesi, kısmı çalışma sisteminin uygulanması gerekmiştir.
‘Türkiye Limanları COVID-19 Ekonomik Etki Analizi’ne göre, Mart ayında limanların yüzde 64’ünde beyaz yakalı personel istihdamında bir değişiklik olmamıştır. Mavi yakalılar açısından bakıldığında limanlarda taşeron çalışanlar için limanlarımızın yüzde 69’u, liman çalışanları içinse yüzde 67’si istihdamın olağan seyrettiği ifade edilmiştir. Kamyon şoförlerinin çalışma koşulları nedeniyle istihdam açısından en az etkilenen kesim karayolu lojistik firmaları olmuştur. Nisan ayı için, ankete katılan limanların değerlendirmesine göre, ankete katılan limanların yüzde 50’sinde beyaz yakalı personel için istihdam rejiminde bir değişiklik olmamıştır.
Mavi yakalılar açısından bakıldığında liman çalışanları için katılımcı limanların yüzde 50’sinde, limanlarda taşeron çalışanlar için katılımcı limanların yüzde 46’sında istihdamın olağan seyrettiği ifade edilmiştir. Araştırmaya katılan limanların yüzde 26’sında beyaz yakalı çalışan istihdamında makul ölçüde azalma yaşandığı ifade edilmiştir. Limanlarında mavi yakalı liman çalışanlarının makul ölçüde azaldığını bildiren liman oranı yüzde 29, mavi yakalı taşeron liman çalışanlarının makul ölçüde azaldığını bildiren limanların oranı yüzde 23’tür.”
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.