1. HABERLER

  2. SEKTÖRDEN

  3. KOSDER ailesi kahvaltıda buluştu
KOSDER ailesi kahvaltıda buluştu

KOSDER ailesi kahvaltıda buluştu

Pandemi nedeniyle uzun bir süredir etkinliklerini online gerçekleştiren KOSDER, Ekol Denizcilik Eğitim Kurumu sponsorluğunda düzenlediği kahvaltı programında üyeleriyle buluştu.

A+A-

Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER), teknede düzenlediği kahvaltı programında üyeleriyle bir araya geldi. Ekol Denizcilik Eğitim Kurumu sponsorluğunda düzenlenen programa, Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı – Gazeteci Hakan Güldağ, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Gemi Brokerleri Derneği (GBD) Başkanı Semih Dinçel, Ekol Denizcilik Eğitim Kurumu Akademiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emel Hayretdağ ve çok sayıda kişi katıldı.

Beyaz Martı isimli teknede düzenlenen programın ilk konuşmasını KOSDER Başkanı Pınar Kalkavan yaptı. Konuşmasına, programa katılanlara teşekkür ederek başlayan Kalkavan, “Dernek bize dostları sağladı, pandemi ise dostluğun anlamını anlamamızı sağladı” diyerek, her Cuma yaptıkları sohbetlerine teknede de devam edeceklerini söyledi.

Ekol Denizcilik Eğitim Kurumu Akademiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emel Hayretdağ ise katılımcılara Ekol Denizcilik Eğitim Merkezi ve startı yeni verilen “3 Tarafı Deniz 4 Tarafı Fırsat Eşitliği Burs Projesi” hakkında bilgi verdi. Ekol Denizcilik’in 1997 yılında kurulduğu günden bu yana denizcilik sektörüne yetişmiş personel temini için IMO standartlarında eğitim veren özel bir kurum olduğunu dile getiren Hayretdağ, “Bir süre önce değişen ortaklık yapısı ve yeni vizyonuyla denizcilik eğitimine gereken hassasiyeti göstermeye çalışan okulumuz, 27 Eylül tarihinde eğitim-öğretim dönemine kapılarını açmış ve yeni makine ve güverte öğrencileriyle derslerine başlamıştır” dedi.

Gazeteci Güldağ: Dünya paradigma değişikliğine gidiyor

Program, KOSDER Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Özcan’ın moderatörlüğünde Gazeteci Hakan Güldağ, GBD Başkanı Semih Dinçel, Navis Danışmanlık Koordinatörü Engin Koçak’ın konuşmacı olduğu “Ekonomi ve navlun piyasaları” başlıklı söyleşi ile devam etti. İlk söz alan Hakan Güldağ, dünyanın yavaş yavaş bir değişim içine girdiğini belirterek konuşmasına başladı. Pandemi ve bazı gelişmelerle beraber yeni bir 10 yıla adım atıldığını belirten Güldağ, “Dünya ekonomisinde bir paradigma değişikliği zaten gündemdeydi. Paradigmayı oyunun bütün kurallarının yazıldığı ve kabul edildiği bir yer gibi düşünelim ya da bir gemiye benzetelim. Onun içinde hareket edebiliriz ama varılacak limanı geminin rotası belirliyor. Geminin yeni bir rotası var ama nereye doğru gideceğini gözlerimiz tam olarak seçemiyor. Neyin geride kaldığını az çok anlıyoruz, hissediyoruz ama nereye varacağımızı tam bilemiyoruz” dedi.

blog-10042021113259.jpeg

Küreselleşme yaklaşımı geride kalıyor

İçine girilen bu 10 yılın tarihçiler tarafından yeni bir dönem olarak yazılacağını aktaran Güldağ, “Çünkü büyük dönüşümleri yaşayacağımız, ne emtia piyasalarında ne jeopolitik alanda türbülansın hiç eksik olmayacağına bir 10 yıl olacak. Yeni teknolojiler de devreye girecek ve dünyanın siyasi haritasında da değişiklikler olmasını bekliyorum. Çünkü küreselleşme denilen bir önceki paradigma geride kaldı. ABD dış politikasının da temelini oluşturan serbest piyasa modeli içinde küreselleşme yaklaşımı artık geride kalıyor. Şimdi başka bir dönemle karşı karşıyayız. Mevcut hegemon güç Amerika hegemonyasını restore etme çabasıyla şu anda yeni ittifaklar kurmaya çalışıyor. Bir demokrasiler ittifakı oluşturmaya ve yükselen güç Çin’i de bastırmaya çalışıyor. Bu çerçevede Türkiye de kendisine mümkün olduğunca kimsenin uydusu olmadan dünya üzerindeki pozisyonunu daha fazla güçlendirmeye çalıyor. Ama bütün bu etrafımızda olup bitenler de türbülansı arttıracak. Önümüzdeki dönemde bunlar piyasaları etkileyecek. Türkiye’yi etkileyecek. Bu 10 yılı çok rahat geçiremeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye, rotayı tutturamadı

Türkiye’nin büyüme modeliyle daha fazla ilerleyemeyeceğinin anlaşıldığını dile getiren Güldağ, “Hangi modelle Türkiye'nin bu rekabet gücünü artıracağına ilişkin henüz bir karar verilemedi. Bir rota tutturulamadı. Şu anda yaşadığımız en büyük problemlerden biri de bu. Henüz rotamızı belirleyememiş olmamız. Kolay değil ama biz de ne yapmak istediğimizi çok net biçimde ortaya koyabilmiş değiliz. Bunun yarattığı birtakım çalkantıları yaşıyoruz. Mesela değişik yaklaşımlar var işte. Faiz kararında bunu gördük” diye konuştu.

Güldağ’ın ardından GBD Başkanı Semih Dinçel, navlun piyasaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Navlun piyasalarının güzel gittiğini belirten Dinçel, “Bu tankerler için geçerli değil. Capesize gemiler, 100.000 dolar barajını aştı. Kuru yük piyasası çok durgunken; tankerleri depo gibi kullandılar. O günlerin faturalarını ödüyorlar diyebilirim” dedi.

Eylül ayında sıçrama yaşandı

Rakamların durağan kalmayacağına işaret eden Dinçel “Eylül ayında özellikle Capesize’da büyük bir sıçrama yaşandı. Bu rakamların böyle durması mümkün değil. Tankerlere de sıra gelecek. Capesize, panamax, handysize ve supramaxına bakın 2019’dan itibaren bu rakamlar ofise asılabilir. Bir zamanlar böyleydik diyeceğimiz günler de gelecek. Ne kadar geç gelirse o kadar iyi. Özellikle Capesize’de eylül ayında bir sıçrama yaşandı. Bundan 3-4 ay önce neredeyse eşit kazanıyorlardı. Eylül ayını haftalarda görürsek, büyük tonajlar 61 bin bugün 78 bin. 24 Eylül ile 2 Ekim arasında bile yüzde 20’ye yakın bir artış oldu. Operatörlerin elindeki gemiler büyük zarar veya büyük kâr yazmıyorlar. Balanslı gidiyor” şeklinde konuştu.

Koster armatörleri için güzel günler gelecek

Navlunlarda en güzel kazananın konteyner gemileri olduğuna dikkat çeken Dinçel, şöyle devam etti: “Kosterlerin konteyner gemisine bir teşekkür borcu var. Çünkü bu navlunların artışında konteyner gemilerindeki taşımalardaki 6-8 kata çıkan artışların çok etkisi oldu. Çok ciddi yük çeşidi alternatif olarak yük gemilerinde taşınması için yeni bir bakış açısı getirildi. Fakat buna rağmen en çarpıcı örnek bugün 2750 TEU’luk bir konteyner gemisinin dökme yük karşılığı 34 bin tonluk bir gemi. 2750 TEU’luk geminin yıllık kirası 77 bin dolar. Bu gemiler 6 ila 12 ay arasında bu fiyatlara kiralanırsa demek ki yakın dönemde düşecek bir piyasa yok. Koster armatörleri için güzel günler olacak. Bu güzelliğin devam edeceğini düşünüyorum. Bu endekse 7 günlük ortalamalara baktığınız zaman capesize gemilerde değişik bir hafta yaşadığımızı görürsünüz. 29 Eylül’de capesize endeksi 9 bin rakamına ulaştığında 7 günlük ortalaması 7 bin 600. Yani muhteşem bir zıplama. 15 günlük ortalaması 6 bin 800. Capesizede motor gibi günde 300-400 puan artarak Baltık Kuru Yük endeksini de 5000’in üzerine taşıdı. Bu kosterlere de yansıyacak. Kosterlerde de güzel artışlar var. Bütün endekslerdeki yükselişin 7 günlük ortalamasının 15’in çok üzerinde olması. Bu daha kuvvetli bir çıkışı da gösteriyor.”

Normalleşme olacak

Dinçel’in ardından söz alan Navis Danışmanlık Koordinatörü Engin Koçak ise, kısa mesafe denizciliğin konteynerden çok ciddi destek göreceğini söyledi. 2022’ye paralel geçiş olacağını söyleyen Koçak, “Kiracılar daha en kötüsünü görmediler” dedi.

Koster için yokuş yukarı bir durum olduğunu aktaran Koçak, “Bizim koster piyasamız ile Baltık Kuru Yük Endeksi piyasaları farklı. Baltık Endeksinin son 2 haftalık hareketi tamamen capesize üzerine. Handysize ve supramaxlar uygun adım mevsimsel olarak yapmaları gereken hareketi yaptılar. Bunlar tipik olarak haftada 750 bin dolar bölü gün diye devam ediyorlar. Bunların da çok büyük ihtimalle ekim ayının sonunda kasım ayında birazcık mevsimsel olarak burunlarını aşağıya çevirmelerini bekliyorum. Bunlarda küresel konjektürden faydalanacaklar. Bu işin dönüşü olacak ve bir normalleşmeye dönecek” dedi.

Avrupa’daki büyüme kosterleri ilgilendiriyor

Avrupa’nın büyümesinin takip edilmesi gerektiğini kaydeden Koçak, “Paradigma değişikliği, bize kostere kısa mesafede olumlu yansır. Çünkü tedarik zinciri kısıtlamaları dediği aslında bu konteyneri de arttıran Çin konusu. Zorluklardan ötürü Avrupa birazcık daha Doğu Akdeniz’den, yakın çevresinden ithal etmek isteyecek midir? İkinci paralel soru FED’in politikaları Avrupa’nın alım iştahını nasıl etkileyecektir? Buna verilen cevap kosterleri birinci dereceden ilgilendiriyor diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

blog-10042021113206.jpegblog-10042021113540.jpeg

Vira Haber

Bu haber toplam 8330 defa okunmuştur
Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.