Koruma alanları inceleniyor
SAD yürütülen “Sorumlu Balıkçılık Uygulamalarına Geçiş Projesi” kapsamında İspanya’nın Costa Brava bölgesindeki deniz koruma alanında incelemelerde bulundu.
Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Yönetim Kurulu Üyesi N. Ozan Veryeri, yürütülen “Sorumlu Balıkçılık Uygulamalarına Geçiş Projesi” kapsamında İspanya’nın Costa Brava bölgesindeki deniz koruma alanında incelemelerde bulundu.
Barselona’nın 60 kilometre kuzeyinde, Fransa sınırı yakınlarındaki Costa Brava bölgesinde 25 yıl önce kurulan deniz koruma alanının yarattığı olağanüstü değişim, tüm dünyadan sualtı meraklılarını bölgeye çekiyor. Akdeniz’deki en eski koruma alanlarından olan bölgeye inceleme gezisinde bulunan SAD Yönetim Kurulu Üyesi N. Ozan Veryeri, koruma alanı uygulamalarıyla ulaşılan olağanüstü güzelliklere dikkat çekti. Veryeri, koruma alanının bilim adamlarınca belli periyotlarla izlendiğini söyledi.
Alanda her yıl sualtı yaşamı görüntüleme yarışması yapıldığını anlatan Veryeri, İspanya içi ve dışından birçok katılımcının yarıştığı fotoğraf yarışmasının 5 saat sürdüğünü belirtti.
Çok ciddi emniyet tedbirleri ve yarışma kuralları olduğunu kaydeden Veryeri, yapılan bilimsel ve artistik değerlendirme sonrasında en iyilerin İspanya şampiyonasına katılmaya hak kazandığını belirterek şunları söyledi:
“Bizim izlediğimiz yarışmada rekor sayıda balık tanımlandı ve 60’a yakın tür belgelendi. Serbest dalıcılar 1-2 metre sudan başlayarak orfoz, adabeyi ve kaya levreklerinin oyun oynadığı 30 metre derinliklere kadar 5 saat boyunca dalış yaptılar, fotoğraf çektiler.”
Yıllardır Ege ve Akdeniz’de çalışmalar yürüttüklerine dikkat çeken Veryeri, “Ülkemizde deniz koruma alanı önemini projeler vasıtası ile anlatmaya ve yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. İspanya’da ilan edilmiş olan koruma alanı bize Akdeniz’de geçmişe yolculuk yaptırdı. Böylesi bir renk ve canlı çeşitliliğini gözle görmesek inanmak zor. Durumu bilim dili yerine amatör balıkçı diliyle anlatmak istersek barbunlar şişe ve sargozlar çay tepsisi büyüklüğünde. Burası doğal bir cennet ve Akdeniz’in gerçek yüzü. Türkiye’de aynısını yapmamak için hiçbir neden yok. Kararlılık yeter. Burada yasadışı veya aşırı balıkçılık yaparsanız vay halinize, bizdeki cezalar sakız parası gibi kalıyor” dedi.
Alanın korunması konusunda özellikle sualtı avcılarının çok hassas ve işbirliği içinde olduğunu söyleyen Veryeri, “Denizin içi dalgıç, üstü de turizm aktiviteleri ile dolu. Öyle ki her geçen yıl artan turizm baskısı yumuşak ve akılcı tedbirlerle kontrol altında tutuluyor” diyerek, deniz koruma alanına herkesin sahip çıktığını vurguladı.
GEF Küçük Destek Programı (SGP)-COMDEKS ve GEF desteği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve UNDP tarafından yürütülmekte olan “Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında “Sorumlu Balıkçılık Uygulamalarına Geçiş Projesi” destekleniyor.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.