Körfez petrolüne alternatif ihracat yolları arayışı
Suudi Arabistan'ın Kızıldeniz'deki Babu'l Mendeb Boğazı'nda 2 petrol gemisinin Husiler tarafından saldırıya uğramasının ardından petrol nakliyatını geçici olarak durdurması, Körfez petrolüne alternatif ihracat yolları bulunması konusunu gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre, maliyeti yüksek olsa da Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinde inşa edilecek boru hatlarıyla petrolün Umman limanlarına taşınması, "boğazlar krizi" için en ideal çözüm gibi görünüyor.
Uzmanlar ayrıca boğazlar krizinin petrol fiyatlarını rekor düzeye çıkaracağını, bu durumun da ABD'ye baskı uygulamak isteyen İran'ın işine geldiğini savunuyor.
Dünya petrolünün yüzde 32'si Hürmüz, yüzde 8'i Babu'l Mendeb, 10'u Süveyş, 28'i Malakka Boğazı'ndan, yüzde 22'si de diğer boğazlardan taşınıyor.
Husilerin geçen hafta Suudi Arabistan'a ait 2 petrol gemisine düzenlediği saldırının ardından Babu'l Mendeb'de sular ısınmış, Riyad yönetimi boğazda güvenlik sağlanıncaya kadar petrol sevkiyatının askıya alındığını duyurmuştu.
ABD ile İran arasındaki karşılıklı sözlü tehditlerin dozu da geçen haftalarda artmıştı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'yi Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit etmiş ve "Bizim pek çok boğazımız var, Hürmüz de bunlardan biri." demişti.
Petrol fiyatları rekor seviyeyi görebilir
Kuveytli petrol piyasası uzmanı Ahmed Hasan Kerem, Babul'l Mendeb ve Hürmüz'de tırmanan gerilimin, petrol fiyatlarını rekor seviyeye çıkarabileceğini belirtti.
Söz konusu 2 boğazdan, günlük 20 milyon varilden fazla petrol sevkiyatı yapıldığını aktaran Kerem, "İran, günlük 17 milyon varil petrol sevkiyatının yapıldığı Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidini uygulamaya sokacak olursa bu, en fazla Irak, Kuveyt ve Katar'ın petrol ve gaz ihracatını olumsuz etkileyecektir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Bahreyn ise Kızıldeniz ve Arap Denizi'nde başka ihracat kapıları olduğu için çok fazla etkilenmeyebilir." dedi.
İhracat için alternatif yollar bulunması ya da bölgedeki siyasi gerilimin dozunun düşürülmesi gerektiğine işaret eden Kerem, "Hürmüz Boğazı'nın kapatılması, ekonomileri tamamen petrol gelirlerine bağlı olan Körfez ülkelerinin ve ekonomilerinin çökmesi anlamına gelir." ifadelerini kullandı.
Kerem, günlük 4,6 milyon varil petrol sevkiyatının yapıldığı Babu'l Mendeb Boğazı'yla ilgili alternatifin, "boğazda istikrar sağlanıncaya kadar daha uzun su yollarının kullanılması" olduğunu kaydetti.
Kerem, Babu'l Mendeb'de sevkiyatın durdurulması ve başka su yollarının kullanılmasının Süveyş Kanalı'nı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.
"Savaş ilanı" anlamında
Suudi Arabistanlı ekonomi ve petrol uzmanı Muhammed es-Sabban ise boğazların kapatılması ve ticaret gemilerinin geçişine engel olunmasının, petrol ihraç ve ithal eden devletlerin hepsine savaş ilan etmek anlamına geldiğini söyledi.
Suudi Arabistan Petrol Bakanlığı eski danışmanlarından olan Sabban, Suudi Arabistan'ın Babu'l Mendeb'den petrol sevkiyatını durdurmasının, petrol ithal eden ülkelerin ekonomilerine yönelik tehdide dikkat çektiğini, bu durumun da ortak çıkarların korunması için bölge ülkelerinin desteklenmesini sağlayacağını belirtti.
Sabban, Suudi Arabistan'ın aldığı kararla, petrol fiyatlarını yükseltmeyi ya da anlık kazançlar sağlamayı değil Babu'l Mendeb Boğazı'ndaki istikrarsızlığa dikkati çekmek istediğini sözlerine ekledi.
Mevcut alternatifler
Lübnan Üniversitesi'nden ekonomi uzmanı Casim Acaka da ileride petrol sevkiyatında yaşanması muhtemel sorunların önünü almak için mevcut aşamada en iyi alternatifin, Körfez ülkelerine boru hattı döşenmesi olduğunu öne sürdü.
Boru hattının iki güzergah üzerinden olması gerektiğini söyleyen Acaka, ilk güzergahın BAE ile Suudi Arabistan'ın doğusundan Hürmüz'ü kullanmaksızın Umman limanlarına ulaşacağını, ikincisinin ise doğudan batıya doğru uzanacağını, halihazırda bölgede boru hattı olduğunu ancak bunların yeterli gelmemesi nedeniyle daha çok deniz nakliyatına ağırlık verildiğini aktardı.
Acaka, söz konusu boru hatlarının inşaatının orta vadede tamamlanabileceğini ve bunun Körfez ülkelerinin, özellikle de ihracatın merkezi haline gelecek Umman'ın yararına olacağını vurguladı.
İran'ın petrol fiyatlarının yükseltilmesi ve ABD ekonomisinin bundan zarar görmesini sağlayarak ABD'ye yeniden nükleer anlaşmaya varma konusunda baskı uygulamaya çalıştığını savunan Acaka, kuzey kıyısında İran'la olan bağlantısı nedeniyle Hürmüz Boğazı'nı çevreleyen siyasi bağların Babu'l Mendeb'den daha fazla olduğunu kaydetti.
Acaka, İran ile ABD arasındaki gerilimin savaşa dönüşmesini uzak bir ihtimal olarak gördüğünü sözlerine ekledi.
Suudi Arabistan'nın halihazırda günlük 3 milyon varil kapasitesinde bir petrol boru hattı bulunuyor ve bu hattın kapasitesinin 5 milyon varile çıkarılması için plan yapılıyor. Söz konusu boru hattı Suudi Arabistan'ın doğusundaki Yenbu kentinden Kızıldeniz'e uzanıyor.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.