Kırılma zamanı
2023 geldi çattı;
Bir kaç gün içerisinde evren için çok kısa ama belki de ülkemiz ve dünyamız için çok uzun hissedilecek bir yıla adım atacağız.
Neo liberalizmin uygulama hataları sonucu serbest piyasayı rafa kaldırdığı son on yıllarda, yeni sistemi korumak adına türetilen ama sistemin başlangıç özüne uymayan yöntemler ile kurtarılmaya çalışıldığı zaman dilimlerine şahit olduk. Neo Liberalizmin başlangıcından itibaren önce 10-15 senede bir gelen resesyonlar, ardından 3-5 seneye ve hatta yıllarda 1-2 seneye kadar hızlanan bir sürece girdi.
Yönetim olarak ise Atalarımızın son bin yıllarda Teokrasilerden, Monarşilere atılganlaşan ilerleme süreci en son sanayi devriminin ışıklandırdığı teknoloji ve iletişim artışı ile bireylerin sorgulayabildiği ve sorumluluk almak istediği, önce Cumhuriyetlere, sonrasında toplumların hazırlık seviyelerine göre üst seviyesi olarak tanımlayabileceğimiz Demokrasilere doğru taçlandırmaya çalışmaya devam ediyor.
Cumhuriyet; bireylerin idarecilerini seçme şanslarının olduğu ve o seçilen idarecilerinde adaletli şekilde seçmenlerinin çıkarlarını koruması gerektiği olgusu ve mantığına dayandığını yaşayarak biliyoruz. Ancak tekil olarak bu olguda çoğunluğun oyu önemli olduğu için, sadece adı ile yetinen ve Cumhuriyet olarak tanımlanan yönetimler de yöneticileri seçmenler seçiyor ancak seçilenler yönetimde bulundukları zaman içerisinde sadece çoğunluğun ihtiyaç ve isteklerini gözetmeyi kendi çıkarları adına tercih ettiklerinide yaşayarak tecrübe ediyoruz. Cumhuriyetin bir üst seviyesi olan Demokrasi olgusunda ise çoğunluk yerine çoğulculuk ve seçilen yöneticiyi seçmemiş olan karşı muhalif birey/düşüncelerin de ihtiyaçlarının ve isteklerinin cevap bulabildiği ve bu sayede sadece toplumun çoğunluğunun değil bizzat kendisini mutlu edebilme hayalini taşıması hep daha iyiyi isteyen bizi kendisine doğru çekimsiyor.
Bahsettiğimiz bu ileri Fikir ve düşünce gelişimleri bence yeni çağın adı olan internetin buluşu ile çok hızlandı ama evrimsel olarak değiştiremediğimiz bencilliğimiz ve yaşamsal ihtiyaçlarımızın karşılanması zorunluluğu yani karnımızın ne kadar aç veya tok olduğu gerçekliği ile de fikir aydınlanması çok yavaş ilerliyor . Bu gerçeklik ile yönetimsel gelişmelerin temel bazda toplumların ekonomisi ile birebir ilişkisini kabül etmek zorundayız.
Bundan dolayı tarihsel ve güncel olarak toplumların yönetimsel gelişimleri birebir ekonomi sistemi ile bağdaş ilerlemeye devam ediyor.
Peki bu tanımladığımız olguların yeni yıla etkisi nedir?
Her zaman kendisi için daha iyiyi isteyen insan fikir ve düşüncenin ilerlemesini para ve güce tercih etmeme eğilimini neden taşıyor diye daha çok soran insanların bu duvarı kırmaya çalıştığı bir yıla şahit olacağız, insanlığın gelişimini isimlendirdiğimiz çağlardan incelediğimizde , her çağ değişiminin değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu ispatladığını hatırlayacağız.
Gücü eline geçiren azınlıklar, gücü kaybetmemek adına gelişimi durdurma veya tersine çevirme bencilliği denemeleri tarihte başarılı olamamış.
İşte 2023 yılı Dünya da gücü elinde tutan azınlıklar ile kendisi için daha iyiyi isteyen Dünya çoğunluk insanları arasında geçecek bir kırılma yılı olarak çok uzun geçecek.
Dünya nufüsunun %2 sinin sahip olduğu zenginlik %98 ine daha fazla yararlı olmak zorunda,
veya 2023 senesi Dünya yı yönlendiren ekonomisi en büyük 7 ülkenin %64 üne sahip oldukları Dünya Ekonomisi parasal gücünü kalan 201 ülke refahının artması içinde kullanmak zorunda olduğunu tecrübe edecek.
2023 yılı Türkiye Cumhuriyetimizin de kuruluşunun 100.yılı.
Ulu önderimiz kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük hayali Demokrasi için de bir kırılma yılı olacak.
Ying ve Yang savaşmaya devam edecek;
Kendimize hangisinde daha mutlu olduğumuzu tekrar soracağımız bir yıla giriyoruz.
Bu bağlamda herkesin yeni yılında sağlık, mutluluk, barış ve işlerinde daha nitelikli özgün üretim yaptığı bir yıl diliyorum…
Sevgi ile kalın…
Kapt. Ali Burçin Eke