1. HABERLER

  2. TAMER KIRAN

  3. Kıran’dan Türk denizcilere ‘değişime hazır olun’ çağrısı
Kıran’dan Türk denizcilere ‘değişime hazır olun’ çağrısı

Kıran’dan Türk denizcilere ‘değişime hazır olun’ çağrısı

İMEAK DTO Eylül ayı toplantısında konuşan İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran, uluslararası ticarette oyunun kurallarının yeniden belirlendiğine vurgu yaptı.

A+A-

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Eylül ayı toplantısı hem online hem de fiziki katılımla gerçekleşti. İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır’ın başkanlığında başlayan toplantı ilk gündem maddesi olan Temmuz ayı mizanı ve meclisin 41 nolu zabıt kayıtlarının okunup oylamaya sunulmasıyla devam etti.

İMEAK DTO’nun Ağustos ayı faaliyetlerinin yer aldığı video sunumunun ardından açılış konuşmasını İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran yaptı. Konuşmasına ekonomide küresel ve yerel olarak çok önemli bir dönemin yaşandığını belirterek başlayan Tamer Kıran, birçok ülkede ciddi daralmaların olduğu 2020 yılında Türkiye’nin pozitif büyümeyi asgari düzeyde de olsa başardığını belirtti. 2021 yılının ilk yarısında güçlü bir toparlanma yaşandığını dile getiren Kıran, “Yılın ikinci çeyreğinde gayri safi, yurt dışı hasılamız yüzde 21.7 büyüme gösterdi. Bu büyüme alınan önlemler ve kararların doğru olduğunu gösteriyor. Özellikle de sanayi hizmetleri ve ihracattaki büyüme dikkat çekici. Olumsuzluk olmazsa büyümenin yıl sonunda yüzde 9’lar civarında olabileceğine işaret ediyor. Önümüzdeki yıllarda yüzde 5 ve üzerinde sürdürülebilir büyüme görebilmemiz için enflasyon ile kararlı mücadele ve cari açık sorununun yapısal olarak çözülmesinin önemi daha da artmıştır” dedi.

 

‘Yeşil dönüşümün program çerçevesine alınması son derece önemli’

 

Hafta başında açıklanan 2022-2024 yıllarını kapsayan orta vadeli ekonomik programa ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kıran, “Programın temel amaçları arasında belirtilen enflasyon ve cari açık yaratmayan ağırlıklı olarak yurtiçi tasarruflar ve doğrudan yatırımlar ile finanse edilen ihracata dayalı yeşil dönüşümü dikkate alan gelir adaleti gözeten bir büyüme yapısının tesis edilmesine doğru bir çerçeve olarak görüyor ve destekliyoruz. Yeşil dönüşüm adıyla orta vadeli programlar ilk kez detaylı bir program ve tedbir çerçevesinin konmasına son derece önemli olduğunu, ondan sonraki yıllarda da artarak takibinin yapılmasının ekonomimizin rekabet gücünü kalıcı kılmak açısından büyük fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Programda ulaşım ve deniz taşımacılığı konuların eksik kaldığını üzülerek görüyoruz. Ama bugüne kadar olduğu gibi ilgili tüm merciler nezdinde bıkmadan, usanmadan, pes etmeden sektörümüzün ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu anlatmaya, taleplerimizi iletmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Talep artışı navlun ve gemi kiralamaları rekor seviyelere taşıdı

Dünya denizcilik piyasalarını da ele alan Kıran, şöyle devam etti; “Yıllık 11,5 milyar ton seviyesinde olan deniz taşımacılığında gemi filo büyüklüğü detveyt bazında ise 2 milyar 70 milyon ton olarak 2020 yılını kapatmıştı. 2020 yılının özellikle ikinci yarısından itibaren hızla artan talep karşısında fiyatlarda hızlı artışlar yaşandı. Önümüzdeki sürece ilişkin beklentilerde de talebin arza göre birçok segmentte daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği yönünde oluşmaktadır. Nitekim 2020 ağustos itibariyle yeni gemi siparişinin mevcut filo oranı dökmecilerde yüzde 6’ya, tankerlerde yüzde 8’e, konteynerlerde yüzde 22’ye, LNG’de yüzde 25’e, LPG’de ise yüzde 23’e ulaştı. Konteyner tarafında talep artışının devamı navlunlar ve gemi kiralamaları rekor seviyelere taşıdı” ifadelerini kullandı.

Türk sahipli filonun 50 milyon detveyte ulaştırılması milli hedef olmalı

Dünya deniz ticaretinde taşların yerinden oynadığını ve Türk denizcilik sektörünün de bu pastadan daha fazla pay alması gerektiğini dile getiren Kıran, şunları söyledi; “Dolayısıyla bizim de 30 milyon detveyte yakın Türk sahipli filomuzun da 50 milyon detveyte ulaştırılmasının milli hedeflerimiz arasında yer alması hususunu her ortamda dile getirmemiz gerekiyor. Küresel ekonomi önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Hem Covid-19 salgını sonrasında küresel tedarik zincirinde yaşanan dönüşüm hem de yeşil mutabakat ve iklim değişim çerçevesinde atılan adımlar önemli fırsatları ve tehditleri içinde barındırıyor.”

Değişimden en çok etkilenecek sektör denizcilik geliyor

İklim değişikliğinin dünyanın karşılaştığı en ciddi risklerden biri olduğuna işaret eden Kıran, “Bu tehdit küresel ekonomi politikalarını uluslararası ticaretin kurallarını, ürün standartlarını da hızla değiştirmeye aday. Bu değişimden en çok etkilenecek sektörlerin başında şüphesiz denizcilik geliyor. AB, benimsediği yeşil mutabakat ve bu çerçevede oluşturduğu sürdürülebilir ve akıllı ulaştırma stratejisi ile 2050 yılında ulaştırmada sera gazları emisyonlarının yüzde 90 azaltılmasını, 2030 yılı ile sıfır-karbon emisyonlu gemilerin geliştirilip pazara sürülmesini, mevcut gemilerin enerji verimliliğinin geliştirilmesini, emisyonlar için karbon fiyatlandırmasının yürürlüğe konulmasını, çevreci yakıtların altyapı sisteminin geliştirilmesi ve desteklenmesini, Akdeniz ve Karadeniz de Emisyon Kontrol Alanı kurulmasını, Karbon emisyonları için denizciliğin Emisyon Ticaret Sistemine (ETS) alınmasını hedefliyor. Bu kapsamda Avrupa Komisyonu tarafından 14 Temmuz’da açıklanan şekliyle, 2030 yılında sera gazı emisyonlarını 1990 yılı seviyelerine kıyasla en az yüzde 55 oranında azaltmaya yönelik emisyon hedeflerine ulaşmak için sunulan “Fit For 55” (55’e Uyum) Paketi’nde; denizcilik sektörü ve yakıt ikmali üzerinde doğrudan etkisi olan öneriler karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.  

Değişime hazırlıklı olmak gerek

Kıran, şu ifadeleri kullandı; “Uluslararası ticarette oyunun kurallarının yeniden belirlendiği önümüzdeki süreçte Türk sahipli deniz ticaret filomuzu, gemi inşa sanayimizi, limanlarımızı, kısaca denizciliğimizi bir bütün olarak düşünüp, devlet politikası haline getirerek, her alanda güçlendirmemiz mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir. Getirilmek istenen değişiklikler nedeniyle büyük ekonomik maliyetlerle karşılaşmamak için değişimi iyi okumamız ve hazırlıklı olmamız gerekiyor. Gelişmeler, iş dünyasına büyük sorumluluklar yüklerken, bu konuda devlet desteklerini de elzem kılıyor. Bunun için de kamu-özel sektör diyaloğunu daha da sıklaştırmak, ortak akılla bu süreçte kazanan ülkeler arasında yerimizi almak büyük önem arz ediyor.”

Başkan Kıran’dan aşı çağrısı

Eylül başı itibariyle okulların açılmasıyla birlikte Covid-19 vaka sayılarında artış olacağı endişesinin arttığını dile getiren Kıran, “Covid-19 salgınında bugün itibarıyla bilinen en etkili tedavi yöntemi aşı. Sağlık Bakanlığımız, aşı olanların hastalığa yakalansa bile hayatlarını kaybetmeden kurtulduklarını her fırsatta açıklıyor. Tamam, hiç kimseyi aşı için zorlayamayız ama aşı olmaları yönünde şiddetle tavsiyede bulunmamız gerektiğine inanıyorum. Eğer aşılama oranlarını arzu edilen seviyelere çıkaramazsak, sonbahar ve kış aylarıyla birlikte yeniden kapanmalara gidebilecek önlemlerle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu çerçevede 13 Eylül tarihi itibarıyla üyelerimiz dahil Odamıza dışarıdan gelenler için ateş ölçme ve HES kodu uygulamasına ilaveten aşı sorgulaması yapacağımızı, aşı sertifikasını ibraz edemeyenlerden son 48 saat içerisinde yapılmış PCR testi isteyeceğimizi bildirmek istiyorum. Yine Odamız çalışanlarından aşı olmayanlar için tahlil bedeli kendileri tarafından ödenmek suretiyle haftada bir PCR testi talep etmeye başlayacağız” dedi.

Vira Haber

Bu haber toplam 9483 defa okunmuştur
Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.