Kılavuz kaptanlık uzman doktorluk gibi
Her yıl geleneksel olarak 27-31 Mayıs tarihleri arasında yapılan " Kılavuz Kaptanlar Haftası " Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Beylerbeyi Yerleşkesinde yapılan törenle başladı.
27-31 Mayıs tarihleri arasında yapılan her yıl düzenlenen Meslek Şehitlerini Anma ve Kılavuz Kaptanlar Haftası başladı.
Meslek Şehitlerini Anma ve Kılavuzluk Haftası olarak denizcilik sektörünün dikkatlerini kılavuz kaptanlık mesleğine çekmeyi amaçlayan Kılavuz Kaptanlar haftası Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Beylerbeyi Yerleşkesinde törenle başladı.
İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ve beraberindeki heyet, ‘Kılavuz Kaptanlar Haftası’ kapsamında düzenlenen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün Beylerbeyi Yerleşkesinde Meslek Şehitlerini Anma Töreni’ne katıldı. Törenin ardından “Mavi Vatanda Kılavuzluk” adlı serginin açılışı yapıldı.
Törene, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türkiye Denizilik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Vakfı (DEFAV) Yönetim Kurulu Üyesi Koray Karagöz, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları derneği (DEFAMED) Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Üstün, Türk Uzak Yol Kaptanları Derneği (TÜRKKAPDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zafer Akbulut ile denizcilik camiasının önde gelen isimleri katıldı.
Saygı Duruşu ve şehitler anısına denize çelenk bırakılmasıyla başlayan törende Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammer Arslantürk bir konuşma yaptı.
Arslantürk, konuşmasında şunları kaydetti:
“Denizde en büyük özlem : Güven”
Konuşmasına meslek şehitlerini anarak başlayan TKKD Yönetim Kurulu Başkanı Muhammer Arslantürk, “Denizde olanların en çok özlemini duydukları şey güven duygusudur. Bu duygu ise somut bilgi, araç ve deneyimi gerektirir. Denizde güven duygusu hissetmek için, deneyimli denizcilerin idaresinde iyi donanmış bir gemi olması şarttır” dedi.
Saygı Duruşu ve şehitler anısına denize çelenk bırakılmasıyla başlayan törende Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammer Arslantürk bir konuşma yaptı.
Arslantürk, konuşmasında şunları kaydetti:
“25.12.2007’de meslek şehidimiz Kaptan Lütfü Berk anısına panel olarak birincisini, 27.12.2008’de ‘Kılavuz Kaptanlar Meslek Şehitlerini Anma Günü ve Geleneksel II. Kılavuzluk Paneli’ adı altında ikincisini, 2009 yılından itibaren de “Kılavuz Kaptanlar Haftası” olarak düzenlemeye başladığımız, kılavuz kaptanlık mesleği açısından dünyada tek olan ve bu sene 10’uncusunu düzenlediğimiz haftamızın başlangıcı “Meslek Şehitlerini Anma Törenine” hepiniz hoş geldiniz.
Sözlerime başlamadan önce, XIX. yüzyılın başında III. Selim'in 1804 yılında çıkarttığı Bahriye Kanunnamesi ile resmileşen kılavuzluk hizmetlerinin geçmişten günümüze tek kamu mirasçısı ve günümüzün en önemli ve en büyük teşkilatı olan ve bu anlamlı günde bizlere kapılarını açan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı KEGM Sayın Durmuş Ünüvar’a ve bizleri yalnız bırakmayan siz çok değerli misafirlerimize meslektaşlarım adına sonsuz teşekkür ederim.
Meslek şehitlerimiz; rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyoruz. Ruhları şad mekânları cennet olsun.
Deniz, sunduğu imkânlar ve kaynaklar yanında, aldıklarıyla da insanoğlunda tarih boyunca saygı ve korku hissi uyandırmıştır. Denizde olan insanların en çok özlemini duydukları şey güven duygusudur. Bu duygu ise somut bilgi, araç ve deneyimi gerektirir. Denizde güven duygusu hissetmek için deneyimli ve bilgili denizcilerin idaresinde, sağlam ve iyi donanmış bir gemide bulunmak şarttır. Bazen bu koşullar, denizde insanın kendini güvende hissetmesine yetmez. Akıntı, rüzgâr, tehlikeli sığlıklar ve diğer doğal engeller, denizde seyretmeyi olağan risk ve tehlikelerin üstünde güvensizleştirir. Bu noktada olağandışı seyir koşullarından haberdar ve deneyimli bir kişinin bilgisine, yani kılavuz kaptana ihtiyaç duyulur. Riskli ve tehlikeli suyollarında seyrederken gerek can, gerekse mal güvenliği için kılavuz kaptan ve kılavuzluk hizmetleri vazgeçilmez güvenlik unsurlarıdır.
Derneğimiz; kılavuzluğun ruhani evi olan İstanbul Boğazı ile Çanakkale Boğazı’nda ve ülkemizin dünyaya açılan mavi kapıları tüm limanlarımızda görünmez kahramanlar olarak nitelendirdiğimiz aktif çalışan ve emekli olmuş tüm kılavuz kaptanları ulusal ve uluslararası düzeyde temsil eden yegâne sivil toplum kuruluşudur. Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği olarak, artık gelenekselleştirdiğimiz “Kılavuz Kaptanlar Haftası”nın etkin bir şekilde kutlanmasındaki amacımız, kılavuzluk hizmetlerinin can, mal, seyir ve çevre güvenliğine katkılarının kamuoyuna tanıtılarak, meslektaşlarımızın yeri gelip kendi canlarının kaybını bile göze alacak seviyede – ki bugün burada bunun için toplandık - verdikleri hizmetin kamu yararı gözetilerek kamusal hizmet olduğunun vurgulanmasıdır. Dolayısı ile kamu yararı gözetilerek icra ettiğimiz mesleğimizin, tüm dünyada olduğu gibi rekabetten uzak tutulmasını ve hizmet kalitesinin devamı için meslektaşlarımıza herhangi bir baskı hissettirilmemesini önemsiyoruz. Mesleğimiz icrasının oluşumlarında bu prensip düşünülerek hareket edilmesinde fayda görüyor ve dernek olarak bu hususta hassas olduğumuzu ifade ediyoruz.
Kılavuzluk mesleğinin ülkemizdeki çerçevesini belirlemek adına DTO’nun yayınladığı “2018 Yılı Raporu”na göre, 2018 yılında Türkiye’deki 69 limana uğrak yapan 72360, İstanbul Boğazı’ndan geçiş yapan 23565, Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yapan 19958 ve toplamda 115883 gemiye 448 kılavuz kaptan tarafından kılavuzluk hizmeti verilmiştir.
Bu yılki “Kılavuz Kaptanlar Haftası” etkinlikleri içerisinde “Kılavuz Kaptan ve İnsan Faktörü” paneline yer vererek çevrenin gemiden, geminin de çevreden korunması amacıyla karşılaşılabilecek bütün olumsuzluklara rağmen can, mal ve çevre emniyetinin sağlanması adına, üst düzeyde kılavuzluk hizmeti kalitesinin devam ettirilebilmesi için meslektaşlarımız ve sektör paydaşlarımız tarafından üzerine düşünülmesini önemsediğimiz “İnsan Faktörü” konusunu gündeme getirmek istedik.
Bilindiği üzere günümüzde, emniyet kültürü denizcilik sektörünün ortak bir paydasıdır. Kılavuzluk mesleği açısından emniyet kültürünün etkileşimde bulunulan insan, gemi, liman ve deniz çevresi dikkate alındığında vazgeçilemez ve birincil unsur olduğu aşikârdır. Bu etkileşim alanının merkezinde ise kılavuz kaptan bulunmaktadır.
Derneğimiz 50 yıllık geçmişinde olduğu gibi gelecekte de kamu ve meslektaşlarımızın yararına olan çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir.
Sizlerin biz kılavuz kaptanların ne kadar önemli ve tehlikeli bir meslek icra ettiğimize olan inancınızı, kılavuz kaptan olmak için; tecrübe, bilgi, yeterli donanım ve gerekli eğitimin alınması hususunda hepimizin hem fikir olduğunu biliyoruz. Derneğimizin öncelikli amacının “Çevre Emniyeti“ ve “Kamusal Hizmet“ olduğunu temin ederek meslektaşlarımızı ve mesleğimizi ilgilendiren yasal düzenlemelerde tespit ettiğimiz eksikliklerin giderilmesinde idare ile birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu tüm kamuoyuna huzurunuzda duyurmak isteriz. Yine derneğimiz Türk Boğazları ve ülkemiz limanlarının can, mal, çevre ve seyir emniyetini sağlayan görünmez kahramanları meslektaşlarımızın emniyetlerini ve refah seviyelerini de önemsemektedir. Bildiğiniz gibi 24 Aralık 2018 günü ben bir çarmıh kazası geçirdim ve çok şükür kurtuldum. Sağ ve sakatlanmadan kurtulmamdaki en önemli unsurlardan biri de mesleğimizin geçmiş birikimlerinin mirasçısı ve ülkemizin en büyük ve tek kamu teşkilatı olan KEGM Pilot botu personelinin tecrübeli olmaları ve soğukkanlı tutumlarıydı.
Nisan ayı içerisinde Malta’da düzenlenen “Güney Avrupa Kılavuz Kaptanlar Toplantısı”na katılım gösterdik. Toplantıda çoğu katılımcı tarafından “Kılavuz Kaptan Transfer” kazaları gündeme getirilerek birçok yaşanan kazalar incelendi. Derneğimiz adına söz alarak bu kazaların tekrar yaşanmaması için tüm dünyada gemi güverte zabitan ve personeli ile kılavuz kaptan botu personeline “Kılavuz Kaptan Transfer Eğitimi“nin verilmesi ve sertifikalandırılmasının IMO’nun tavsiye kararı niteliğinden çıkarılarak zorunlu kılınmasını ve STCW belgeleri arasına alınmasını teklif ettik. Ve katılımcılar tarafından kabul edilerek EMPA nezdinde de çalışmalar başlamıştır. Ülkemizde bahse konu eğitimlerin hemen başlatılmasının dünyaya öncülük etme anlamında büyük önemi olduğunu düşünüyor ve derneğimizin gerek altyapı gerekse tecrübesi ile bu eğitimi vermeye hazır olduğunu ifade etmek istiyorum.
Çok kıymetli zamanınızdan fedakârlık ederek bu anlamlı günümüzde yanımızda olup acımızı paylaştığınız için hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Kılavuz kaptanlık uzman doktorluk gibi
İMEK DTO Yönetim Kurul Başkanı Tamer Kıran ise, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile dünyaya açılan kapılarımız olan limanlarımızın “görünmez kahramanları” olarak nitelediği kılavuz kaptanların haftasını kutladı.
Kılavuz kaptanlığın, denizcilik sektöründe değerini her zaman koruyan bir emniyet unsuru olduğunun altını çizen Kıran, “Kılavuz kaptanlık deyince aklıma hep tıpta uzmanlık gelir. 7 sene okursun, pratisyen hekim olursun. Sonra bir sınav ve uzmanlık alırsın. Kılavuz kaptanlığı buna benzetiyorum. Önce üniversite, sonra staj ve ardından belgesinin alınması. Bu farklı bir yeterlilik, ayrıcalık. Hem boğazlar hem de limanlar için değeriniz çok fazla. Böylesi zor bir görevi yapan kılavuzlar kaptanların sorunlarında DTO olarak yanındayız. Tarihte ilk defa bana vermiş olduğunuz fahri kılavuz kaptanlık beratı için de teşekkür ederim” dedi.
“Her insan yapamaz”
80 trilyon dolarlık dünya ticaretinin yüzde 80’den fazlasının denizlerle yapıldığını hatırlatan Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar ise, “Burada en önemli şey ise güvenli seyahat ve idaredir. Kılavuz kaptanlık, tarihi milattan öncesine dayanan bir meslektir. Anlık tehlikeli durumlarda soğuk kanlı olarak en yararlı kararı verebilmek zorunlu olduğu için kılavuz kaptanlık, her insanın da yapabileceği meslek değildir. Otonom gemiler gündeme gelmesine rağmen, tehlikeli sular olduğu zaman kılavuz kaptansız seyahat mümkün görünmemektedir” diye konuştu.
Kılavuz kaptanların, çıktıkları gemilerde ülkemizi de temsil ettiklerini deli getiren Ünüvar, “Lozan başarısının ardından Montrö anlaşması da kolay şartlarda imzalanmadı. Montrö sadece ticari geçişleri değil, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerinin de güvenliğini sağlayan bir sözleşmedir. Türkiye, bu sözleşmeye eksiksiz uydu. Kıyı Emniyeti olarak bizler de çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
Kendisi de bir kılavuz kaptan olan ve 28 Aralık 2018’te çarmıhtan düşerek mutlak ölümden dönen TKKD Yönetim Kurulu Başkanı Muhammer Arslantürk’ü kurtaran pilot botu personeline teşekkür plaketi verilmesi sırasında duygusal anlar yaşandı.
Arslantürk, çarmıh kazasından sağ ve sakatlanmadan kurtulmasının en önemli nedeninin Kıyı Emniyeti Pilot Botu personelinin tecrübeli olmaları ve soğuk kanlı tutumları olduğunu vurguladı.
Daha sonra Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar tarafından Arslantürk’ü kurtaran Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu’ndan Bayrak 4 Pilot Botu personeli Kaptan İlhami Şerifoğlu, Turan Aygün, Emin Tetik ve İdris Turgay Baş’a birer teşekkür plaketi sundu.
Konuşmaların ardından grup tarafından şehit kılavuz kaptanlar anısına denize çelenk bırakıldı ve Mavi Vatanda Kılavuzluk adlı serginin açılışı yapıldı.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.