Rusya’da Proje 22800 ‘Karakurt’ çerçevesinde üretilen ‘Tayfun’ adlı küçük füze gemisi, cuma günü Saint Petersburg’daki tersanede törenle suya indirildi. Tayfun, geçtiğimiz temmuzda suya indirilen ‘Kasırga’ korvetiyle birlikte Karakurt projesinin bu yıl üretilen ikinci gemisi oldu.

‘Küçük füze gemileri’ kategorisine dâhil edilen Kasırga ve Tayfun korvetleri, daha önce Rus donanmasının Baltık bölgesinde ve Hazar filosunda kullanmış olduğu Buyan-M gemilerinin geliştirilmiş versiyonları. Buyan-M gemilerinin görevi Rusya’nın deniz kıyı kesimini korumak olsa da bu sınıftaki gemiler birçok kez, görev yaptıkları Rusya’nın karasularından IŞİD’in Suriye’deki tesislerini Kalibr seyir füzeleriyle vurmak için kullanılmıştı.

ÖNCEKİ GEMİLERDE TESPİT EDİLEN KUSURLAR KARAKURTLAR’DA GİDERİLDİ

Kasırga ve Tayfun korvetlerinde ayrıca Buyan-M gemilerinin kullanımında tespit edilen kusurlar da dikkate alınarak, giderildi. Eski gemilere göre tonajları daha düşük olan Karakurtlar, bağımsız olarak 10 gün açık denizde kalabilen seleflerine göre 5 gün daha fazla açık denizde kendi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.

Yeni gemilerde aynı zamanda görünmezlik teknolojileri de kullanıldı ve bu sayede Karakurtlar, Batı menşeili en modern füzeler için dahi son derece zor hedeflere dönüştürülmüş oluyor.

Gemilerde aynı zamanda havadan gelebilecek tehlikeye karşı AK-630M topçu sistemleri bulunuyor, bu gemilerden sonra üretilecek olanlardaysa 4 hedefe aynı anda ateş edebilen ve menzilleri 20 kilometreye kadar ulaşabilen Pantsir-S sistemleri kurulacak.

Yeni gemilerin en önemli avantajıysa, üzerinde bulunan saldırı sistemleri. Karakurt sınıfından her gemide P-800 Oniks gemisavar füzeleri ve kara hedefleri için kullanılan Kalibr-NK füzeleri için 8’er adet rampa bulunuyor. Böylelikle küçük füze gemilerinden 500 kilometrelik mesafelerde bulunan hiçbir gemi, kendini güvende hissedemez. Karakurtlar kara hedeflerineyse 2.500 kilometreden ulaşabiliyor.

Bu sınıftaki tüm gemiler, füzeleri fırlattıktan sonra karşı tarafın radarlarında ve diğer takip aygıtlarında anında görünür hale gelirken, Karakutlar böyle bir durumda savunmasız kalmıyor, zira 30 Knot’lık hıza ulaşarak füzelerin ateşlendiği bölgeyi son derece hızlı bir şekilde terk edebiliyor. Yeni gemilerin motorlarının, ithal ürünleri yerli ürünlerle değiştirme politikaları çerçevesinde Rus ‘Zvezda’ makine yapım fabrikasında üretiliyor olması da dikkat çekici.

Küçük ebatlarının ve görünmezlik teknolojilerinin verdiği avantajları kullanacak küçük bir ‘sivrisinek filosu’, hedefine fark edilmeden yaklaşarak ona füzelerle saldırıp hızlı bir şekilde takipten kurtulma kabiliyetine sahip. Batıda ‘Hit and run’ (vur-kaç) adı verilen bu taktiği kullanabilen Karakutlar, karşı tarafın çok daha büyük gemilerine karşı dahi üstünlük sağlıyor.

Örnek verilecek olursa Ticonderoga sınıflı (9.800 ton ağırlığındaki) Amerikan kruvazöründe 26 adet Tomahawk seyir füzesi bulunuyor, geminin tutarı yaklaşık 1 milyar dolar. Aynı paraya Karakurt sınıfından yaklaşık 30 küçük füze gemisi inşa edilebiliyor ve böyle bir ‘sürü’, karşı tarafın uçak gemi grubunu dahi ölümcül bir şekilde ‘ısırabilir’.

Rusya’nın küçük füze gemilerini anlatan Forbes köşe yazarları, “ Rus donanmasının imkânları, ABD’nin ve NATO’nun faaliyet özgürlüğünü ciddi bir şekilde sınırlandırabilir ve ABD askeri sanayisini çok daha fazla harcama yapmak zorunda bırakabilir. Rusya’nın küçük nöbet gemileri dahi yeni Kalibr seyir füzelerinin ve güdümlü cephanelerin sayesinde diğer ülkelerin donanmalarına göre daha güçlü vurabilir” ifadelerini kullandı.

Kasırga ve Tayfun korvetlerinin önümüzdeki yıl Baltık filosunun hizmetine girmesi beklenirken, aynı sınıftan 6 geminin daha inşa aşamasında olduğu belirtiliyor.

Vira Haber