Deniz Ticaret Odası Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı Türkiye Denizciler Sendikası Genel Başkanı Dr. Hasan Pekdemir ve DTO Başkanı Metin Kalkavan’ı karşı karşıya getirirken sendikalı gemi adamı tartışması toplantıya damga vurdu.

Türkiye Denizciler Sendikası Genel Başkanı Dr. Hasan Pekdemir'in “Artık isteseniz de istemeseniz de Türk armatörün gemilerinde de sendikalı çalışanlar dönemi geliyor” sözleri üzerine DTO Başkanı Kalkavan, “Bunun adı aba altından sopa göstermektir” dedi.

Dr. Hasan Pakdemir, gemi adamlarının hem krizden nasiplerini aldıklarını hem de özelleştirme vurgunu yediklerini söyleyerek, “Hem işlerinden oldular hem de mevcut hakları ellerinden alındı. Süreci hala derinden yaşıyorlar. Türkiye Denizciler Sendikası olarak yeni bir başlangıç peşinde olduk. Önümüzdeki dönemde dünya ölçeğinde görev yapan ITF’in Türkiye’de temsilcisi olma yolunda hızla ilerliyoruz” diye konuştu.

Hem ulusal sicilde hem de 2. sicilde bayrak dalgalandıran tüm gemi adamlarını sendikalarının üyesi yapma kararlılığında olduklarını söyleyen Dr. Pakdemir, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Güçlü bir sendika, sorunları göğüslemede her zaman daha iyi hizmet almaya adaydır. İşverenlerimizi şimdiden gemilerinde çalışan tüm gemi adamlarını Türkiye denizciler sendikasına üye olmaları konusunda özendirmeleri için ön ayak olmaya davet ediyorum. Denizcilik sektöründe önümüzdeki dönemde uluslararası alanda yapılacak düzenlemelerle gemi adamlarının çalışma yaşamları ile ilgili önemli yaptırımlar olacağı bilinmektedir. Bu sürecin ülkemizde de somut örnekleri olacağı kesindir. TDS olarak Türk armatörleri ile bu diyalogları kuracağımızı karşılıklı diyalogla ortaya çıkan sorunları aşacağımıza inanıyoruz. Kısaca artık Türk armatör gemilerinde de sendikalı çalışan dönemi geliyor.”

ITF ile geçmişte hasar gören ilişkileri yeniden kurduklarını söyleyen Dr. Pakdemir, “ITF’in yaptırımlarından bir tanesi de bazı ülkelerin milli sicil paralellerinde getirmiş olduğu 2. sicil uygulamalarına dönük olanıdır. Bazı ülkelerde armatörlere çeşitli kolaylıklar sağlayan ikinci sicil uygulamaları mevcuttur. 2 sicile kayıtlı gemiler ilgili bayrak taşımalarına rağmen üye sendikaların talep etmeleri halinde ITF tarafından port gemileri olarak değerlendirilmektedir. ITF Hollanda ve Almanya karşısında ikinci sicile karşı ister kolay bayrak ister, serbest bayrak diyelim, diğer hususi bayraklı gemi muamelesinde bulunmaktadır. Kanada, Malta, Kamboçya bayrağından farkı yoktur. ITF’in 2. sicile karşı mücadelesini genişletme kararında olduğunu gözlemliyoruz. Sendikamız ve ITF arasındaki ilişkiler ITF’in Türk denizcilik kurumlarına bakışına da sıcaklık katacaktır” dedi.

Kalkavan: “Sendika, aba altından sopa gösteriyor”
“Sendikacılığın değiştiğini zannediyordum ancak değişmemiş” diyen Kalkavan, “Bu aba altından sopa gösterme oldu, bunu kabul etmemiz söz konusu değil. Sendika başkanından daha yapıcı eleştiriler beklerdim. Ama tepki göstermeden dinlediniz. Türkiye’deki 2 sicil gemi adamlarının durumu ITF standartları üzerinde. Hem maaşları hem de hakları. Biz işvereniz, siz çalışansınız. En büyük emekçi biziz. Sadece sermaye değil. Sağlığımız, vücudumuz çalışanımız rahat etsin diye yıprandı. Bu kadar pozitif giden bir yerde, hep beraber bunu daha iyi yapabiliriz demelisiniz. Biz çok uzun zamandır sendikalı olan tersanelerden biriyiz. Siz ITF yaptırımı yaparsanız, biz de başka bayrağa geçeriz. ITF eskiden Türkiye bayrağı için bir korkuydu. Artık Hindistan’dan düşük değil ki. Gemilerdeki ücretlerimiz ortalamanın altında değil. Sendika üye ihtiyacım var der o ayrı, o şartlara bakılır. ITF yıllarca uğraşıyor. Burada olsa bile şikayet ettiğinde ITF gelir bakar. Sendika bize gerçek pozitif yaklaşımını göstermeli” dedi.

Virahaber