Jeju Adası'nın şaşırtan 'Deniz Kızları'
Jeju ve Seoul arası dünyanın en fazla uçak yoğunluğuna sahip bölgesidir ancak bunun yanında Jeju adasının farklı bir özelliği daha var: “Deniz kızları”. Jeju Adası’nın bu meşhur sakinleri Güney Kore’de Haenyo olarak biliniyorlar.
Güney Kore’deki Jeju Adası dünyanın en ilginç adalarından biri. Burası 'Tanrıların Adası' olarak da biliniyor. Jeju Adası muhteşem doğası ve ilginç yapısıyla görenleri şaşırtan cinsten. Yalnız buraya özel kılan ise adada yaşayan Haenyolar. Kendilerine Türkçesi ‘Deniz Kızı’ anlamına gelen ‘Haenyo’ diyen bu insanlar dondurucu soğuklara aldırmadan inanılmaz derinliklere dalıyorlar. İşte Jeju Adası ve adada yaşayan Deniz Kızları’nın ilginç hikâyesi…
Jeju Adası'nın çevresini saran kayalar, adeta bir heykeltıraşın elinden çıkmış eserler kadar dikkat çekiyor. Jeju’nun mükemmel plajlarında denizin ve güneşin tadını çıkarmanın dışında yapılacak pek çok alternatif ve görülmesi gereken oldukça ilginç yerler bulabilme şansınız var.
Bunların en başında Cheonjiyeon Şelaleleri yer alıyor. Çevresinde hayvanların ve bitkilerin özgürce yaşayabildiği yer olarak bilinen bu şelale, 22 metre yüksekliğinde. Altında bulunan küçük gölette ise 'Koi' adı verilen renkli balıklar bulunuyor.
Jeju'da görmeniz gereken yerlerden biri ise Manjanggul Mağarası. Şehir merkezinden kalkan otobüslerle ulaşabileceğiniz bu mağara, UNESCO’nun dünya mirası listesinde de yer almakla beraber dünyada bulunun en iyi lav tünellerinden biri sayılıyor.
İçerisinde doğal yollarla oluşan sarkıtlar ve taş sütunları görebileceğiniz mağarada yarasalara da rastlamanız mümkün.
Volkanik patlamalardan oluşan Jeju için aslında tehlike arz eden bir doğa olayının müthiş bir görsele dönüşmüş hali de diyebiliriz.
Adada diğer görülmesi gereken yerler arasında Seongsan Ilchulbong tepesi ve pek çok efsanevi hikâyeye sahip olan Yongduam Kayası bulunuyor.
Jeju Adası'nın turistlerin ilgi odağı konumuna gelmesindeki diğer bir sebep ise muhteşem bitki ve çiçeklere ev sahipliği yapması.
Jeju Adası'nın bu kadar bilinen bir ada olmasının aslında en önemli sebeplerinden biriyse 'Haenyo'lar. İlginç özelliklere sahip bu insanlar Jeju Adası'nın tanınmasında en önemli rolü üstleniyorlar.
Kendilerine 'Haenyo' diyen bu insanlar dondurucu soğuklara aldırmadan inanılmaz derinliklere dalıyorlar. Üstelikte bunu yaparken sadece kendi nefeslerini kullanıyorlar.
Jeju Adası’nın bu meşhur sakinleri Güney Kore’de Haenyo olarak biliniyorlar. Türkçe olarak ise isimleri 'Deniz Kızı' anlamına geliyor.Haenyolar kalamar, deniz kestanesi ve deniz hıyarı toplamak için tam 20 metre derine dalabiliyorlar.
Bu kadar derine dalarken de oksijen tüpü kullanmıyorlar. Nefeslerini iki dakikaya kadar tutabilen Haenyolar bu ilginç özellikleriyle tanınıyorlar.
Üstelik dalış yapanların çoğu 70 yaşından büyük. Genç yaştakilerin yapmakta zorlanacağı bunca şeyi yapan Haenyolar çevrelerinden ise büyük ilgi görüyor.Bu yeteneklerinin sebebi olarak ise altı yaşından itibaren eğitim almaları gösteriliyor.
Eğitim alan kişiler küçük yaşta yüzmeyi ve dalmayı öğreniyorlar. 14 yaşındayken denizin derinliklerinde para getirecek kabuklu deniz hayvanlarını toplamayı öğrenmiş oluyorlar.
Eğitim gören kızların anneleri özellikle ürünün bol olduğu gizemli köşeleri, tehlikeli durumlarda sakin kalmayı ve mesleğin ayrıntılarını öğretiyor.
17 yaşına geldiklerinde ise tam gün çalışmaya başlıyorlar ve 70 yaşına kadar ayda 15 gün dalıyorlar, topluyorlar ve topladıkları şeyleri satıyorlar...
Aslında bu iş çokta yeni ortaya çıkan bir şey değil. Çünkü buralarda yani Kore ve Japonya sahillerinde 1500 yıldır dalgıçlık yapılıyor.
17. Yüzyılın başında erkekler de kadınlar da bu işi yapıyordu. Erkekler denizin derinliklerine dalarken kadınlar sahile yakın yerlerde deniz otları toplamakla uğraşıyordu.
Sonraları sadece erkeklere getirilen yüksek vergiler ve işin tehlikeli oluşu erkeklerin bu işi bırakıp tarım ve sanayide çalışmalarına neden oldu.
Kadınlar ise vergiden muaf oldukları için sadece sahil yakınlarında kalmayıp denizin derinliklerine yöneldiler.Haenyo (Deniz) kadını olmak, kadınlara hem ekonomik bağımsızlık hem de diğer alanlarda daha özgür olma olanağını sundu. Örneğin artık boşanma hakkına sahiptiler.
Boşanıp başka biriyle evlenebiliyorlardı. Adada kadınların sözü daha fazla geçmekteydi, evin parasını onlar kazanıyordu.Sanki anaerkil bir toplum kurulmuş gibiydi. Bu özelliğinden dolayı ada 20. Yüzyıl başında politik sürgünlerin de uğrak yeri oldu. Eğitim sistemine ve yolların yapımına katkı sundular.
Birlik beraberlik o kadar güçlendi ki, bu adanın kadınları 1932 yılında Japon sömürgeciliğine karşı verilen mücadelenin vazgeçilmez parçası haline geldiler.Hatta adlarına şiirler yazıldı, şarkılar yapıldı.
Zamanla kadınların işin tehlikesi nedeniyle başka ülkelerde ev işçisi olarak çalışmayı tercih etmeye başladı bunun etkisiyle bu mesleğe duyulan ilgi azaldı.
1960 yılında 30 bin Haenyo varken, 2006’da bu sayı 5406’ya düştü. 2017’de ise Haenyoların hemen hemen hepsi 70 yaşın üstünde...
Haenyoların daldıkları Kore Boğazı yılın çok büyük bir bölümünde dondurucu derecede soğuk oluyor.Nesillerinin başlangıcı ise 5. Yüzyıla kadar dayanıyor. Yaptıkları işin zorluğu ve verdikleri emek yüzlerindeki kırışıklıklardan okunabiliyor.Sayıları ise gittikçe azalıyor… Yeni neslin çoğu iş ve eğitim için şehir merkezine taşınıyor.
En son bu insanların fotoğraflarını çeken Mijoo Kim’e göre Kore mirasını koruyan Haenyolar, kendi nesillerinin de son örneği olacak.
Haenyoluk hâlâ devam ediyor. Ne kadar sürer bilinmiyor ama Jejudo Adası'nda bu kadınların hayatlarını, çalışmalarını anlatan bir müze de var.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.