İzmir DTO, Alaçatı'nın potansiyelini arttırmayı hedefliyor
İMEAK DTO İzmir Şubesi, fiziksel konumu, su derinliği ve rüzgar potansiyeliyle dünyanın dikkatini çeken Alaçatı Yumru Koyu'nda potansiyeli harekete geçirmek için 2014 yılı başında çalışma başlattı.
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mihri Çelik, deniz turizminin tüm dallarında gelirleri artırmak için başlattıkları çalışmada, Alaçatı'nın potansiyelini belirlediklerini söyledi. Çelik, Alaçatı Yumru Koyu'nun sörf için dünyada en iyi 3 merkezden biri olduğunu belirtti. Sorunlar yumağı nedeniyle potansiyelin yeterince değerlendirilemediğini savunan Çelik, sörf turizminin gelişiminin önündeki en büyük engellerden birinin mevzuat ve altyapı eksiklikleri olduğunu kaydetti. Çelik, "Alaçatı'da altyapı ve mevzuattaki eksiklikler giderilirse rüzgar sörfünden yılda 50-60 milyon dolar döviz girdisi olur" dedi.
Mihri Çelik, Alaçatı'da altyapı ve tesis yetersizliğinin yanısıra 3-4 aya sıkıştırılan sezonun 8-9 aya yayarak gelirin 1'e 6 oranında artırılabileceğini vurguladı. Bölgede 11 rüzgar sörfü okulunun yanısıra çeşitli tesisler etrafında oluşan sörf turizmi potansiyelinin daha da yükseltilebileceğini anlatan Çelik, "Yumru koyu, 30 yıldan beri sörf meraklıları tarafından kullanılıyor. Bu bölgenin marka değerini sörf ve Alaçatı'nın taş evleri oluşturuyor. Şu anda sadece yaz sezonuna sıkışmış potansiyeli daha uzun süreye yayarsak geliri de katlamış oluruz. Yaptığımız çalışmaya göre, 11 okulun etrafında yıllık yaklaşık 10-11 milyon liralık ekonomik gelir var. Ulaşım, konaklama, gelenlerin yeme, içme, alışveriş gibi harcamalar da hesaba katılınca ekonomik katkı 1'e 6 oranında artıyor" diye konuştu.
Deniz turizminde geliri yükseltmeliyiz
Çelik, Türkiye'nin 2023 yılında deniz turizminden 20 milyar dolar gelir hedeflediğini kaydetti. Halen 6 milyar dolar olan deniz turizmi gelirini artırmanın en önemli alanlarından birinin sörf turizmi olduğunu dile getiren Çelik, "Hedefe ulamak için 14 milyar dolarlık bir açığımız var. Cumhuriyetin 100. yılına kadar bu açığı kapatmanın en önemli yollarından biri de sörf turizmi. İzmir ve civarında sörf turizmi için büyük potansiyel var. Alaçatı'nın dışında Çeşmealtı ve Dikili'de rüzgar sörfü için büyük potansiyel barındırıyor. Bu yerlerdeki potansiyelin de değerlendirilmesiyle Türkiye sörfte dünyanın merkezi haline gelir. Çeşmealtı ve Dikili Körfezi'ndeki potansiyeli de harekete geçirerek daha fazla gelir elde edebiliriz" dedi.
Alaçatı üst gelir grubuna hitap ediyor
Çelik, Alaçatı'nın yüksek fiyatlar sebebiyle üst gelir gurubuna hitap eden bir yer haline geldiğini söyledi. Bir hamburgerin 27 lira, küçük pet şise suyun 7 liradan satıldığı Alaçatı'ya alt gelir düzeyinde olanlar ve sporcuların ilgi göstermediğini dile getiren Çelik, şunları söyledi:
"Burada sıkışık sezon sebebiyle konaklama ve yeme içme fiyatları uçuk. Daha çok gelir düzeyi yüksek yerli turist geliyor. Buradaki tesis sahipleri sıkışık sezon sebebiyle fiyatları yüksek tutmalarına hak veriyoruz. Alaçatı üst gelir grubuna hitap edebilir ama Çeşmealtı ve Dikili Körfezi'ndeki potansiyel daha alt gelir grubu ve sporculara hitap edebilir. Yeni alanlar oluşturarak uygun fiyatlarla yabancılara hitap etmeliyiz. Bunu yapmadığımız için sörfçüler Mısır ve Yunanistan'ı tercih ediyor. Mısır'da iç karışıklık var ama oradaki sörf yerleri bizden daha dolu. Alaçatı'nın Mısır'dan geri kalmasını anlamıyorum. Her şeyimiz var ama gerideyiz."
Doğal zenginliğin uzun vadeli politikalarla harekete geçirilmesi gerektiğini belirten Çelik, tarafların katılımıyla önümüzdeki günlerde bir çalıştay yapacaklarını dile getirdi.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.