İsveç’in Büyük Prestiji ve Fiyaskosu: Vasa Gemisi
İsveç Kralı 2. Gustav Adolf tarafından 1628 yılında yaptırılan ve döneminin en ağır gemisi olan Vasa, sadece bir mil seyahat edebildi.
İsveç Kralı 2. Gustav Adolf 1625 yılında, döneminin en büyük ve en savaşkan gemisinin inşa edilmesi için bir emir verir. Bu gemi, deniz savaşlarında İsveç’e üstünlük sağlamasının yanı sıra ülkeye büyük bir prestij de kazandıracaktır. Hemen başlayan çalışmalar, 300’den fazla usta ve işçinin emek vermesiyle 3 yıl sürer. 1628 yılına gelindiğinde artık gemi suya indirilmeye hazırdır. Büyük bir tören düzenlenir. Toplar, silahlar ve mürettebatla yüklü gemi bir coşku içinde denize indirilir.
SADECE BİR MİL SÜREN YOLCULUK
Gemi limandan henüz ayrılmışken Kaptan Söfring Hansson yelkenlerin açılması emrini verir. 10 yelkenden 4’ü açılır açılmaz gelen sert bir rüzgâr geminin dengesini bozar. Hemen ardından gelen diğer bir rüzgâr ise gemiyi yan yatırır. Normalde, bu dönem, denize yeni indirilen gemilerin top kapakları kapalı olmasına rağmen, ihtişam merakıyla Vasa’nın top kapakları açık bırakılmıştır. İşte bu kapaklardan dolan sular Vasa’nın batışını hızlandırır. Sonuç olarak İsveç’in büyük prestij projesi Vasa, denize indirildikten bir mil sonra sulara gömülür. Kaptan kendini kurtarsa da mürettebattan 50 kişi hayatını kaybeder.
KRAL ÇIPLAK DİYEMEMEK
Bu büyük fiyaskonun ardından Kral oldukça sinirlenir ve bu felaketin sorumlularının bulunması emrini verir. İlk sorgulanan kaptan ve yanındakiler olur. Ancak bu kazada herhangi bir hataları olmadığı konusunda yetkilileri ikna ederler. Sonrasında sorgulanan silah ve top ustaları da aklanır. Oysa, geminin inşa edilmesinin ardından yapılan testlerde denge konusunda bir sorun olduğunu herkes bilir, ama 3 yıldır sabırsızlıkla bu gemiyi bekleyen Kral’a hiç kimse bundan söz edemez. Yani kaza geliyorum der, ama kimse bunu yüksek sesle dillendiremez. 17. yüzyılda henüz mühendislik hesaplamalarının gelişmediği gerçeği de bunda etkilidir.
333 YIL SONRA MUCİZEVİ KURTARIŞ
Vasa, denizin altında kaderine terk edilir, ta ki 1950’li yıllarda İsveç denizcilik tarihi ve batık uzmanı Anders Franzen bu gemiye kafasını takana kadar. Franzen’in ısrarlı girişimleri sonucu gemiyi deniz altından çıkartma kararı alınır. Ancak bin ton ağırlığında ve 333 yıldır denizin altında olan bir gemiyi çıkartmak oldukça zordur. İsveç bu konuda bir seferberlik hali yaşar, birçok kişi ve kurum Vasa’nın kurtarılması için bağış yapar. 1957 yılında başlayan çalışmalar 1959’da nihayetine erer ve Vasa denizden çıkartılır. Operasyonun başarılı olmasını sağlayan en önemli etken, tuz seviyesi az olan İsveç denizinde denizkurtlarının yaşamıyor oluşudur. Gemileri parçalayan bu deniz canlılarının tehlikesinden uzakta Vasa 3 asır boyunca sağlam kalmayı başarmıştır.
İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI 17 YIL SÜRDÜ
Vasa’nın kurtarılmasının ardından yeni bir sorun çıkar. Gemi bu haliyle kurutulmaya bırakılırsa parçalanacaktır. Buna çözüm olarak Polietilen Glikol (PEG) maddesinin kullanılması kararlaştırılır. 17 yıl boyunca gemi yüzeyine uygulanan glikolün ardından 9 yıl yavaş kurutma adı verilen sürece geçilir. Yani Vasa’nın denizden çıkartıldıktan sonraki konservasyon süreci 26 yıl sürer.
Geminin sergilendiği Vasa Müzesi 1989 yılında ziyaretçilere açılır. İsveç’in fiyaskoyla sonuçlanan bu büyük prestij gemisi, her yıl yüzbinlerce insan tarafından ziyaret edilmekte, Vasa, en iyi korunan tarihi gemilerden birisi olarak anılmaktadır.
Vira Haber (Özel Haber)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.