İstilacı Balık Türleri Akdeniz Ekosistemini Değiştiriyor
Süveyş Kanalı'ndan geçerek Akdeniz havzasına gelen istilacı balık türleri, Akdeniz'deki balık popülasyonunun değişmesine neden oluyor.
Doğu Akdeniz'de av yasağının 15 Eylül'de tamamen kalkmasıyla birlikte balıkçılar ağlarını denize attı. Büyük umutlarla denize açılan balıkçıların başı, bilim insanlarının 'istilacı' diye nitelendirdiği türlerle belada. Süveyş Kanalı'ndan Mersin sularına gelen istilacı türler avlanan balıkları yiyerek popülasyonunu azaltırken, ağlara ve oltalara da zarar veriyor.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ayas, istilacı türlerin tamamının ekosisteme zararlı olmadığını ve bazılarının avlandığını dile getirdi. Doç. Dr. Ayas, "Birçok karides ve balık türü avlanıyorlar, tezgahlarda yer buluyor. Küçük ölçekli balıkçılara zarar veren balon balıkları var. Bunlar balıkçıların takımlarına zarar veriyor. Doğu Akdeniz'de, Mersin bölgesinde uzatma ağlarıyla ve olta ile balıkçılık yapılıyor. Bu balıklar ağları ve oltaların iğnelerini keserek av araçlarına zarar veriyor. Bu balıkçılık açısından ciddi zararlara yol açıyor" dedi.
'Yok etmek mümkün değil'
İstilacı, yabancı türlerin Akdeniz'e iki yolla girdiğini ve engellemenin mümkün olmadığını belirten Doç. Dr. Ayas, "Bu türler Süveyş Kanalı'ndan geçerek ve gemilerin balast suları ile geliyor. Bunlardan kurtulmak mümkün değil. Çünkü orada insan eliyle açılmış açık bir kanal var. Bu balıklar gelmeye ve yerli türlerle rekabet etmeye devam edecek. Bu türleri takip etmek gerekiyor. Bu türler balıkçılık, dalış turizmi ve turizme zarar verebiliyor. Bu türlerin gelişimine ve yerleşimine göre yeni planlar yapmak gerekiyor. Çünkü bu türleri doğada yok etmek mümkün değil. Doğu Akdeniz'de yaklaşık 6 bin bitki ve hayvan türü var. Bunların yüzde 80'i Süveyş Kanalı ile geliyor. Küçük bir kısmı da gemilerle taşınıyor" diye konuştu.
'Akdeniz ekosistemi değişiyor'
İstilacı türlerin, etkisini her geçen gün artıracağını kaydeden Doç. Dr. Ayas, şöyle devam etti:
"Çünkü bu dinamik bir süreç. Sürekli türler geliyor. Doğal ekosistemlerde değişime yol açıyor. Yerli türlerle rekabet ederek bir dönüşüme yol açıyor. Bunu tropikleşme süreci olarak değerlendiriyoruz. Akdeniz değişiyor. Özellikle bu değişim ülkemizin sahillerinde de daha hızlı görülmeye başlanacaktır. Bu türlerin ekonomiye verdiği zarar gün gün değişiyor. Başka türlerin popülasyonuna da zarar veriyor."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.