Göle kıyısı bulunan Van'ın İpekyolu, Edremit, Tuşba, Gevaş, Muradiye ve Erciş ile Bitlis'in Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçelerinde yaklaşık 15 bin kişinin geçim kaynağı inci kefalinin tatlı sulara göçü başladı.

İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timi, Edremit Bot Komutanlığı ve koruculardan oluşan güvenlik güçleri, 15 Nisan-15 Temmuz'da yumurtalarını bırakmak için suyun tersine yüzen, önüne çıkan engelleri adeta uçarak aşmaya çalışırken görsel şölen sunan inci kefalinin korunması için yoğun mesai yapıyor.

İnci kefalinin avlanması, bulundurulması, satışı ve naklinin önlenmesi için göl çevresi, akarsu yatakları, avlanmaya müsait alanlar ile güzergahları sürekli gözetim altında tutan 47 kişilik jandarma ekibi, ulaşılması güç noktaları da dronelerle denetliyor.

Gölde ve akarsularda botlarla sürekli devriye gezen jandarma ekipleri, bir yandan da göle kıyısı olan yerleşim yerlerindeki vatandaşları balığın korunması için bilinçlendiriyor.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile zabıta ekipleri de balık satışının yapıldığı iş yerlerini denetleyerek kaçak avlanmanın önüne geçmeye çalışıyor.

"KAÇAK AVCILARA GÖZ AÇTIRILMIYOR"

İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Görentaş, AA muhabirine, jandarma ekiplerinin balığın korunması için seferber olduğunu söyledi.

Hem havadan hem de karadan çalışma yürütüldüğünü anlatan Görentaş, "Av yasağı öncesinde Valilik koordinesinde bütün birimlerin katılımıyla toplantılar yaptık ve kararlar aldık. Bu kararlar doğrultusunda da ekipleri oluşturduk. Planlamaya göre, jandarma, emniyet ve ilçe müdürlüklerimize 11 araç tahsis ettik. Hem jandarma hem de diğer ekiplerle denetimlerimizi aralıksız sürdürüyoruz." şekline konuştu.

Av yasağı döneminde inci kefalinin avlanmaması, satılmaması ve tüketilmemesi konusunda iyi bir duyarlılık oluştuğunu ifade eden Görentaş, ekiplerin koordineli çalıştığını, jandarmanın göçün yaşandığı bütün noktalarda 24 saat devriye görevi yaptığını vurguladı.

Dronelerle havadan da denetimlerin yapıldığını aktaran Görentaş, "Kaçak avcılara göz açtırılmıyor. Yakalanan balıklar canlıysa suya bırakılıyor. Kaçak avcılıkta azalma olduğunu gözlemliyoruz. Bunda denetimlerin etkisi olduğunu düşüyoruz. Nitekim balığın hem boyunda hem de popülasyonunda da artış var." dedi.

İnci kefalinin göç yolculuğunda görsel bir şölen oluşturduğunu belirten Görentaş, "Bu güzel doğa olayını aslında turizm amaçlı da kullanıyoruz. Salgın biraz bu durumu etkiledi. Normalleşmeyle, yeniden balığı görmek isteyenler ilimize akın edecektir. Hem ilimiz hem de turizm için bir kaynak olma yolunda. Çünkü balığımız artık tüm derelerde var. Balığı avlamıyoruz, almıyoruz, satmıyoruz. Bu konuda tüm vatandaşlarımızdan duyarlılık bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"ÜST DÜZEY TEDBİRLER ALINIYOR"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, balığı koruma çalışmalarının çok değerli olduğunu dile getirdi.

Güvenlik güçlerinin her yerde balığı koruma faaliyeti yürüttüğünü vurgulayan Akkuş, şunları kaydetti:

"Her yıl olduğu gibi bu yıl da su sıcaklığının 12,13 dereceye ulaşmasıyla balık derelere inmeye başladı. Jandarma ekipleri gece-gündüz sahada. Akarsu ağızlarında sürekli nöbet tutuluyor. Koruma çalışmaları ve sokağa çıkma kısıtlamasının etkisiyle kaçak avcılıkta önceki senelere göre yüzde 80, 90 azalma söz konusu. Balıklar rahat bir sezon geçiriyor. Karasu, Çolban Suyu ve Akköprü Deresi'ndeki su miktarı istenilen seviyede değil. Su seviyesinde aşırı azalma söz konusu. Bu da bizi tedirgin ediyor. Bu konuyla ilgili önlemler alınması gerekir."

Vira Haber