İMEAK DTO’da “MRV Kuralları” semineri düzenlendi
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nda, denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren “Avrupa Birliği Sera Gazı Emisyonları (MRV) Kuralları” konulu bir seminer gerçekleştirildi. 29 Mart Çarşamba günü yapılan seminere denizcilik sektörü yoğun ilgi gösterdi.
ClassNK Yeni İnşa ve İş Geliştirme Bölümü Müdürü Serdar Atukeren, İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın Fındıklı’daki merkezinde, ‘MRV Kuralları’ ile ilgili bir seminer verdi. Atukeren, 2007 yılının sonunda yapılan Bali Eylem Planı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı Taslak Görüşmeleri (UNFCCC) sonucunda ortaya çıkan “İzleme, Raporlama ve Doğrulama (MRV)” düzenlenmesinin denizcilik sektörüne olan yansımalarını sektör temsilcileriyle paylaştı.
“Konumuz greenhouse gas (sera gazı) fakat asıl odağımız karbondioksit” diyerek sözlerine başlayan Atukeren, “Şu anda mevcut gemilerde karbondioksit gazları salınımı kontrolünün, Dünya Denizcilik Organizasyonu (IMO) tarafından düzenlenen Gemi Enerji Verimliliği Yönetim Planı (SEEMP) üzerinden takip edildiğini belirtti. IMO’nun MARPOL Annex VI’ya eklediği bu yaptırımının yanında Avrupa Birliği’nin de bir düzenlemeye gittiğini söyleyen Atukeren, ağırlıklı olarak AB’nin yaptırımları ile IMO’nun yaptırımları arasındaki farklılıkları açıkladı.
2013 yılından sonra denizcilik sektörü dahil oldu
“Denizcilik sektöründen kaynaklı karbondioksit salınımları için, 2007-2012 yılı arasındaki kayıtlara baktığımız zaman aslında diğer toplam tüketicilere göre yüzde 2,6 gibi bir karbondioksit salınımı problemi var” diyen Atukeren, şunları söyledi: “Peki Avrupa Birliği bu işe nasıl başladı? Avrupa Birliği, 2011 yılında deniz taşımacılığı kaynaklı karbondioksit emisyonlarının 2015 yılına kadar 2005 seviyeleri ile kıyaslandığında en az yüzde 40 ve ilerleyen zamanlarda da yüzde 50 azalması gerektiğini öne sürdü. Ama AB’nin o zamanki güncel emisyon azaltma hedefleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı yoktu, ta ki 2013 yılında yapılan toplantıya kadar. Haziran 2013'te Avrupa Birliği'nin sera gazı emisyonları azaltma politikasına denizcilik sektörü de dahil oldu.”
MRV için üç farklı adım var
Dünya üzerinde şu anda karbondioksit salınımlarını düzenleyen iki yapının olduğunu belirten Atukeren, “Bunlardan bir tanesi hepimizin bildiği Dünya Denizcilik Organizasyonu (IMO) ve diğeri de Avrupa Birliği’dir. IMO bunun adına “Data Collection System - DCS” diyor. Şu anda onaya tabi olmaksızın mevcut gemilerin üzerinde bulunan “SEEMP”lar ve yeni gemilerde ise “Energy Efficiency Design Index - EEDI” terminolojisiyle 2013 yılından beri karbondioksit salınımlarını belli bir disiplin içerisinde kayıt altında tutuyoruz. Avrupa Birliği, 2013 yılındaki bu kararından sonra bir strateji belirledi. AB bu strateji planına göre; Avrupa limanlarını kullanan büyük gemilerin yarattığı karbondioksit emisyonlarının “izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması” işlemini yapacaktır” dedi.
MRV için üç farklı adımın olduğunu belirten Atukeren, denizcilik sektörünün bu adımlardan birincisine doğru yaklaştığını, ikinci ve üçüncü adımlarının ise henüz açıklanmadığını fakat bu adımların yakın gelecekte yaptırımları içerebileceğini söyledi.
Çok daha fazla tedbir alınacak
Seminerde, AB’nin kendi içerisinde almış olduğu karar ile ikinci adımda deniz taşımacılığı sektörü için sera gazını azaltma hedeflerini belirleyeceğini, üçüncü adımda ise orta veya uzun vadede pazar bazlı hedeflerde dahil olmak üzere çok daha fazla tedbirlerin alınacağı belirtildi.
Atukeren, 29 Nisan 2015 tarihli Avrupa Birliği’nin 2015/727 numaralı genelgesinde yer alan “Bayrağı ne olursa olsun, eğer sizin geminiz 5000 GRT ve üzeri ise Avrupa Birliği’nde ki uğrama limanına giden veya uğrama limanından ticaret yapan bütün gemilerin AB’nin karbondioksit salınım kurallarına uymasının zorunlu olduğu”nu gösteren bölümü özellikle vurguladı. Şirketlerin öncelikle bir izleme planı oluşturarak 31 Ağustos 2017’ye kadar “doğrulayıcı” firmaya göndermesi ve bu planlarını onaylatmaları gerektiğini söyleyen Atukeren, bunun sonrasında ise 01 Ocak 2018 itibariyle şirketlerin doğrulanmış izleme planlarına göre her sefer için emisyonların belirli limitleriyle izlenmesini talep ettiğini ve her şirketin bunu gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladı.
Haber: Hüseyin Altay YONTAN / Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.