İMEAK DTO Nisan Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi
İMEAK Deniz Ticaret Odası Mart Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 7 Nisan Perşembe günü hem Büyük Kulüp’te fiziki olarak hem de video konferans sistemi üzerinden gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, gündemle ile ilgili sunum yaptı
İMEAK Deniz Ticaret Odası Mart Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 7 Nisan Perşembe günü gerekli tüm tedbirler alınarak hem Büyük Kulüp’te fiziki olarak hem de video konferans sistemi üzerinden gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, Türkiye ve Karadeniz bölgesinin sıcak gündemi konulu bir sunum yaptı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, meclisin açılışında katılımcılara fiziki ortamda bulunmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti. Toplantı Meclis Katip Üyesi Serhat Barış Türkmen’in vefat eden isimleri okuması ve ardından Deniz Ticaret Odası'nın 03. 03. 2022 tarihli ve 48 sayılı toplantı zabıtları ile 2022 Şubat Ayı mizanın görüşülerek onaylanması ile devam etti.
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu'nun mart ayı faaliyetleri sunumu sonrasında İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Tamer Kıran bir konuşma yaptı. Nisan ayının gönülleri aydınlatan, sofralara bereket getiren Ramazan ayı ile başladığını hatırlatan Başkan Kıran, “Bugün de farklı bir mekanda, Büyük Kulüp’te Odamızın Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nı yapıyoruz. 2020 yılından bu yana Ramazan aylarını koronavirüs salgını tehdidi ve sıkı korunma önlemleri altında birbirimizle mümkün olan en az teması sağlayarak geçirirken bu ramazanda aşıların başarısı vaka ve vefat sayılarındaki düşüş, toplumsal bağışıklığın yükselmesi, hastalığın daha kolay atlatılır hale gelmesi sonucu artık bir araya gelebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Nisan ayı meclis toplantımızın hemen ardından Oda’mızın Türk Armatörler Birliği ve Armatörler Kooperatifi ile ortaklaşa düzenlediğimiz ve 2 yıldır özlemle beklediğimiz geleneksel iftar yemeğimizi hep birlikte tekrar burada yapacağız. Hafızalarımızda kötü anlar bırakan benzer bir pandeminin bir daha yaşanmaması temennisi ile hepinize bu vesileyle hayırlı ramazanlar diliyorum” dedi.
Denizcilik Sektörüne Savaşın Olumsuz Etkileri
İki yılı aşkın bir süredir insan ve toplum hayatına ekonomi ve ticaret alanlarına olumsuz etki eden Covid-19'u atlatmanın ve küresel ekonomide yavaş yavaş pandemi öncesi değerlere dönülmesi beklendiği bir dönemde Türkiye’nin yakın komşusu ve aynı zamanda dış ticaret ortakları olan Ukrayna-Rusya savaşına dikkat çeken Başkan Kıran Şöyle devam etti: “Mevcut şartlarda küresel büyümede yavaşlama, enflasyonda artış getirmesi beklenen ve bir ayı savaşın daha uzun sürmesi halinde ülkemizin de öncelikli olarak enerji, tarımsal ürün ticareti ve turizm alanlarında ciddi olumsuzluklar gelişeceği aşikar. Türkiye olarak iki ülke arasındaki savaşı sona erdirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın her iki ülkenin liderleriyle devamlı temasta bulunarak barışın tesisi için harcadığı çabayı takdirle izliyoruz. Ülkemizi mart ayı içinde biri Antalya diğeri İstanbul’da olmak üzere taraflar arasındaki barış müzakerelerine ev sahipliği yapması bu çabaların en somut göstergesi olarak dikkat çekiyor. İstanbul'da yapılan son toplantıda barış rüzgarlarının esmesi geleceğe yönelik umutlarımızı artırdı. İnşallah dünyanın sükunete ihtiyaç duyduğu bir zamanda, bu savaş bir an önce biter, Karadeniz’de barış ve istikrarı bir an önce yeniden tesis etmek mümkün olur.”
Denizcilik sektörü olarak Karadeniz’deki savaşın olumuz yansımalarını çok yakından hissettiklerinin altını çizen Başkan Kıran, şunları kaydetti: “Ukrayna limanlarında mahsur kalan Türk sahipli gemiler ve personeli Ukrayna kıyılarına yerleştirilen ve yerlerinden kopan mayınların deniz trafiğinde yarattığı güvenlik tedbiri, Karadeniz’in önemli bir bölümünün riskli bölgeler kapsamına alınmış olması nedeniyle bölge ile ticaretini devam ettirmek niyetinde olan veya bölgede mahsur kalmış gemilere yönelik fahiş sigorta teminatları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan süreçte, ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği tarafından açıklanan tedbir, yaptırım kararları ve kısıtlamalar ile bölgede ticaret yapmanın her geçen gün zorlaşması sorun yaratan en önemli gündem maddemiz.”
“Belirsizlik Devam Ediyor”
Gelinen noktada iki ülke arasındaki savaş nedeniyle bu ülkelerin Azak Denizi limanları, Karadeniz limanları ve denizlerdeki durumunun belirsizliğini koruduğunu ifade eden Başkan Kıran, “Bölgede deniz ticaretinin sürdürülmesi ve gemilerin seyir, can, çevre ve mal emniyetinin sağlanması için tüm tedbirlerin ivedilikle hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Karadeniz çanağında deniz ticareti veya ulaştırması faaliyetleriyle iştigal eden üyelerimizin yaşadıkları endişeler nedeniyle Karadeniz’de faaliyetlerini yapma isteklerinin her geçen gün azaldığını da müşahede etmekteyiz. 4 Nisan itibarıyla Ukrayna’nın muhtelif limanlarındaki Türk gemi sahipleri veya işletenlerin kontrolündeki gemi sayısı 22 iken, limanlarımızdaki Rusya federasyonu bayraklı gemilerin sayısı hatırı sayılır ölçüde artmıştır. Karadeniz’deki durum nedeniyle Türk sahipli gemi filomuzun bölgedeki ticari faaliyetlerden çekilme düşüncesinde olduğu görülmektedir. Bu durum öncelikle güvenlik endişesi, sigorta teminatları ve son olarak gemi sahibi veya işletmecisi Türk firmaların gelebilecek yaptırımlardan duyduğu çekincelerden kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
“Deniz Koridoru Oluşturulmalı”
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın ilgili tüm bakanlarla yakın iş birliği içerisinde bölgedeki deniz ticaretinin güvenli bir şekilde devamlılığının sağlanması amacıyla temaslarda bulunduğunu ve bulunmaya devam ettiğini dile getiren Başkan Kıran, hedeflerinin bölgede faaliyet gösterecek Türk sahipli filonun güvenliğinin sağlanması ve sigorta teminatı sorunlarının çözülmesi ile tekrar deniz ticareti faaliyetlerinin kontrolünün ele alınmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Başkan Kıran şöyle devam etti: “Bunun için Ukrayna limanlarında mahsur kalmış olan Türk sahipli gemilerimiz ve bu gemilerimizdeki 83'u Türk vatandaşı toplam 174 deniz çalışanına yönelik bir deniz koridoru oluşturularak savaş bölgesinden güvenli bir şekilde çıkışları gerçekleştirilmelidir. Karadeniz’de tespit edilen ve tehdit yaratan mayın ve benzeri unsurlar arındırılmalı, deniz ticareti güvenliğinin sağlanması için tüm Türkiye karasularında güvenli gemi geçiş koridoru oluşturulmalıdır. Kerç Boğazı’ndan geçen Türk sahipli gemilerin, Rusya federasyonunun kontrol gerekçesiyle bekletmesi ve mağduriyet yaratması artık sona erdirilmelidir. Romanya, Bulgaristan, Gürcistan limanları ile Karadeniz’de bulunan limanlarımıza yönelik deniz ticaretinin güvenli bir şekilde sürdürülmesi için tedbirler alınmalıdır. Tüm bu hususlarda, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nezdinde iş birliklerimiz ve çalışmalarımız devam etmektedir. Bakanlıklarımızın sorunları çözümüne yönelik takdire şayan gayrete bizzat tanıklık etmem vesilesi ile tekrardan teşekkürlerimi iletiyorum.”
Tamer Kıran Savaşın Etkilerini Ekonomik Olarak Değerlendirdi
Pandemi ve beraberinde ortaya çıkan tedarik zinciri bozulmasının etkisiyle hem küresel hem de yerelde tarihi fiyat yükselmelerine şahit olunduğunun altını çizen Başkan Kıran, “Savaş etkisiyle Rusya ve Ukrayna’nın ihracatçısı olduğu ürünlerde mart ayı itibariyle oldukça oynak ve yukarı yönlü fiyatlamalar oluşmuştur. Brend petrol fiyatları 28 Şubat'ta 101 dolar iken 31 Mart'ta 108 dolar, doğalgaz fiyatı 4,40 dolar iken 5,64 dolar, demir cevheri 147 dolarken 151 dolar, ABD buğday vadeli fiyatı 928 dolar iken 1006 dolara çıkmıştır. Enflasyondaki hızlı yükseliş, büyük merkez bankalarını da sıkılaşma yönünde harekete geçirmiştir. ABD’de mart ayında 25 baz puan faiz artırımının ardından ülkede yüzde 8’lere yaklaşan enflasyon FED'in faiz artırımı konusunda daha da agresif hale getirecek gibi görülmektedir. Buna Rusya Ukrayna savaşı ile birlikte artan ham madde fiyatlarının enflasyonu yukarı yönlü çekeceği aşikardır. Kısa vadeli faiz oranlarının yukarı doğru artırılacağı önümüzdeki süreçte ise piyasaların beklenenden daha hızlı sıkılaşabileceği ve bunun daha kötü sonuçlara yol açabileceği endişesi değerlendirilmektedir. Küresel ekonomideki yavaşlama eğilimi ile enflasyonist baskıların olumsuz yansımaları ülkemizde de kaçınılmaz bir şekilde kendisini göstermektedir. Türkiye ekonomisinde enflasyon etkisini mart ayında da göstermiş ve yıllık bazda TÜFE yüzde 61.14, ÜFE yüzde 114.97'ye yükselmiştir” dedi.
Hafta başında açıklanan diğer bir veriye göre Türkiye ihracatının 2021 yılında yakaladığı ivmeyi 2022 yılında da sürdürdüğünü memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Başkan Kıran, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de mart ayında ihracat yüzde 19.8 artarak 22.7 milyar dolara ulaştı. Ayını dönemde ithalat 30.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle 2022 yılı mart ayı ihracatı en yüksek mart ayı ihracatı olduğu tarihte. Yine aynı verilerde dikkat çekici nokta Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında bu iki ülkeye olan ihracatımızın yara alması oldu. Ukrayna ile olan ihracatımız geçen yılın mart ayına göre yüzde 80 azalarak 207.5 milyon dolardan 41.7 milyon dolara inerken, Rusya’ya ihracatımız aynı dönemde yüzde 40 düşüşle, 419.8 milyon dolardan 252.4 milyon dolara geriledi. Turizm sektörünün gidişatı dengelerin sağlanması açısından çok büyük nem taşımaktadır. Bu veriler ülkemizin büyük çabalarıyla devam eden barış görüşmelerinin olumlu sonuç alınmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Temennimiz Türkiye’nin de öncü ve arabulucu rolüyle savaş ve kriz ortamının bir an önce sona ermesidir.”
Denizcilik Piyasalarında Son Gelişmeler
Denizcilik piyasalarını da değerlendiren Başkan Kıran, “Şubat ayında genelde pozitif gelişmelerin ardından mart ayında Baltık kuru yük endeksi yüzde 12.3 düşüşle 2069, tanker endeksi ise yüzde 11,7 düşüşle 1279 ve bir başka endeks olan Drewry konteyner endeksi yüzde 12 azalarak 8152 olmuştur. Bu dönemde global gemi filosu 2022 yılı mart ayının sonunda yıllık bazda yüzde 2.7 artarak 2 milyar 200 milyon DWT'a ulaşırken toplam bu filo içerisindeki dağılım kuru yük gemisi filosu 952 milyon ton, konteyner gemisi filosu 295 milyon ton ve tanker da 656 milyon DWT'dur. Enflasyonun potansiyel etkilerine ağırlıklı olarak odaklanan makroekonomik görünümle birlikte denizcilik sektöründeki dikkatin çoğu emtia fiyatları ve deniz kaynaklı talep üzerindeki olası etkilere odaklanmış durumdadır. Bununla birlikte yeni gemi inşa fiyatları neredeyse 20 yıldır en keskin artışı görmesiyle birlikte gemi inşa sektöründe de enflasyonist eğilimler, baskılar çok belirgin olmuş durumdadır. Yine gemi inşa faaliyet fiyat endeksi mart sonu itibariyle 156.17 puan ile yıllık dolar bazlı olarak 25 puan artarak Haziran 2009'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştır” dedi.
Deniz Turizmi ile İlgili Önemli Gelişme
Mart ayında deniz turizmi ile iştigal eden İMEAK Deniz Ticaret Odası üyelerini yakından ilgilendiren bir gelişmenin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca Göcek koylarına tekne bağlama amaçlı mapa ve şamandıra sistemleri yatırım ve işletme ihaleleri olduğunu kaydeden Başkan Kıran, “Toplam 6 parsellik bölümler ve her parselde 4 koyun yer aldığı ihalede 1. 2. ve 3. ihaleler yapıldı ancak henüz karara bağlanmadı. Gelinen noktada Göcek koylarının korunup kollanması, kirliliğe karşı önlem amacıyla yola çıkılan ihalenin bu amaca tam olarak hizmet etmeyebileceğinden endişe ediyoruz. İhalelerdeki yüksek fiyatların karşılığında verilecek hizmetlerin çok yüksek bedeller olacağının aşikar olması nedeniyle kamu yararının ortadan kalkacağı endişesini taşıyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’mız ile görüşerek bu işin gelen yönetimler ile bu bölgede geçimini sağlayanlar ile birlikte Sivil Toplum Kuruluşlarının da içinde olduğu bir yapıyla tek elden yürütülmesinin doğru olacağı görüşümüzü paylaştık. Süreci dikkatle takip ediyor, yeni bir düzenleme ile kamunun yararına olacak bir sonucun oluşmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi İlan Edilmesi
Dikkatle takip ettikleri bir diğer konunun da Marmara Denizi’nin Özel Çevre Koruma Bölgesi İlan edilmesi olduğunu vurgulayan Tamer Kıran, meclis üyeleri ile şu bilgileri paylaştı: “ Bildiğiniz gibi geçen yıl mayıs ayında Marmara denizinde ortaya çıkan Müsilajın olumsuz etkileri sonrasında 22 maddeden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanarak 6 Haziran tarihinde kamuoyu ile paylaşılmış ve alınan bu 22 maddelik karar 5 Kasım tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmişti. Bu karar ile İstanbul ili Adalar ilçesi, Prens Adaları, Balıkesir ile Erdek ve Marmara ilçeleri sınırlarındaki her ölçekteki plan, plan kararları ve projelerin bu kapsamda değerlendirileceği ve özel izin alınması gerektiği belirtilmişti. Göcek, Kekova, Salda Gölü, Uzungöl gibi son derece hassas bölgelerin kurulması için çıkartılmış olan bir kavram olan Özel Çevre Koruma Kanunu’nun Türkiye sanayisinin yüzde ellisinin etrafında yerleştiği, çevresinde 7 ilin bulunduğu Marmara Denizi’nde uygulanması hakikaten çok yakın bir tarihte karşımıza çok önemli sorunlar çıkarmaya adaydır. Denizcilik açısından baktığımızda limanlarımız Tuzla ve Yalova’daki yerleşik tersanelerimiz ve bunlarla ilgili gemi inşa sanayimiz, balıkçı barınakları, marinalar ve hatta Marmara Denizi ve kıyı kenar çizgisi içesinde yer alan tüm yapılar bundan sonra bu kanun kapsamına girmiş durumdadır. Bir başka deyişle bundan sonra Göcek, Kekova bölgesindeki uygulamaların aynısı burada da uygulanacaktır. Bu konu için Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın defalarca ziyaret ederek özel çevre koruma bölgelerinde uygulama süreçlerinde yaşanan sorunları tek tek dile getirdik. Görüşmelerimiz ardından özellikle gemi inşa sektörü ve limanlarımızı yakından ilgilendiren dip tarama ile ilgili soruna kısa vadeli de olsa bir çözüm ürettik. Ancak burada amacını çok aşan bir uygulama ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü mevcut yapısı ile böyle yoğun bir iş yükü altından çıkacağı da ayrı bir soru işaretidir. Konuyu önemine binaen 29 Mart’ta yaptığımız İstanbul Odalar ve Borsa ortak toplantısında gündeme getirerek diğer sektörlerinde dikkatine sunduk. Bundan sonra daha sık duymaya başlayacağımızı düşündüğüm bu önemli konunun bilimsel taraftan ayrılmadan hassas ve dikkatli bir şekilde takipçi olacağımızı belirtmek isterim.”
Piri Reis Üniversitesi Eğitim Gemisi 43 Milyon TL Bedelle Satıldı
Bir önceki meclis toplantısında Piri Reis Üniversitesi eğitim gemisinin satılacağını, satılmasını gerektiren sebepleri açıkladığını hatırlatan Başkan Kıran, geminin satışı ile ilgili olarak, “Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nin 26 Ocak 2022 tarihinde yaptığı toplantıda geminin satılmasına karar verilmişti. 16 Şubat 2022 üniversitenin ihale yönetmeliğinin 28. maddesine göre yapılan açık ihalede verile en yüksek teklifin tahmini bedelin altında kalması nedeniyle 17 Şubat tarihli mütevelli heyeti toplantısında en yüksek teklif veren 4 firma ile pazarlık yapılarak ihalenin neticelendirilmesinin uygun olduğuna karar verildi. Pazarlık usulü yapılan görüşmeler sonucunda geminin 43 milyon TL bedelle satışına karar verilmiş. Satış işlemi 17 Mart tarihinde gerçekleştirilmiş ve gemi sahibine teslim edilmiştir” dedi.
Diğer taraftan denizcilik öğrencilerinin staj sorunları ile ilgili sorunların çözümüne yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade eden Başkan Kıran, şöyle konuştu: “Hem üniversite hem de idaremizle farklı bir yaklaşımla sorunun çözümüne yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çerçevede Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan ve bazı üniversitelerimizin denizcilik fakülteleri dekanlarının katılımıyla 26 Mart Cumartesi günü toplantı yaptık ve önemli bir mesafe kat ettik. İnşallah süreci sorunu tam bir çözüme ulaştırarak tamamlayacağız.”
Sektörle ilgili güzel haberleri de paylaşmak istediğini belirten Tamer Kıran, 7 Nisan tarihli Resmi gazetede yayımlanan “Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile sektörü yakından ilgilendiren müspet değişiklikler olduğunu, Odamız tarafından değişiklikler hakkında bilgilendirmelerin yapılacağını kaydetti. Kıran, Odamızca, Denizyolu Toplu Yolcu Taşımacılığında Ücretsiz Seyahat Yapılması Kapsamında Gelir Desteğinin arttırılmasına ilişkin yapılan girişimler neticesinde denizyolu toplu yolcu taşımacılığında ücretsiz seyahat kapsamında her bir gemi başına verilecek aylık gelir desteğinin 1000 TL’den, 1500 TL’ye çıkartıldığını sözlerine ekledi.
23 Nisan’da Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 102. yılı ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlanacağını belirten Tamer Kıran, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehit ve gazileri rahmet ve minnetle yad etti, çocukların bayramını kutluyorum.
Ramazan ayı ve içinde idrak edilecek Kadir gecesini kutlayan Tamer Kıran, mübarek gün ve gecelerin kalplerimize huzur, işlerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini, dualarımızın kabul olmasını diledi.
Tamer Kıran, akabinde kutlanacak Ramazan Bayramı’nın da milletimize, insanlarımıza mutluluk ve huzur getirmesini, sağlık ve afiyet içinde nice bayramlara erişilmesini temenni etti.
Toplantıda, İstanbul Aydın Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, ”Rusya-Ukrayna krizinin dünya siyasi sistemine ve denizciliğe etkisi” konulu sunum yaptı.
İftar Yemeği Verildi
Meclis toplantısının ardından aynı yerde, İMEAK Deniz Ticaret Odası, Türk Armatörler Birliği ve S.S. Gemi Armatörleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi tarafından düzenlenen geleneksel iftar yemeği gerçekleştirildi.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.