İktisadi gelişme ve refahın temeli serbest “rekabet” ve girişimciliktir
1990’lara kadar SSCB dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülkesine, en nitelikli ve kaliteli eğitimli nüfusunu barındıran dünyanın en kalabalık üçüncü halkına, en zengin doğal kaynaklarına, en büyük ve güçlü ordu ve istihbarat teşkilatına sahip süper güç bir devletiydi. Ancak dünyanın bu iki süper gücünden biri olmasına rağmen ekonomide devlet güdümlü, planlı, kollektif mülkiyete dayalı, serbest rekabeti yok eden, girişimcilik (müteşebbislik) ruhunu öldüren komünist bir ekonomik model izliyordu. Serbest ticaret ve serbest rekabet ortamını ortadan kaldıran bireylerin teşebbüs gücünü engelleyerek girişimciliği önleyen bu yanlış ekonomik sistem yüzünden SSCB serbest pazar, yani mal ve hizmetlerin üretim miktarı, kalitesi ve fiyatını piyasanın belirlediği ve özellikle “Serbest Rekabet” ve “Serbest Ticaret” ortamında “Tüketici Refahını” maksimum kılan, girişimcilerin önünü açarak inovasyon (yenilikçilik) ve High Tech. (yüksek teknoloji) ve hızlı iktisadi büyüme ve kalkınmayı amaçlayan “liberal” ekonomik sistemi benimseyen batılı ülkelere ve AB, EFTA, ABD, Kanada ve Japonya gibi OECD ülkelerine karşı rekabet ve çökerek dağılmıştır.
Serbest rekabet ortamı ve serbest ticaretin uygulandığı ülke-bölge ve kıtalarda hızlı bir ekonomik kalkınma, tüketici refahının yani vatandaş memnuniyetinin maksimum olması, yüksek kaliteli ve nispeten ucuz mal ve hizmet üretimi gerçekleştirilmekte GSYİ ve kişi başı GSMG 20.000 doların üzerine çıkmaktadır. Yüksek “Gümrük Duvarları” ile güya yerli sanayiyi desteklemeye çalışan, mal ve hizmet üretim miktarı, cinsi ve fiyatının Devletçe belirlendiği kapalı ekonomilerde yaşayan ülkelerde ise kişi başı GSYİH 3000 doların altında kalmıştır.
Bu realite karşısında AB Rekabetçiliği ve Girişimciliği artırmak için 2000 yılında Lizbon Stratejisi’ni benimseyerek 2010 yılında bugün 27 ülkeden oluşan birkaç ay sonra Hırvatistan’ın katılımı ile 28 ülkeye ulaşacak AB’yi dünyanın en rekabetçi ekonomisi yapmayı amaçlamıştır. Bu strateji kapsamında birinci öncelik “girişimcilik” kültürünün yerleştirilmesine verilmiş ve eskiden beri uygulanmakta olan AB Ortak Sanayi Politikası terk edilerek yerine “AB KOBİ ve Girişimcilik Politikası” benimsenmiştir.
Makro ekonomi ve ağır sanayi sektörlerindeki bu radikal değişikleri “eğitim ve öğretim” stratejilerindeki köklü değişiklikler izlemiş. Yüksek öğretim alanında Erasmus, mesleki ve teknik eğitim alanında Leonardo da Vinci, gençlik ve okul öncesi eğitim alanında Youth for Europe ve Hayat Boyu Eğitim alanında Life Long Learning programları uygulamaya konulmuştur.
Ayrıca AB üyesi ve AB’ye aday ülke üniversitelerinin müfredatları (Curriculum-Ders Programı) “Girişimcilik” ve “Rekabet” kültürlerini geliştirici derslerle takviye edilerek bütün yüksek öğretim sistemi yeniden dizayn edilmiştir. AB “Bologna Süreci” olarak adlandırılan bu program kapsamında bütün üye ve aday ülke üniversiteleri müfredatlarını değiştirerek AB’ye harmonize etmekle yükümlüdür. Bologna sürecindeki amaç, Avrupa yükseköğretim alanı oluşturup yükseköğretim sistemlerinin kendilerine özgü farklılıklarını koruyarak birbirleriyle karşılaştırılabilir olmasını ve birbirleriyle uyumlu hale getirilmesini sağlamaktır. Bu şekilde, bir ülkeden yada yüksek öğretim sisteminden bir diğerine geçişin kolaylaşması ve böylece öğrenciler ve öğretim görevlilerin hareketliliği ve istihdamının artırılması planlanmaktadır. BOLOGNA kapsamında sosyal bilimler, fen bilimleri veya sağlık bilimleri gibi değişik branşlardaki bölümlerin müfredatlarına piyasa ile yakından ilgili; Eleştirel Düşünce ve Girişimcilik (Müteşebbislik), KSS (Kurumsal Sosyal Sorumluluk), Kalite Güvencesi ve Kalite Yönetim Sistemleri, Profesyonel Davranış ve Etik (Meslek/İş Ahlakı), Çevre Sorunları, Stratejik Planlama, Proje ve Risk Yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği gibi asıl eğitim görülen branşla ilgili meslek dersleri yanında iş dünyası ve yöneticilik ile ilgili ortak dersler konmaktadır. Ayrıca fakültelerin 7. sömestrlerine ( 3. sınıfın bahar yarıyılı ) teorik ders konulmayıp öğrenciler işletmelere zorunlu staja gönderilmektedir.
Bu süreç de Avrupa Rektörler Birliği tarafından üniversiteler bazında denetlenmekte ve akredite edilmektedir. Bu akreditasyondan geçmeyen Üniversiteler AB’nin ERASMUS gibi değişim programlarından istifade edemedikleri gibi AB’nin mesleki eğitimle ilgili Leonardo Da Vinci, dil eğitimi ile ilgili Lingua gibi programlara da dahil olamamaktadırlar. Dolayısıyla sağlık bilimleri-fen bilimleri ya da sosyal bilimler okuyan bütün öğrenciler iş dünyasının pratik konularını kapsayan yukarıda bahsedilen dersleri başarmadan ve işyeri eğitimleri olan stajlarını tamamlamadan mezun olamayacaklardır.
Bu aşamada elektronik ortamda yayın yapan ve herkesin ücretsiz olarak kolaylıkla internet üzerinden iletişim kurabildiği ekonomi ve siyasete odaklı “girişimcilik ve iş dünyası portalları”, iş hayatı ile ilgili pratik bilgilerin akademik ve bürokratik çevrelerden toplanıp ilgili iş çevrelerine iletilmesinde, yönetici adayı veya stajer arayan işletmelere personel tedarik edilerek istihdam yaratılmasında, zorunlu stajları için staj yeri arayan üniversite öğrencilerine staj yerleri bulunmasında, KOBİ ve aile işletmelerinin bilgi, doküman, eğitim ve mesleki eğitim ihtiyaçlarının giderilmesinde çok önemli bir görev yapacaklardır. Böylece piyasanın aktörleri olan küçük esnaf ve sanatkarlar ile KOBİ’ler kadar üniversite öğrencilerine ve akademisyenlere de büyük ufuklar açacak ve yeni olanaklar sunacaktır.
Biz de İstanbul’da ağır sanayinin ve KOBİ’lerin en yoğun olduğu, üçüncü. bölge olarak da adlandırılan Avcılar’dan başlayarak Lüleburgaz ve Tekirdağ sınırlarına kadar olan bölgede faaliyet göstermek üzere Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği’ni kurarak KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar ile bireysel tüketicilerin bilgi, beceri, yetenek ve donanımlarını geliştirerek girişimcilik kültürlerini ve rekabet güçlerini artırmayı amaçladık.
Doç. Dr. Uğur ÖZGÖKER
AREL Üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve ERASMUS Koordinatörü, İGİAD İstanbul Girişimci İşadamları Derneği Genel Sekreteri, İstanbul AB Çalışmaları Derneği Başkan Vekili, Rekabet Derneği İstanbul Şubesi Genel Sekreteri, TÜDER Tüketiciler Derneği AB ve Rekabet Komisyonu Başkanı. [email protected]
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.