İç ısıtan bir okyanus hikâyesi: Ahtapottan Öğrendiklerim
My Octopus Teacher (Ahtapottan Öğrendiklerim) tükenmişlik sendromu yaşayan belgeselci Craig Foster’in doğaya sığındığı bir dönemde bir ahtapotla arasında gelişen dostluğu konu ediniyor.
Netflix’te yayımlanan ve geçtiğimiz sen en iyi belgesel film dalında Oscar Ödülü kazanan Ahtapottan Öğrendiklerim (My Octopus Teacher), Güney Afrikalı belgeselci doğa araştırmacısı Craig Foster’ın, bir belgesel projesinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, okyanus kenarındaki evinde inzivaya çekilmesiyle açılıyor.
Evinde inzivada aradığı dermanı bulamayan Foster, her gün okyanusun derinliklerindeki yosun ormanlarına dalmaya başlıyor. Deniz altı yaşamın büyüleyici atmosferine teslim olan Foster, burada karşılaştığı bir ahtapotun yaşamını sıkı bir takip altına alıyor. Günden güne ahtapotla arasında bir güven inşa eden Foster, ahtapotun zekâsına, gündelik yaşamına, ritüellerine ve içinde bulunduğu dünya ile bütünleşmesine hayran oluyor.
Ortalama ömrü bir seneden biraz fazla olan bu ahtapotla yaşamının yüzde 80’den fazlasını paylaşan Foster, ahtapota yönelik tehditlere müdahale etmiyor, vahşi yaşamın kendi kurallarına saygı duyuyor, ama bu konuda bir ikilemde kaldığını da gizlemiyor. Köpek balıklarının saldırılarından çeşitli bedeller ödeyerek kurtulan ahtapot, ömrünün sonuna doğru, türünün varlığı için büyük fedakârlıklar yaparak kendisini ekosisteme teslim ediyor.
Foster, okyanusta geçirdiği bütün bu süre boyunca ahtapot dostundan içinde bulunduğu koşullarla baş etmekten, parçası olduğu doğaya uyum sağlamaya kadar birçok konuda ahlaki bir ders alıyor. Bu nedenle ahtapotu öğretmenim diye anıyor.
Ahtapottan Öğrendiklerim, gerek okyanustaki doğal yaşam, gerek ise insan ve doğa ilişkisi hakkında çok şey öğreten, nitelikli bir belgesel.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.