Hürmüz Boğazı'ndaki gerginlik enerjiye sıçradı
ABD ile İran arasındaki gerginlik, Hürmüz Boğazı'ndan dünyanın dört bir yanına gerçekleşen petrol ve doğal gaz sevkiyatı üzerinde tehdit oluştururken, enerji fiyatlarında artış riskini beraberinde getirdi.
ABD ile İran arasında Orta Doğu'da artan gerginlik, dünyanın en büyük petrol sevkiyat noktası olan Hürmüz Boğazı'ndan dünyanın dört bir yanına gerçekleşen petrol ve doğal gaz sevkiyatı üzerinde tehdit oluştururken, enerji fiyatlarında artış riskini beraberinde getirdi.
İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını (İHA) düşürmesi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın sosyal medya üzerinden paylaştığı, "İran çok büyük bir hata yaptı!" açıklamasının ardından, dün Brent petrolün fiyatı yüzde 4,61'lik artışla bu yılın en yüksek günlük yüzdelik artışını kaydetti.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) derlenen verilere göre, İran ve Umman arasında yer alan, Basra Körfez ile Umman Körfezi'ni birbirine bağlayan Hürmüz Boğazı dünyanın en büyük petrol sevkiyat noktası olarak nitelendiriliyor.
Hürmüz Boğazı'ndan geçen yıl günlük ortalama 21 milyon varillik petrol sevkiyatı gerçekleşirken, bu miktar geçen yılki küresel petrol tüketiminin de yüzde 21'ini oluşturdu.
Geçen yıl Hürmüz Boğazı'ndan geçen toplam petrol miktarı, deniz yoluyla yapılan küresel petrol ticaretinin üçte birini oluştururken, küresel sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ticaretinin geçen yıl dörtte birinden fazlası da buradan gerçekleşti.
Dünyanın en büyük ham petrol ihraç eden ülkesi olan Suudi Arabistan, Hürmüz Boğazı'ndan en fazla ham petrol ve petrol ürünleri ihracatı yapan ülke olurken, LNG ihracatında 13 yıldır art arda dünya lideri olan Katar, bu boğazdan en çok enerji ihracatı gerçekleştiren ülkeler arasında bulunuyor.
BOĞAZDAN TAŞINAN PETROLÜN YÜZDE 76'SI ASYA'YA
Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol ve LNG ise en çok "küresel imalatın motoru" olarak nitelendirilen Asya ülkelerinden Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Singapur'a gidiyor.
Veriler, geçen yıl Hürmüz Boğazı'ndan geçen ham petrol ve petrol ürünlerinin yüzde 65'inin söz konusu ülkelere gittiğini ortaya koyarken, boğazdan taşınan petrol ve petrol ürünlerinin yüzde 76'sının da Asya kıtasına ulaştığını gösteriyor.
ABD ve İran arasındaki gerginliğin artması veya Hürmüz Boğazı'nın kapatılması olasılığı, küresel enerji arzında gecikmeler, petrol ve LNG sevkiyat maliyetlerinin artmasını gündeme getirirken, dünya genelinde enerji fiyatlarının yükselmesi riskini artırıyor.
ABD-İRAN GERİLİMİ
Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın mimarlığını yaptığı ve Temmuz 2015'te imzalanan İran nükleer anlaşması sayesinde Hürmüz Boğazı'ndan enerji sevkiyatı son döneme kadar istikrarlı şekilde devam ederken, ABD ile İran arasındaki siyasi tansiyonun artması Hürmüz Boğazı'nın önemini bir kez daha ortaya koydu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran nükleer anlaşmasını iptal etmesi ve Washington hükümetinin Tahran üzerindeki yaptırımları yeniden yürürlüğe koyması, iki ülke arasındaki tansiyonu artırdı.
Yaptırımlar nedeniyle İran ekonomisinin bel kemiğini oluşturan petrol endüstrisi ve ihracatı üzerinden baskı oluşturan ABD, Tahran hükümeti üzerinde "sıfır tolerans politikası" uyguluyor.
Öte yandan, İran ise yaptırımların devam etmesi halinde Hürmüz Boğazı'nı kapatarak ABD'nin bölgede müttefiki olan Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin petrol ihracatını sekteye uğratabileceği uyarısında bulunmuştu.
Ayrıca, Suudi Arabistan'da petrol tesislerine ve Umman Körfezi'nde petrol tankerlerine yapılan saldırılarda ABD'nin İran'ı hedef göstermesi iki ülke arasındaki tansiyonu giderek artırıyor.
ABD ile İran arasındaki gerginliğin tırmanması, petrol fiyatlarında yükselişe neden olurken, 2020'deki ABD Başkanlık seçimleri yolunda petrol fiyatlarının düşük olmasını isteyen Trump için olumsuz bir tablo oluşturuyor.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.