Hitler'den kaçtılar Şile'de öldüler
1941’de Nazilerden kaçan Yahudileri Filistin’e götürmek için yola çıkan, ancak Şile’de Rus torpiliyle batırılan Struma gemisinin son tanığı olan İsmail Aslan, David Stoliar’ı faciadan nasıl kurtardığını anlattı
1941’de Nazilerden kaçan Yahudileri Filistin’e götürmek için yola çıkan, ancak Şile’de Rus torpiliyle batırılan Struma gemisinin son tanığı olan İsmail Aslan, David Stoliar’ı faciadan nasıl kurtardığını anlattı
Nazilerden kaçan Yahudileri Filistin’e götürmek için yola çıkıp İstanbul Limanı’na gelen, ancak siyasi nedenlerle yolcularına yardım edilemeyince çekildiği Şile açıklarında Rus torpiliyle batırılan, 773 yolculu Struma gemisi felaketinin hayattaki tek tanığı Şile’de bir barakada yaşıyor. Şile kıyılarına vuran cesetleri toplayan ve kurtulan tek kişi olan David Stoliar’la ilgilenen, “Siyam İsmail” lakaplı balıkçı İsmail Aslan, “David, 2001’de bir kadınla barakama geldiğinde sarıldık. Hayatını Şilelilere borçlu olduğunu söyledi” dedi.
2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Struma trajedisinin üzerinden 70 yıl geçti. Nazilerden kaçmak isteyen 773 Yahudi mülteci, 12 Aralık 1941’de Romanya’nın Köstence Limanı’ndan ilkel bir gemi olan Struma’yla Filistin’e doğru yola çıktı. Ölüm kamplarında can vermemek için Struma’ya binen Yahudiler, kurtarma salı bile olmayan, ahırları kamaraya dönüştürülen gemiyi kurtuluş olarak görmüştü.
14 Aralık 1941’de güçlükle geldiği Sarayburnu açıklarında 69 gün bekletilen gemiye Almanya’nın isteğiyle sarı karantina bayrağı çekildi. Hiçbir yolcu karaya çıkamadı. Birçok kişinin girişimlerine rağmen gemiden sadece 3 kişinin ayrılmasına izin verildi. Büyük krize neden olan Struma, 23 Şubat’ta Türk römorkörleriyle Şile açıklarına götürüldü. Makine dairesi olmayan gemi 24 Şubat 1942’de Rus denizaltısı tarafından atılan torpille batırıldı. Gemiden sadece 16 yaşındaki David Stoliar isimli bir genç donmak üzereyken kurtulabildi. 769 kişi ise boğularak öldü.
Tahta salda cesetler
Geminin battığını cesetler çıkana kadar bilmediklerini belirten İsmail Aslan, Feneraltı mevkiine bir tahta salın üzerinde 5 ceset geldiğini belirterek şunları söyledi: “Ne olduğunu anlayamadık ve kıyıya yakın bir mezarlığa gömdük. Ayazma Plajı’na gelen çok sayıda cesetse yakındaki kumsala gömüldü. Ölenler sivil olduğu için yolcu gemisi olduğunu anlamıştık. Kürekçilerin 1 kişiyi kurtardığını öğrenip aşağı indiğimizde, benim yaşlarda bir adamın battaniyelere sarılı sobanın başında oturduğunu gördüm. Dilimizi bilmediği için konuşamadık ama gözlerindeki mutluluğu gördüm. Hepimize gülerek bakıyor ve ısınmaya çalışıyordu. Çay verdik ve yakın davrandık. Ona kendimi Siyam İsmail olarak tanıttım. Jandarma ertesi gün gelerek genç adamı Üsküdar’a götürdü.”
Stoliar’ın 2001’de kendisini ziyarete geldiğini söyleyen Aslan, “Bana sarıldı ve ellerimi tuttu. Yanındaki kadın, David’in kitabında benden de bahsedeceğini ve para istemeyeceğime dair kâğıt imzalamamı istedi. İmzaladım. Giderken hayatını Şilelilere borçlu olduğunu söyledi” diye konuştu.
Milliyet/Gökhan Karakaş
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.