Hisarönü'nde marina için düğmeye basıldı
Muğla'nın Marmaris ilçesi Hisarönü köyü Azmak Mevkii'nde yapılmak istenen Yat Limanı ve Çekek Yeri Projesi'nin ÇED raporu için süreç başlatıldı.
Muğla'nın Marmaris İlçesi Hisarönü Köyü Azmak Mevkii'nde Karsan Karadeniz Kimya ve Gıda Ltd. Şti. tarafından yapılmak istenen Yat Limanı ve Çekek Yeri Projesi'nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu için süreç başlatıldı. ÇED raporu çıkarılabilmesi için bir hafta süreli duyuru muhtarlık binasına asıldı. İlk tepki Çevre ve Turizm Gönüllüleri Başkanı Filiz Ersan'dan geldi. Ersan "Bunun olması mümkün değildir. Çevre cinayetidir. Buna izin veren de yapan da suçludur" dedi.
Karsan Karadeniz Kimya ve Gıda Ltd. Şti. yetkilileri Hisarönü Köyü Azmak Mevkii'nde karada 40 bin 283 metrekarelik alan, denizde ise 600 tekne Bağlama kapasiteli marina ve çekek yeri yapmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na müracaat etti. Gerekli izinleri alabilmek adına da Eylül ayında Hisarönü Köyü'nde toplantı düzenlendi. Toplantıda köylülerin marinayla ilgili bilgilerine başvuruldu. Marinanın yapılmasına çevreciler ve bazı köy yaşayanları itiraz ederken bir kısım köylü de yapılmasından yana tavır aldı. Bunun üzerine şirket yetkilileri Muğla ÇED İzin ve Denetim Müdürlüğü'ne müracaat ederek köye ilan asılmasını istedi. Köy muhtarlığına 1 Kasım'da asılan duyuru ile ÇED raporuna karşı olunup olunmadığı soruldu. Marinaya karşı çıkan olursa bunun değerlendirmesini ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü yaparak, duyuru tekrar bir haftalığına askıya çıkacak. Eğer itiraz eden olmazsa bu kez rapor çıkarılarak Özel Çevre Koruma açısından Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne gönderilerek izin istenecek. Köy Muhtarı Mehmet Çelikalp, "Askı süreci 1 Kasım itibariyle başladı. İtiraz Muğla ÇED İzin ve Denetim Şube Müdürlüğü'ne yapılacak. İtiraz olmadığı taktirde ÖÇKK'dan izin istenecek" dedi.
Çevre ve Turizm Gönüllüleri Başkanı Filiz Ersan ilamın asılmasına karşı çıktı. Hisarönü'nün çok farklı bir bölge olduğunu kaydeden Ersan, şunları söyledi:
"Masa başından kararlarla ne ÇED verilir ne de buraya liman yapılır. Burası Datça Bozburun Özel Çevre Koruma Yarımadası. SİT alanı içinde ve çevresinde Arkeolojik SİT alanı bölgeleri de var. Bir azmak başında ve azmağın biliyorsunuz çok hassas yeri var. Su samurları yaşıyor. Bunun olması mümkün değildir. Çevre cinayetidir. Buna izin veren de yapan da suçludur. Yargı ve çevreden yana hiç boşuna heveslenmesinler. Orhaniye Martı Marina ile ilgili iki davayı da biz çevreciler kazandık. Burası da aynı statüde ve milli servete zarar. Birbirine yakın iki marina olmamalı. İstanbul Üniversitesi ile görüştüm ve 400 sayfalık rapor var. 2 yıl boyunca bu liman içinde incelemeler yapıldı. Rapor elimizde ve limanı bırakın çekek yeri bile yapılamaz raporu var. Ne cesaretle yapıyorlar? Burası daha kıymetli bir yer. Yüzülebilir bir deniz olmaktan çıkacak. Turizm bitecek. Bölge temiz kalsın diye biz balık çiftliklerini kaldırdık, onlar kalkıp marina yapacaklar. Buna izin verecek bakanı dahi istifaya götürürüz. Çevre ve Şehircilik Bakanımızın bu ara inşaatlarıyla başı zaten kalabalık. Bakana, bölgeye, bölgede çalışanlara zarar veririz. Bu suçtur ve burada bir cinayet konusu var. Affedilmez ve bağışlanmaz bir durum. Şimdi avukatlarımızla ilama karşılık ilk itirazımızı yazıp göndereceğiz."
Ayrıca bireysel itirazların yanı sıra çeşitli sivil toplum örgütleri de ilama itiraz edecek.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.