1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Her şey örnek bir tesis olmak için
Her şey örnek bir tesis olmak için

Her şey örnek bir tesis olmak için

“Her insanın hayatında en azından bir kere tekneyle belli bir mesafeyi almış olması gerekir” diyerek denize bakış açısını da sergileyen Serkan Ülker Vira'ya denizcilik kariyerinden ve AkçanSA’nın projelerinden bahsetti.

A+A-

Denizle kaderi belki de daha doğmadan önce kesişmiş Serkan Ülker’in, annesiyle babasının evlendiği tarih olan kabotaj bayramında… Şimdi sektörün lider firmalarından AkçanSA’nın başındaki isim olan Ülker, amacımız Türkiye’den dünyaya gösterebileceğimiz örnek bir tesis olmak diyor. “Her insanın hayatında en azından bir kere tekneyle belli bir mesafeyi almış olması gerekir” diyerek denize bakış açısını da sergileyen Serkan Ülker bize denizcilik kariyerinden ve AkçanSA’nın projelerinden bahsetti.

Sizi tanıyabilir miyiz biraz?

2000 yılında İTÜ Denizcilik Fakültesi’ni bitirdim. Altı yıl denizlerde çalıştıktan sonra limancılık sektörüyle tanıştım. Gemport’un ardından, son beş yıldır AkçanSA’da görev yapıyorum.

Denizcilikle ilişkiniz nasıl başladı?

Bir deniz şehri olan İzmir’de büyüdüm. Sanırım deniz sevgisi de oradan başladı. Okul hayatım ile birlikte denizcilik sektörünün içerisinde severek yer aldım. Sanırım, bizim kaderimizi çizen annemle babamın evlendiği gün oldu…1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nda evlenmişler. Ağabeyim de deniz subayı oldu. Hem ben hem de ağabeyim denizci olmaktan gurur duyuyoruz. Bu mesleği yapmak bunu hissetmekle alakalı galiba... Zorluğundan kaçarak değil, tam tersine biraz hüzünle karaya dönenlerdenim. Beklemediğim kadar çok sevdim mesleğimi. Kader yolumuzu limanlarla kesiştirdi ve liman sektöründe de çok severek yer alıyorum.

İlk uzak yola çıkışınızda neler hissettiniz?

Çok heyecanlı bir durum… İlk tecrübem, stajyer bir denizciye ağır gelecek türdendi. Bulgaristan’dan yükledik ve Guatemala’ya gittik. Ciddi bir seyir süresi olmuştu. Seyir boyunca çeşitli aksaklıklar da yaşandı. Benim yaptığım en uzun seyir ilk seyirim oldu. 46 gün sürmüştü. O dönemde teknoloji de bu kadar ileri değildi. 1996-1997’de Latin Amerika’da Türkiye’nin ülke kodu yoktu. 90’ı çeviremiyordunuz. Şimdi gemilerde online internet olanağı bile var. Hem ailem hem de yakın çevrem çok ciddi bir panik yaşadı. Türkiye’den bihaberdik. Ama ben Guatemala’da ilk dışarıya çıktığım anı hiç unutamam. Gemi sonuçta oraya sağ salim vardı. Herkes bir anda kendini karaya attı. Çok uzun ve meşakkatli bir seyirdi. Aslında o anda mesleğe aşık oldum diyebilirim. Tecrübe kazandıktan sonra bir daha o heyecanı yaşayamıyorsunuz.

Karaya çıkarken bir sıkıntı yaşadınız mı?

Limancılık sektörüne denizcilik hayatından edindiğimiz deneyimlerimizi aktarabileceğimizi düşündük. İskelenin her iki yanını da biliyoruz… Aslında sektörün tam içerisindeyiz.  Gemi yanaşır, gemiye çıkarsınız, bir bakarsınız okul arkadaşınız, sınıf arkadaşınız veya gemiden bir arkadaşınız. Sanki beraber gemiyi yüklemişsiniz gibi sohbet olur...

AkçanSA nasıl bir liman?  Neler söylersiniz?

AkçanSA çok özel bir liman… Kendi sektörünün içinde çimento terminali olarak kurulmuş. Çimento operasyonları güdümlü başlayan, Çanakkale ve Büyükçekmece çimento fabrikalarından mamul, yarı mamul, ham madde tedarik eden ve ithalat, ihracat alanlarında bütün bu operasyonların maliyetlerini düşürmek ve lojistiğini sağlamak üzere kurulmuş bir liman.

Özellikle 1999’dan sonra, kendi faaliyet alanımızın dışında üçüncü şahıslara verilen hizmetler öne çıkmaya başladı. AkçanSA, son dönemde, konteyner, dökme sıvı yük işlerini de kabul edebilen dökme yük genel kargo terminali olarak çok amaçlı bir liman durumuna geldi. Günümüzde, 3.şahıs hizmetleri kendi faaliyetinin üzerindeki tonajlara ulaşmış durumda. Çok yeni olarak, konteyner faaliyetlerine de adım attık. Limanın arka sahasında iki farklı faaliyet daha var: Çimento stoklama ve paketleme operasyonları. Burası aynı zamanda bir çimento terminalidir. 40 bin ton stoklama kapasitesine sahip, yıllık 750 bin ton çimento sevkiyatını ve satışını yönetebilen, aynı zamanda paketleme operasyonlarını da yapabilecek yetenekte entegre bir tesisten bahsediyoruz. Liman sahamız 50 bin metrekare üzerinde kurulu ve her türlü dökme yük, genel kargo, konteyner, sınırlandırılmış sıvı yük operasyonlarıyla hizmet veriyoruz. Bunlara ek olarak, çok ciddi bir faaliyet alanımız olan Ro-Ro operasyonlarını yürütüyoruz.  Dahili Ro-Ro seferlerinde, Bandırma ile İstanbul arasındaki ana terminal olarak bizi görebilirsiniz.  Kumport’la yaklaşık 250 bin araç Bandırma’dan İstanbul’a taşınıyor. Bizde ise kapasite yaklaşık 150 bin araçtır.

2013 yılı sizin için nasıl geçti?

Hedeflerimizi tutturduk. Daha çok konteyner iştigallerine yön vermemiz ve bu işlerle ilgili gerekli alt yapı yatırımlarının yapılmasının sağlanması ile 2013 yılında hedeflerimizin üzerinde bir gelir elde ettiğimizi söyleyebilirim.

Firma olarak, 2014 yılı için beklentileriniz neler?

Özellikle makine parkımızda bir değişikliğe gittik. Daha uzun soluklu alt işveren sözleşmelerine imza attık. Makine kiralama modellerine ağırlık veriyoruz. Daha çok konteyner odaklıyız artık. Dökme yük ve genel kargo operasyonlarında profesyoneliz ve makine ekipmanımız her tür yükü ve her tonajda gemiyi elleçleyebilecek kapasitede. Yenilik olarak, konteyner operasyonlarıyla hem gelirimizi hem de yeteneğimizi büyütmeyi hedefliyoruz. Çünkü bu bölgenin konjonktüründe hatlarla limanların birlikteliğini görürsünüz. Müşteri tarafından baktığınızda, tüm konteyner hatlarıyla serbest hareket etme, navlun avantajını sağlayabilecek hat konteynerlerinin kullanımı çerçevesinde; AkçanSA gümrüklü ve gümrüksüz liman sahamızda sunduğumuz manipülasyon hizmetleri gibi konuların artı bir avantaj olduğunu söyleyebilirim.

Burada 500 bin metrekare büyüklüğünde limanlar görebilirsiniz. Bizim sahamızın bir kısmı çimento hizmetleri vermek üzere ekipmanla donanımlı ve geri kalanı ise çok daha sınırlı. Biz, böylesi bir rekabet içine girmeyi değil, daha çok butik hizmet verebilmeyi hedefliyoruz. Sayılı müşteriye iyi hizmet vermek gibi bir amacımız var.

AkçanSA’nın, deniz ve çevreyle ilgili çalışmaları oldu mu?

AkçanSA olarak, deniz kirliliği ve acil müdahale timine kendi sahamızda bir yer tahsis ettik. Bizim sahamızda konuşlanmış durumdalar. Arka saha ekipmanlarının yeterliliği anlamında bir destek sağlayabileceğimizi öngörerek, sahamızda Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş, tam teşekküllü bir deniz kirliliği ve acil müdahale timi görevlendirildi.  Yapılan tüm tatbikatlarda da ev sahipliğini bizler yapıyoruz. Kendi personelimizin bu konudaki eğitimleri düzenli olarak yapılıyor.

AkçanSA’nın diğer bir çevreci yaklaşımı ise alternatif yakıt kullanımına verdiği önem ve bu alanda yaptığı büyük yatırımlardır. Şirketimizin bütün bu politikalarını liman hizmetlerinde de tam anlamıyla yansıtmak istiyoruz. Çimentodaki başarıyı, limanda da aynı kalite ve uygulama seviyesinde müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz. Limanımızın “Green Port” olması, yakın zamanda hayata geçirmeye çabaladığımız bir proje.

İlgili üniversitelerle işbirliğiniz var mı?

Özellikle Çimento sektörü olarak,  bilhassa inşaat mühendisleri ve yapı tasarımı ile ilgili öğrencilerin katılımına açık inovatif yarışmalar ve faaliyetler yürütüyoruz. Üniversiteler ile bu yöndeki işbirliğimiz her zeminde devam ediyor. Denizcilikle ilgili olarak öğrencilere staj olanağı sağlıyoruz. Geçen sene on stajyeri bu limanda kabul ettik. Çanakkale Limanı’nda da staj imkanı sağlanıyor. Şu an iki stajyerimiz bu limanda görev yapıyor. Yaz sonuna kadar dört kişi daha staj yapacak. Mevcut iş potansiyeline göre arkadaşlarımızı kabul ediyoruz.

Firma olarak uzun vadede neyi hedefliyorsunuz?

Türkiye’de pek örneği olmayan ama dünya üzerinde örnekleri olduğu şekilde, sanayi tesisi olarak kurulmuş bir limanın tüm kabiliyetlerini en üst noktalara getirmeyi hedefliyoruz. Amacımız, aslında Türkiye’den dünyaya gösterebileceğimiz örnek bir tesis olmak… Bin ton yük tahliye etmek de 1 milyon ton yük tahliye etmek de kalite anlamında bir fark yaratmamalı. Verimliliği ve kapasiteyi en doğru şekilde kullanabilmekten bahsediyorum. Bu çok önemli bir katma değer… Aynı başarıyı sıvı yüklerde ve konteynerde de yapmak istiyoruz. Şimdiye kadar verebildiğimiz hizmetlerde bunu sunmaya çalıştık ve başarılı olduğumuza inanıyorum. Elbette gelir hedeflerimiz var. Ama daha öncelikli olarak, kalite, çevre, iş güvenliği konularında ve özellikle de AkçanSA kimliği ile bu sektörde doğru hizmetlerle yer almayı hedefliyoruz.

Ülkemizde deniz kültürünü ve denizciliği geliştirmek adına neler yapılabilir sizce?

Denizcilik gelişime çok fazla ihtiyaç duyduğumuz ve daha iyi noktalara taşınabilecek bir sektör. Denize yakın yaşıyoruz ama denizci yetiştirmiyoruz. Deniz sevgimiz de çok büyümüyor. Birçok ilimizin denize kıyısı var ama bir yelken kulübü yok. Yabancı ülkelerde yapay bir göl bile olsa, bir kürek takımı mutlaka vardır. Bizde ise denizden hep uzak durulmuş. Kendimde de özeleştirisini yaptığım bir durumdur. Çeşitli üniversitelerde fakülteler ve meslek okulları olmasına rağmen, öncelikli amacı denizcilik eğitimi olan PRÜ bile daha yeni açıldı. Daha çok yol almamız lazım. İyileşme var fakat daha iyi devlet politikalarına ihtiyacımız var. Geçmiş tarihimize de baktığımızda, içdenizlere hakim bir imparatorluk olduğumuzu görüyoruz. “Bu meşaleyi acaba daha ileri noktalarda tutabilir miydik?” kısmını iyi irdelemek lazım. Piri Reis ve Barbaros’un ötesinde bir birikimin oluşmadığını görüyorsunuz. Bunca yüzyıla daha fazla birikim ve başarı gerekmez mi? Çok büyük mesafelere ulaşmamız gerekmez mi? Denizcilik, öncelikli sorunlarımızın uzağında kalmış bir sektör. Gitgide daha iyiye gidiyoruz…

Denizcilikle ilgili olarak, gençlere mesajınız var mı?

İnsanların hobi olarak bile, denizciliğin bir kenarında yer almaları gerektiğini düşünüyorum. Her insanın hayatında en azından bir kere dalış yapmış olması, su sporlarına ilgi duyması, hiç değilse en azından bir kere bir tekneyle belli bir mesafeyi almış olması gerekir. Denizi koklaması, temas etmesi gerekir. Denizle ilgili daha fazla sosyal aktivite yaratılabilir. Bu işi profesyonel olarak yapmak gerekmiyor. Devlete de çok büyük görevler düşüyor. Sosyal sorumluluk olarak, bunlara ışık tutmamız gerekiyor. AkçanSA olarak, Büyükçekmece Mimar Sinan Sörf Kulübü ile ilişkilerimiz devam ediyor. Oradaki sosyal sorumluluk projesinde varız.  Deniz aşık olunacak bir güzellik, yeni nesiller bunu hissetmeli ve görmezden gelmemeli…

Spot: Türkiye’de pek örneği olmayan ama dünya üzerinde örnekleri olduğu şekilde, sanayi tesisi olarak kurulmuş bir limanın tüm kabiliyetlerini en üst noktalara getirmeyi hedefliyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

virahaber.com

Bu haber toplam 2993 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.