Havuzda yetiştirilen 5 bin balık denize bırakıldı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi, yetiştirdiği beş bin balığı denize bırakarak doğal balık stoklarını korumak ve kuvetlendirmek adına örneğine az rastlanan bir çalışmaya imza attı.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Yumurtalık Deniz Ürünleri Eğitim-Öğretim ve Araştırma İstasyonu'nda deniz suyu kullanılarak havuzlarda üretimi yapılan ve 10-15 santim boya ulaşmış levrek ve çipuralar denizdeki balık stoklarını kuvetlendirmek amacıyla doğaya bırakıldı.
Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oya Işık, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Dursun Avşar, Doç. Dr. Caner Enver Özyurt ve öğrenciler yetiştirme havuzlarında mevcut bulunan levrek ve çipuraları kepçelerle alarak taşıma kapları ile deniz kenarına getirdi. Öğrenciler ve akademisyenler denize girerek balıkların adaptasyonunu sağladı. Su Ürünleri Fakültesi'nin havuzlarında yetiştirilen yaklaşık olarak beş bin balık, öğrenci ve akademisyenlerin yardımıyla doğal ortamları olan denize bırakıldı.
Prof. Dr. Oya Işık, deniz ve iç sularımızın ülkemizin zenginliği olduğuna dikkat çekerek, bu verimli alanların korunması hususunda herkesin bilinçli ve duyarlı olması çağrısında bulundu. Işık, konuşmasına şu şekilde devam etti:
'Denizlerimiz ve iç sularımız ülkemizin zenginliğidir. Denizlerimizi gelecek nesillere kullanılabilir ve temiz şekilde bırakmak istiyorsak su ürünleri mühendisliğine ehemmiyet vermemiz lazım geliyor . Su ürünleri mühendisliği, deniz ve iç sularımızı canlı kaynakları ile beraber gelecek nesillere kullanılabilir şekilde sunma eğitimini veriyor. Yalnızca bu canlıların biyolojisi değil, aynı dönemde su ürünleri mühendisliği eğitimini de veriyoruz. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde temel mühendislik derslerinin yanında aynı dönemde balıkçı kaptanlığı, donanımlı dalış, su ürünleri tesislerinin projelendirilmesi ve su ürünlerinde mekanizasyon gibi dersleri de öğrencilerimize vermekteyiz. Bugünkü faaliyetimizde olduğu gibi, tatbikat ağırlıklı bir eğitimle ülkemize hizmet edecek su ürünleri mühendislerini yetiştiriyoruz.'
Prof. Dr. Dursun Avşar da aşırı avlanmaya ve balık stoklarının tükenmesine dikkat çekerek, şunları açıkladı :
' Türkiye 'nin su ürünleri üretimi iç sular, yetiştiricilik ve denizel kesiminden gelmekte. Özellikle denizel kesimden gelen türlerin oluşturduğu stoklar üzerinde şu anda aşırı avcılık baskısı var. Denize bıraktığımız levrek ve çipura da bizim Akdeniz kıyılarımızda aşırı derecede avladığımız balık türleri arasında bulunuyor . Hiç olmasa bunların doğal stoklarının yenilenmesi ve kendine gelmesi açısından fakültemiz bu faaliyetiyle bir katkı sağlamaya çalıştı.'
Balık stoklarının dünya genelinde tükenme noktasına geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Caner Enver Özyurt ise, Su Ürünleri Fakültesi'nin farkındalık yaratmak ve geleceğimize sahip çıkmak adına böyle bir etkinlikle kamuoyunun dikkatini çekmek istediklerini, eğer tablonun böyle devam etmesi durumunda balığın ulaşılması zor ve lüks bir besin olacağını belirtti .
Özyurt, Çukurova'nın karasal kesimdeki verimli yapısının İskenderun ve Mersin körfezlerinde denizde de devam ettiğini, bu nedenle Akdeniz'de avlanan balıkların neredeyse bütünün bu alandan elde edildiğini ifade etti . Özyurt, bu verimli yapının aynı dönemde yoğun bir balıkçılık baskısına da neden olduğunu Karataş'tan bu yana Suriye sınırına kadar olan kısımda 11 tane balıkçı barınağı bulunduğunu ve ülkemizdeki en çok büyük trol filosunun bu kısımda çalışma gösterdiğini, gırgır filosunun ise gidip büyüdüğünü belirtti . Akdeniz'in balıkçılıktaki payının yüzde 6 seviyesinde olduğu ve bunun da çok büyük bir bölümünün İskenderun ve Mersin Körfezi'nden elde edildiğini ifade eden Özyurt, hedef türlerin çok büyük bölümünün ekonomik değeri yüksek (keserbaş babunya, karides, lahos vb.) türler olduğunu, bunun da sürekli av baskısının artmasına sebep olduğunu; ancak dünya genelinde olduğu gibi, bölgemizde de tüm balık stoklarının tükenme seviyesine geldiğini aktardı.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.