Gökçeada şimdilik kurtuldu
Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinde, özel bir maden şirketince altın ve gümüş madeni arama için yapılan proje başvurusunun iptal edildiği bildirildi
Gökçeada'da altın madeni için arama yapmak isteyen Merih Madencilik, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) başvurusunu geri çekti.Firmanın ÇED iptali, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından onaylandı. Gökçeadalıları sevince boğan karar, “Çevre zaferi” olarak nitelendirildi. Türkiye'nin “Organik Tarım Adası” ilan edilmesi beklenen ve doğal su kaynakları bakımından dünyanın sayılı adaları arasında yer alan Gökçeada, bir süredir altın madeni riski altındaydı. Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin öncülüğünde, Gökçeadalılar ile STK'lar eylem planı oluşturmak için sosyal medya üzerinden örgütlenmişti.
Gösterilen tepkiler üzerine, Gökçeada'da altın madenciliği için ÇED başvurusu yapan firmadan geri adım geldi. Gökçeada'da altın madenciliği için sondaj çalışması yapmak isteyen firma, dün ÇED başvurusu iptalinde bulundu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de iptal başvurusunu kabul etti. Kararın ardından Gökçeada Belediye Başkanı Çetin, “Bizim için çok sevindirici bir haber oldu. Bu konunun uzamadan, sorunsuz bir şekilde halledilmiş olmasına çok mutlu olduk” dedi.
‘İPTAL TALEBİ UYGUN'
Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Uğur Yüksel de başvuru iptaliyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada özetle şu bilgilere yer verdi: “Çanakkale ili, Gökçeada İlçesi, Yuvacık Köyü mevkiinde Merih Madencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından gerçekleştirilmesi planlanan altın ve gümüş maden arama projesi ile ilgili olarak, Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne e-ÇED sistemi üzerinden başvuru yapılmıştı. Merih Madencilik San. ve Tic. A.Ş.'nce 14.12.2017 tarihinde e-ÇED sistemi üzerinden proje iptal talebinde bulunulmuş olup Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce aynı tarihte iptal talebi uygun bulunmuş ve ÇED süreci iptal edilmiştir.” Gökçeada, Türkiye'nin en büyük adası olmasının yanı sıra tatlı su kaynakları kendisine yetebilen dünya üzerindeki 4 adadan biri olma özelliğini taşıyor. Gökçeada, 2001'de aldığı “Sakin Şehir” (Cittaslow) unvanı ile dünyanın ilk ve tek “sakin” adası oldu.
CİTTASLOW MEKTUBU ETKİLİ OLDU
Başta Gökçeadalılar olmak üzere tüm Türkiye'den, hatta, merkezi İtalya'da bulunan Cittaslow Birliği'nden gelen tepkiler üzerine, ÇED sürecinde kurumlardan olumlu görüş alamayacağını anlayan şirket, geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak, şimdi de elinde altın ve gümüş arama ruhsatı bulunduğu belirtilen şirketin, ilerleyen süreçte ÇED süreci için yeniden müracaatta bulunup bulunmayacağı merak konusu oldu.
İtalya'da 1999 yılında kurulan, 'sakin' felsefesine ve kendi özelliklerine sahip çıkan kentlerin bir araya geldiği Cittaslow Birliği, Türkiye'den üye 14 yerden biri olan Gökçeada'yı, 2011 yılında dünyanın ilk ve tek sekin Adası seçmişti. Ancak Merih Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin altın ve gümüş aramak için yaptığı başvuru sonrası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğü, ÇED sürecinin başladığını kamuoyuna duyurduğu andan itibaren Gökçeada'nın bu unvanı tehlikeye girdi. Merkezi İtalya'da bulunan Cittaslow Kentler Birliği'nin Genel Başkanı Stefano Pisani, Gökçeada Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı'na bir mektup gönderdi. Gökçeada'ya maden ocağı açılması halinde sakin şehir üyeliğinin iptal edileceğini kaydetti.
“ADAYA HER YAZ 400 BİN ÇEYREK ALTIN GİRİYOR"
Gökçeada'da Tekel Müdürlüğü'nden emekli Zerafettin Uzun ise, “2017 yılında adamıza ziyaret eden kişi sayısı 400 bin. Adaya gelip gemiden inen her vatandaşın 250 lira harcadığını düşünürsek ki bu daha fazla rakamdır. Bugün bir çeyrek altının değeri de 250 lira. Yani her yaz buraya turizmden 400 bin çeyrek altın gidiyor. Şimdi üstteki altını bırakıp, yeraltındaki altını aramanın ve doğaya, çevreye zarar vermenin anlamı nedir. Bunu düşünmek bile istemiyorum" diyerek tepkisini dile getirdi.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.