‘Geminin seferden men kararı tartışmalı’
Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Danışma Kurulu Üyesi Deniz Vank, Vitaspirit isimli gemiye verilen ihtiyati tedbir kararının doğru olduğunu belirtirken seferden men kararının adaletle bağdaşmadığına dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Danışma Kurulu Üyesi Deniz Vank, İstanbul Boğazı’nın simgelerinden tarihi Hekimbaşı Salih Efendi yalısına çarpan Vitaspirit isimli gemiye verilen ihtiyati tedbir kararının doğru olduğunu belirtirken seferden men kararının adaletle bağdaşmadığına dikkat çekti.
7 Nisan 2018 günü dümen kilitlenmesi ve makine arızası nedeniyle Hekimbaşı Salih Efendi yalısına çarparak giderilebilir büyük maddi hasarın yanı sıra bazı kültür ve tabiat varlıklarının da kaybına yol açan Vitaspirit gemisi için 50 milyon dolarlık ihtiyati tedbir kararı ile seferden men kararı çıktı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Danışma Kurulu Üyesi Deniz Vank, ihtiyati tedbir kararının ne denli doğru ise seferden men kararının o denli tartışılabilir olduğuna dikkat çekti.
Vank “Böyle bir karar ile öncelikle gemideki yükün ihracatçısı ve ithalatçısı -ki bu kazada hiçbir ihmal ve kusurları olmadığı sabittir- bir tür cezalandırılırken geminin kaza öncesi denize ve yola elverişli olduğu gerçeğinden hareketle yine hiçbir ihmal ve kusuru olmadığı düşünülen armatör veya donatanı da cezalandırılıyoruz. Hatta gemi için önceden yapılan yük bağlantıları dolayısıyla da şu aşamada bilinmeyen ticari şirketlerin de bir tür cezalandırılması söz konusu. Ki bunun da hak ve adalet ilkeleri ile bağdaştığını ifade etmek biraz zorlama olacaktır.”
Deniz Vank sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkeme’since verilen kararın metni henüz kamuoyu ile paylaşılmamakla beraber, karar metninde yer aldığı belirtilen ‘şimdilik’ sözünden anlaşılması gerekenin hiç şüphe yok ki ‘fazlaya dair talep hakkının saklı tutulması’dır. Böylelikle zaten 50 milyon doların üzerinde olabilecek tazminat talebi teminat altına alınmış bulunmaktadır. Bu nedenle hakem ve adaletin tescili açısından şimdi yapılması gereken, kaza dolayısıyla denize ve yola elverişliligini kaybetmiş olan geminin başta İstanbul Liman Başkanlığı Gemi Sörvey Kurulu olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılacak tespitler ile onarım çalışmaları sonrasında, seferden men kararının kaldırılması olmalıdır.”
GEMİ KAPTANININ İFADESİ!
Bu arada İstanbul Boğazı'nda yalıya çarpan geminin Filipinli kaptanı Edgardo Deseo ve mürettebat ifadesinde kazayı anlattı. Gemi kaptanı " Motorlar durmuştu maalesef o sığ alana gidemedim. Onun çok yakınında yalıya çarptım” dedi. Yalı sahiplerinin avukatı ise 'Kaptanının kaçmak için manevra yapmadığını ve yalıya çarpmaya tercih ettiğini' savundu.
İstanbul Boğazı'nda tarihi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpan Malta bayraklı Vitaspirit adlı geminin Filipinli kaptanı Edgardo Deseo ve 3 mürettebat, deniz kaza raporu düzenlenmesi için İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan İstanbul 17. Denizcilik İhtisas Mahkemesi'ne geldi. Burada geminin kaptanı, başmakinisti ve dümencisi ifade verdi
"MAALESEF O SIĞ ALANA GİDEMEDİM"
Geminin Filipinli kaptanı Edgardo Deseo olay anına ilişkin tercüman aracılığıyla kazayı anlattı.
Deseo ifadesinde, "Olay saat 15.20'de başladı. Başmühendis (çarkçıbaşı) dahili telefondan arayarak motorlarda bir sorun olduğunu söyledi. Başmühendise, boğazdan geçtiğimizi ve dar bir kanalda olduğumuzu söyleyerek acilen duruma müdahale etmesini söyledim. Ben de makinenin devrinin düştüğünü ve rotanın iskele tarafına doğru değiştiğini gözlemledim. Bu durum üzerine kılavuz kaptanla birlikte demir atmaya karar verdik. Ancak, birkaç dakika sonra motor devri 4 bin 400'den 6 bine çıktı. 6 bin devrine geldiği zaman geminin rotası sancak tarafına geri dönmeye başladı. Geri dönmeye başlayınca biz de demir atmaktan vazgeçtik. Çünkü böyle bir durumda demir atmak çok tehlikelidir. Su derinliği 60 metre olduğu için demir atınca kaybetme olasılığı vardır. O derinlikte demir tutarsa gemi sancak tarafına dönmeye başlayacaktır. Sancak demirini bırakırsanız o zaman gemi dönmeye başlayacaktır. Bulunduğumuz konum itibariyle dönüş yarı çapımız çok sınırlıydı. Dolayısıyla geminin dönmeye başlayıp sahile yandan çarpması daha büyük hasara hatta ölümlü kazaların olmasına neden olabilirdi. Daha geniş bir alana çarpmamak için demir atmaktan vazgeçtik. O esnadaki amacım 4 metredeki derinlikte gemiyi burnundan sığ bir yere oturtmaktı. Böylece zararı en aza indirmekti amacım. Motorlar durduğu için maalesef o sığ alana gidemedim ve çok yakınında bulunan o eve çarptım" dedi.
"GEÇEN AY DA BOĞAZDAN GEÇTİM"
Daha sonra yalının avukatı Erdal Gökçe'nin sorması üzerine gemi kaptanı uzun yıllardır gemi kaptanı olduğunu ancak bu gemide 5 Haziran 2017'den beri hizmet verdiğini söyledi. Boğaz geçişine ilişkin haritayı en son güncellenmiş halini kullandığını belirten kaptan, geçen ayda boğazdan geçiş yaptığını söyledi. Söz konusu gemide işe başladığından beri de herhangi bir motor arızasıyla karşılaşmadığını belirtti.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.