Gelecekte balık neslini bekleyen tehdit
Uzmanlar dünya sularındaki birçok deniz canlısının neslinin tükenmekte olduğunu ve orfoz, kalkan ve lüferin de geleceğinin tehdit altında bulunduğuna dikkati çekti.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Alparslan, "Su Ürünleri Sirküleri" hazırlanırken bu alanda sıkıntılar yaşanmaması için uzman görüşleri alınması gerektiğini söyledi.
Alparslan, Türkiye''nin denizleri ve iç sularının, soğuk ve sıcak su balık çeşitlerinin avlanması ve yetiştirilebilmesi için uygun ekolojik özelliklere sahip olduğunu anlattı.
Karadeniz''de 247, Marmara''da 200, Ege''de 300, Akdeniz''de ise 500 balık çeşidi bulunduğunu ancak ekonomik ve istatistiklerde yer alan tür sayısının 100''ü geçmediğini dile getiren Alparslan, şöyle devam etti:
"Su ürünleri konusundaki bazı hatalar özellikle sirküler hazırlanmasında yapılıyor. Sirküler hazırlanırken konuyla ilgili uzman kişi ve bilim insanlarından yeterince yararlanılmaması ve hazırladıkları bilimsel raporlara itibar edilmemesi en büyük hatadır. Ayrıca avlanma yasaklarının uygulanacağı bölgelerin ekosistemleri farklı olduğu için konulacak yasakların da bölge avcıları ve coğrafya özellikleri kesinlikle göz önüne alınmalıdır. Devlet tarafından yapılması gereken denetimlerde kullanılacak tekne ya da gemilerin cihazlarla beraber günümüz koşullarına güncellenmesi ise tartışılmazdır. Kurallara uymayanlara uygulanan para cezaları da günümüzde caydırıcı olmaktan çok uzak olup, kesinlikle ağırlaştırmalı ve bu konuda gelişmiş ülkelerle kurallarımızın paralel seyretmesi sağlanmalıdır."
TÜRLER TEHDİT ALTINDA
Dünya sularındaki birçok deniz canlısının neslinin tükenmekte olduğunu aktaran Alparslan, orfoz, kalkan ve lüferin de geleceğinin tehdit altında bulunduğuna dikkati çekti.
Orfoz ve kalkanın, uluslararası raporlarda "nesli tükenmekte olan türler" arasında yer almaya başladığına değinen Alparslan, "Lüfer ise hızla yok oluyor. Bu türler için 2012-2016 Su Ürünleri Tebliği çalışmalarını bekleyecek zaman yok. Henüz bir kez bile üreme imkanı bulamamış balık yavrusunun avlanması, yasa dışı avcılıkla birleşince dünya denizlerimiz hızla yok oluşa sürükleniyor. Her iki konuda da gerekli düzenleme ve kontroller yapılmıyor. Aşırı avlanma, balık yavrusu avlanması ve yasa dışı avlanma, acilen çözülmesi gereken sorunlardır" diye konuştu.
Alparslan, su ürünlerinde av yasağının, canlılığın korunması ve artırılması için zamanında ve yerinde olması gerektiğini belirtti. Zamanında yapılacak yasaklamalardan popülasyonların olumlu etkileneceği bilgisini veren Alparslan, şunları kaydetti: "Önemli olan; bilimsel ve gerçekçi verilere dayanılarak oluşturulacak düzenlemelerin yine disiplinli ve tavizsiz bir şekilde uygulanmasıdır. Örneğin bizim sirkülerde lüferin boyu 20 santimetreye çekildi. Halbuki lüferin yumurta ve sperme atma boyutları 24-26 santimetredir. Bu, bilimsel araştırmalarda ortaya konulmuştur. ABD''de yaklaşık bir metre uzunluğundaki kofanaları Washington''daki balık halinde görmüştüm ve kilogramı 5 dolara satılıyordu. Ayrıca balık stoklarımızdaki erimenin en önemli sosyal nedenlerinden biri; başka sektörlerde olduğumuz gibi bu sektörde de dürüst olmadığımızla da çok yakından ilgilidir. Örneğin, avlanan balıkların yavrularına sanki başka tür balıklar gibi isimlerin verilmesi gibi. Lüferin yavrularına defne, çinakop, sarıkanat, istavritin yavrularına kraça, barbun, tekirin yavrularına da ince barbun ve ince tekir denmesi gibi."
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.