Expomarıtt Exposhıppıng 2023’te Sektör Paydaşları Bir Araya Geldi
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın “Exposhipping” isim hakkı ile düzenlediği, alanındaki tek fuar olan Expomaritt Exposhipping İstanbul 17’nci Uluslararası Denizcilik Fuarı, 11 – 14 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Fuarın 11 Ekim’deki açılış törenine, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Meclis Başkanı Başaran Bayrak, DTO Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Başkanlık Divanı, şube başkanları, Meclis üyelerinin yanı sıra Panama Büyükelçisi Mariela Sagel Rosso, Panama İstanbul Başkonsolosu Abraham Jose Segovia De Leon, MSÜ Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Ramazan Özoğul, İstanbul Tersanesi Komutanı Tuğamiral Recep Erdinç Yetkin, Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cem Seven, Türk Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç ve sektör temsilcileri katıldı.
“Denizcilik Sektörünün Tüm Paydaşlarını Bir Araya Getirmenin Gururunu Yaşıyoruz”
Fuarın açılış konuşmasını Informa Markets Türkiye Genel Müdürü Atilla Marangozoğlu yaptı. Informa Markets Türkiye Genel Müdürü Atilla Marangozoğlu konuşmasına Türk denizcilik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek başladı. Marangozoğlu şunları söyledi: “Türkiye ekonomisinde lokomotif görevi gören Türk denizcilik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmenin gururunu yaşıyoruz. 35 ülkeden 700 markaya ev sahipliği yapan fuarımızda 65’in üzerinde ülkeden gelecek dokuz binden fazla ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerini ağırlamayı bekliyoruz. Türk gemi inşa sanayi, yüksek kaliteli iş gücü ve Avrupa standartlarında üretim kapasitesi ile yeni gemi inşa, gemi bakım onarım ve savunma sanayi projelerinde dünyanın önde gelen denizcilik ülkeleriyle rekabet edecek güce sahip. Sektör liderlerinin ve profesyonellerinin bağlantı kurmak, deneyimlerini paylaşmak ve son gelişmeleri keşfetmek için bir araya geldikleri bir platform oluşturmadaki kararlılığımız bu yıl daha da güçlendi. Global denizcilik sektörünün tek çatı altında oluşturan Expomaritt Exposhipping İstanbul, bölgenin en önemli ticaret ve pazarlama platformu olarak Türk gemi ve inşa yan sanayi sektörünün yeni pazarlarla buluşmasına ve rekabet gücünü arttırmasına hizmet etmeye devam edecek. Dört gün sürecek fuarımızın katılan herkes için ilham, iş birliği ve büyüme kaynağı olacağına eminim.” Atilla Marangozoğlu, başta İMEAK Deniz Ticaret Odası olmak üzere sektörün gerçekleşmesine katkı sağlayan tüm kurum ve kuruluşlara, derneklere teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
“Çevreci Gemilerin İhracatında Dünyada İlk Tercih Edilen Ülke Olmalıyız”
Atilla Marangozoğlu’nun ardından kürsüye Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cem Seven geldi. Cem Seven konuşmasında sürdürülebilirlik ve karbon ayak izinin küçültülmesinin denizcilikteki önemine vurgu yaptı. Cem Seven konuşmasında şunları söyledi: “700 markanın tanıtıldığı dokuz binden fazla ziyaretçinin beklendiği 17. Expomaritt Exposhipping Uluslararası Denizcilik Fuarı'nın hem katılımcılar hem de ziyaretçiler açısından hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Deniz Ticaret Odamızı da önderliğinden dolayı kutluyorum. Denizciliğimizin farklı temsilcilerinin katıldığı hem ithalat hem de ihracatçıların yer aldığı bu önemli fuar sadece alıcıları ve satıcıları bir araya getirmekle kalmıyor, aynı zamanda denizcilikle yeni trendlerin de takibine vesile oluyor. IMO’nun yeni tesis ettiği ve atmosferdeki emisyonların azaltılmasına yönelik regülasyonları neticesinde daha yeşil, çevreci bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Bu minvalde gemi inşasına yönelik yeni kuralların şekillenmesiyle birlikte dünyada özel maksatlı, özel yapım gemi inşasına da yönelik talebin artacağı ve bu tip gemilerin inşası ve ihracatında dünya markası olan tersanelerimize de siparişlerin geleceği denizcilik sektörünün yeşil dönüşümüne katkı vereceğimiz muhakkak. Hali hazırda dünya sipariş listesine göre özel maksatlı özel yapım gemi statüsündeki gemilerin elektrikli hibrit olanlarının %14’ü, metanol yakıt içerenlerin %7’si biyoyakıtların ise siparişlerin %50’si tersanelerimizde inşa edilmektedir. Hedefimiz 2030 yılına kadar alternatif yakıt ile sevk edilen römorkör, feribot, balıkçı gemisi inşası ve ihracatında dünyada ilk tercih edilen ülke olmaktır. Bu dinamizmin getirdiği gemi ve yatlara yönelik taleplerle tersanelerimiz yılda iki milyar dolar ve üzeri ihracata doğru koşacaktır”.
“Sipariş defterlerimizdeki bu artış yüksek katma değerli, teknolojinin ve inovasyonun yoğun kullanıldığı çevreye duyarlı gemilerin üretimiyle ihracatçılarımız küresel rekabette daha avantajlı konuma gelecektir” diyen Cem Seven sözlerini şöyle bitirdi: “Malumunuz olduğu üzere gemi ve yat inşası tüm dünyada ekonomik büyüme ve istihdam yaratma potansiyeli olan önemli bir sektördür. Ancak sektörün sürdürülebilirlik açısından önemli bir sorumluluğu da vardır. Denizlerimize doğal kaynaklarımızı, çevremizi korumak, sürdürülebilir bir geleceğe garanti altına almak hususu bütün paydaşlarımıza önemli görevler yüklemektedir. Gemi yat ve hizmetleri ihracatçıları birliği olarak hazırlamış olduğumuz, sürdürülebilirlik eylem planlarımız ile çevresel açıdan denizlerimizi temiz tutmayı karbon ayak izini azaltmayı, biyoçeşitliliği korumayı, ekonomik açıdan sektörümüzün sürdürülebilirlik büyümesine katkı sağlamayı, toplumsal açıdan da iş gücümüzü desteklemeyi, eğitim ve fırsatlar ortaya koymayı hedefliyoruz.”
“Her Fuarın Yeni Bir Heyecan Olduğunu Düşünüyorum”
Açılışta son konuşmayı İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran yaptı. Tamer Kıran İstanbul’un gemi inşa sektörü için stratejik önemine vurgu yaptığı konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Bu yıl 17’ncisini düzenlediğimiz fuarın denizcilik sektörümüz açısından hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum. Deniz Ticaret Odası olarak uluslararası iletişimimizi geliştirmeye yönelik bu tip fuar ve etkinlikleri çok önemsiyor etkin ve başarılı bir şekilde geçmesi için elimizden gelen desteği vermeye gayret gösteriyoruz. Expomaritt Exposhipping İstanbul'un firmalarımıza, sektörümüze, dolayısıyla ekonomimize ciddi anlamda katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu önemli organizasyon sadece ulusal denizciliğimiz açısından değil, global denizcilik sektörünün de tüm paydaşlarını tek bir çatı altında toplayarak ulusal ve uluslararası güçlü iş birliklerine zemin hazırlayan ve meydana gelen son gelişmelerin yakından takip edilmesine olanak sağlayan çok önemli bir etkinlik olacaktır. Fuar önümüzdeki dört gün boyunca 35’ten fazla ülkeden 700 markanın katılımıyla 65’den fazla ülkeden dokuz bini aşkın ulusal ve uluslararası denizciyi ağırlayacak. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da yaratacağı ticaret hacmi ve sektöre kattığı değer ile Expomaritt Exposhipping İstanbul sektördeki en güçlü ticaret ve pazarlama platformu olarak yerel ve uluslararası ortaklıklara ev sahipliği yapacak”.
Tamer Kıran, bu yıl ‘global denizcilik sektörünün rotası İstanbul'a çevriliyor’ mottosuyla düzenlenen fuar için “Aynı zamanda dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi olan İstanbul'umuz için de önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum” dedi. Kıran; “İstanbul tarihi ve kültürel mirası yanında denizcilik sektörü açısından da son derece önemli bir konumda yer almaktadır. Türkiye; İstanbul Boğazı'nın, Türk Boğazlarının, Karadeniz'e açılan kapısı olarak son derece stratejik bir mevkide yer aldığını hepimiz biliyoruz. İstanbul şehri, gemi inşası, tamiri, bakımı ve onarımında çok büyük potansiyele sahiptir. Sektörümüzün bugün modern gemileri inşa etme imkanına sahip tersanelerinin büyük bölümü, İstanbul ve çevresindeki bölgelerde yer almaktadır. Her fuarın yeni bir heyecan olduğunu düşünüyorum. Yerli ve yabancı konuklarımızın bu güzel ortamda bir araya gelerek iyi bir sinerji yaratacaklarına buradaki potansiyeli ticari ilişkilerimizi geliştirmek adına en iyi şekilde değerlendireceklerine inanıyorum. Ayrıca fuar nedeniyle gelen konuklarımızın İstanbul'umuzun güzelliklerini de yaşayacaklarına ve unutulmaz anılarla ülkemizden ayrılacaklarına da inanıyorum” şeklinde konuştu. Konuşmasını, katılımcılara ve firmalara teşekkür ederek bitiren Tamer Kıran ardından yabancı ülkeden gelen katılımcılar için İngilizce konuşma da yaparak konuşmasına son verdi.
Ardından kurdele kesilerek protokol tarafından fuarın açılışı gerçekleştirildi ve heyet fuar stantlarını birlikte gezdiler.
Expomarıtt Exposhıppıng’de Anadolu Mavisi Projesi De Yer Aldı
Fuarın ilk gününde ziyaretçiler, ana fuayede dikkat çekici bir şekilde sergilenen Anadolu Mavisi projesiyle karşılaştı. Bu proje, cumhuriyetin 100. yıldönümü anısına Atatürk'ün ayak bastığı gemilere saygı duruşunda bulunuyor. Yazar Ali Bozoğlu ve Gazeteci Gökhan Karakaş'ın birlikte kaleme aldıkları “Anadolu Mavisi” adlı kitaptan alıntılar ve görsellerin yer aldığı proje, Türkiye'nin zengin denizcilik mirasına da bir kanıt sunuyor.
Fuarda Konferans ve Paneller Dikkat Çekti
Konferans programlarının başladığı 2’nci günde sektörde sürdürülebilirlik, akıllı sistemler ve inovasyon gibi konular konuşuldu. Sektöre adım atmaya hazırlanan öğrenciler ve sektör duayenleriyle “Denizcilikte Kariyer” Paneli gerçekleşti. Panelde alanında uzman kişiler denizcilikte kariyer yapmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulundular.
‘İyi Bir Denizci Olmak İçin İngilizcenizin İyi Olması Gerekiyor’
Lucent Maritime Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Bağış denizcilikte kariyer yapmak için en önemli olan şeyin İngilizce olduğunun altını çizerek önerilerde bulundu. Bağış şunları söyledi: “Ben de aslında denizden gelen bir insanım. Yani denizden gelip ofise geçmek biraz daha farklı oluyor. Onların perspektifinden de bakabiliyorsunuz. Bu çok çok önemli, empati yapmak çok önemli bir şey. Sadece para için bu meslek seçilmemeli, çünkü denizcilik normal bir meslek değil. Çok ayrı bir roman. O yüzden doğru karar vermek lazım. Evet sınavda başarılı olabiliriz. Ama denizci olmak istiyorsanız bizim hep bahsettiğimiz denizci hamuru dediğimiz şeyin olması lazım. Bunun için en önemli şey, birincisi İngilizce. Yani iyi bir denizci olmak istiyorsanız mutlaka İngilizcenizin iyi olması gerekiyor. Dersleri çok iyi olabilir. Ama bunu bize İngilizce olarak anlatamıyorsa hiçbir değeri yok. O yüzden İngilizce çok çok önemli bir nokta. Bütün arkadaşlarıma, kardeşlerime, bu mesleği yapacak olan herkese mutlaka İngilizceyi geliştirmesini tavsiye ederim. Bu bizim için birinci öncelik. Onun haricinde söylediğim şey o denizci hamurunun zamanla biraz daha kazanılması gerekiyor.’
‘Cumhuriyetin 100. Yılında, 100 Denizci Öğrenciye Burs Vereceğiz’
KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çendik denizcilerin dünyaya nasıl yön verdiğini ve deneyimlerini anlattı. Hakan Çendik şunları söyledi: “Geçmişte bütün sanayi devrimlerinin kökeni, dünyanın coğrafyasının, siyasal olarak ülkelerin ekonomilerinin gelişmesi, siyasal coğrafyayı değiştiren hep denizciler olmuştur. Denizcilerin yaptığı keşifler olmuştur. Pandemide de bunu yaşadık. Bütün sektörler, bütün iş kolları durdu. Sağlık ve denizcilik ve lojistik durmadı. Bizim mesleğimiz global bir meslek. Genç arkadaşlarımız mezun olduklarında uluslararası bir mesleğe, uluslararası bir ehliyete sahip oluyorlar. Dolayısıyla bizim mesleğimizin kıymetini bilmemiz lazım. Deniz kültürünü, deniz örf adetlerini ve deniz sevgisini biz yeni kuşak gençlerimize aktarmak zorundayız. Bu belki de ilkokul seviyelerine inmek zorunda. İlkokul seviyesine inersek, biz deniz kültürünü ve deniz sevgisini, sonradan deniz eğitimine katkı sağlamış oluruz. Bunun dışında biz dernek olarak da güzel bir haber vermek istiyorum. 22 Ekim'de cumhuriyetimizin yüzüncü yıl balosunu düzenleyeceğiz. Buradan oluşan gelirleri yüzüncü yılda, yüz denizci öğrenciye burs vereceğiz. Bunu da şimdiden de bilgi olarak paylaşmak istiyorum. Bütün denizcilik fakültelerini eşit davranacağız. Eşit bir kontenjan ayıracağız”.
Hakan Çendik, denizcilikte en önemli şeyin İngilizce olduğunu belirtti ve bilgi, tecrübe, İngilizce üçlüsünün mutlaka olması gerektiğinin altını çizdi.
‘Bütün Denizcilerin Denizcilik Mesleğini Tanıtmak Gibi Bir Görevi Var’
İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Arslan, denizciliğin büyük bir aile olduğundan, kadın denizcilerin sektördeki öneminden bahsetti. Arslan; “Aslında bütün denizcilerin denizcilik mesleğini tanıtmak gibi bir görevi var. Çünkü Türkiye'nin çok önemli bir eksikliği var. Çok büyük bir ekonomi, ama denizcilik bilinmiyor. Bilinmediği için yeterince tercih edilmiyor. Denizcilik insan merkezli bir sektör. Yani istediği kadar otomasyon olsun aslında tamamen insana bağlı. İnsan kalitesi yüksek olan şirketler çok daha hızlı büyüyor, yükseliyor” şeklinde konuştu
Öğrencileriyle sürekli temas halinde olduğundan bahseden Özcan Arslan, mesleği tanıtmak için çaba gösterdiklerini söyledi. Arslan şöyle devam etti: “Özellikle şunu vurguluyoruz. Bu meslek zordur. Böyle zorlukları var, ama sana çok büyük bir vizyon veriyor. Şu anda gençlerin öncelikle problemi başka sektörlerde mezun olduğu zaman işsizlik veya işte iş bulabilse bile geleceğe yatırım yapabilmek, geleceklere yön verebilmek gibi kaygıları var. Yurt dışına gidebilmek artık gençler için bir hayal. Bütün bunların hepsi denizcilikte var. Önceki dönemlerde sektöründe kadın denizcilerin istihdamıyla ilgili bir takım soru işaretleri vardı. Çalıştırmayan şirketler vardı. Şu anda tam tersine döndü. Kadın denizci çalıştırmayan şirket hemen hemen kalmadığı gibi şu anda özellikle teşvik ediliyor. Üzerine ekstra burslar veriliyor. Yani özellikle kadınlar yapamaz değil kadınlar daha iyi yapar”.
‘Denizcilik Camiası Gerçekten Kocaman Bir Aile Gibi’
İTÜ Gemi Makineleri işletme Mühendisliği son sınıf öğrencisi Oğuzhan Demir ve Ufuk Ahmet İnanç meslek büyüklerine hem sorular sordular hem de deneyimlerini paylaştılar. Denizci olmanın zorluklarına rağmen mesleklerinde mutlaka ilerlemek istediklerini söylediler.
Ufuk Ahmet İnanç daha önce çalıştığı gemide yaşadığı zorluklarda çalışma arkadaşlarının yardımından bahsetti. İnanç; “Denizcilik Camiası gerçekten kocaman bir aile gibi. Oraya gittiğimde okuldan tanıdığım zabitlerle çalıştım. Diğer zabitler onların da okuldan abileriydi. Hepsi en az benim kadar önem gösterdi, meslek hakkında bir şeyler kazandım. Sürekli elimden tuttular. Ben depremi yaşadıktan sonra gemiye katıldım. Sağ olsunlar hem maddi hem manevi her şekilde yardıma koştular sürekli beni desteklediler” dedi.
Oğuzhan Demir ise gemiye adaptasyon sorunu yaşamadığını, meslekte ilerleyerek çarkçıbaşılığa kadar gelmek istediğini söyledi. Demir; “Adaptasyon sorunu yaşamadım. Sadece yalnız kaldığımızı fark ettim. Gerçekten yalnız kalıyoruz. Bir insanın gündüz ne olursa olsun evine gitmesi ne demek? Yani ne anlama geliyor? Ben onu fark ettim ben. Ama pişman değilim hani üstesinden gelinemeyecek bir zorluk olduğunu düşünmüyorum. Mesleğe kesinlikle devam edeceğim. Allah nasip ederse çarkçıbaşılığı görmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Kadın Denizciler ve Başarı Hikayeleri
Kadın Denizciler ve Başarı Hikayeleri konulu panel ve Cumhuriyet Kadınları Proje Lansmanı da fuarın 3. günü konferans alanında gerçekleşti. Sektördeki kadın profesyonellerin başarıları kutlanırken, kadınların da denizcilik sektöründe aktif olarak yer almasının önemine değinildi.
Kadın Denizciler ve Geleneksel Balıkçılığın son Temsilcisi Necla Yazıcı, başarı hikayelerini anlattılar.
‘Bu İşi Çok Severek Yapmanız Gerekiyor. Bu İşin Bir Okulu Yok.’
ANGE Assistance Kurucusu Gökçe Şengezer denize olan tutkusunun nereden geldiğini ve bu sevgisini sağlık sektörü ile nasıl harmanladığını anlattı. Şengezer şöyle konuştu: “Ben Kuşadası’nda doğdum, büyüdüm. Benim bütün hayatım deniz kenarında geçti. Denize olan sevdam da buradan gelmekte. Babam nöroloji uzmanı olduğu için psikiyatri kliniği ile beraber çalışırlardı. Küçük yaşta aslında sağlık hayatına böylece başlamış oldum ve tıp benim hayatımın merkezine yerleşti. Yurt dışında eğitimimi de psikoloji üzerine tamamladım. Hepsini harmanladığımda ortaya bu şekilde niş bir iş çıktı. Bu işi çok severek yapmanız gerekiyor. Bu işin bir okulu yok. Kendi şirketimi 2021 yılında İstanbul'da kurdum. Bu sene Kuşadası'na da diğer şubemizi açtık. Hızlı bir şekilde sağlam adımlarla ilerliyoruz”.
‘Her Hasta Bizim İçin İlk Hastadır’
Gökçe Şengezer şunları söyledi: “Türkiye’nin tüm limanlarında kruvaziyer, tanker, özel yatlar, kargo ve tersane gemilerindeki yabancı hastalara medikal asistanlık servisi sağlıyoruz. Hastalanan yolcuyu tahliye edip, durumuna göre sağlığına kavuşturuyoruz. Küçük yaşta sağlık hayatına başlamış oldum. 2021’de de kendi şirketimi kurdum. Benim mottom: ‘Her hasta bizim için ilk hastadır.’ Herkese aynı özenle yaklaşırız. Onları iyileştirip, sağlıklı şekilde ülkelerine uğurlamak dünyanın en büyük zevki. Sektördeki 13’üncü senem bitmek üzere. Burada önemli olan yüksek bir psikoloji ile vakaya yaklaşmak. Gemi insanlarının izole süreçlerinde verdiğimiz psikolojik destekler, uğradıkları kazalar da bunların içerisinde. A’dan Z’ye bütün kişisel sağlık ihtiyaçlarını karşılıyoruz hastalarımızın. Bizim için her vaka değerli”.
MESSİ Kurucu Ortağı Özlem Ökten Sağ ise sektörde çeşitli departmanlarda çalıştıktan sonra kendi şirketini kurmaya nasıl karar verdiğini anlattı: MESSİ Kurucu Ortağı Özlem Ökten Sağ şunları söyledi: “Bizim hikayemiz ortağım Mert Bey’le 2020 yılında başladı. Şirketimizin faaliyet alanı tüm dünyadaki gemilere yedek parça temin etmek Öncelikli müşterilerimiz tabii ki Türk armatörleri olmakla birlikte dünyanın diğer ülkelerinde de Orta Doğu'da ve Avrupa'da dahil müşterilerimiz bulunmakta. Karadenizli bir ailenin çocuğuyum zaten. Neredeyse bütün akrabalarım armatördüler. Benim için denizcilik sektöründe çalışmak kaçınılmaz bir durumdu. Daha sonra ünlü bir armatör firmasında çalışmaya başladım. Satın alma, operasyon yaptım yani çekirdeğinden her bölümde çalıştım. Sonrasında yedek parça satış tarafına geçtim. Yedek parça tarafına geçtikten sonra artık kendi markamızı kurmamızın gerektiğini ve yolumuzun başka bir yol olacağını düşünerek ortağım Mert Koser ile yeni oluşumumuzu kurduk”.
Erkek egemen denizcilik sektöründe kadın olmanın zorlukları konusunda şanslı olduğunu söyleyen Özlem Ökten Sağ, karşılaştığı sorunlarla da çok çalışarak başa çıktığını belirtti. Sağ; “Aslında bu anlamda çok fazla zorluk yaşadığımı söyleyemeyeceğim. Çünkü ben kendi aile içinde de kadın olmanız olduğunu çok aslında yaşamadım. Ancak tabii ki bir statü atlama durumlarında ilk tercih erkekten yana kullanılabiliyor. Böyle şeyler olabiliyor. Onu da Şöyle bir kompanse ediyoruz; daha çok çalışarak. Zekamızı ful kapasite göstererek onu da halledebiliyoruz” dedi.
‘Erkekler Genelde Kadınları Tekmede İstemez’
Geleneksel balıkçılığın son temsilcisi olan Necla Yazıcı, balıkçılığa 5 yaşında babasıyla birlikte başladığını ve kadınların teknede uğursuzluk getirdi düşünülen bu sektörde, kadın balıkçı olarak yaşadıklarını anlattı. Yazıcı şunları söyledi: “Ben balıkçılığa beş yaşında başladım babamla birlikte 50 yıldır balıkçılık yapıyorum. Balıkçılığı tutkuyla öğrendi o kadar çok bilgi var ki. Bunlar benimle ölsün istemiyorum. Aktarayım istiyorum. Erkekler genelde kadınları tekmede istemez. Uğursuzluk getirir gibi bir düşünce vardı. Benim babam tam tersine hep motive ederdi: ‘Benim kızım çok güzel kürek çeker, çok güçlüdür’. Ne oldu bu sefer ben bunları duya duya her şeyi becerir oldum. Erkeklere taş çıkarır cinste bir çocuk olarak büyüdüm. Annem de, 1960 yıllarında babama yardımcı olarak balıkçılık yapıyordu. Türkiye'nin ilk ve tek kadın balıkçısıydı. Demek ki, ben annemi de rol modeli olarak görmüşüm ki kadınların başarabileceğini öyle öğrenmişim. Ama annem yardımcı gibiydi. Ben reis, tek başına balığa çıkıyorum mesela. Erkekler kesinlikle benim işimi yapamazdı. Her türlü sertifikam var, gemi adamı dahil. Ticari balıkçıyım. Teknemde olduğu için Türkiye'de ilk ve tek diyorlar. Benden sonra yok.
Ben önce kürekli sandalla öğrendim. Teknemizin sandığımızın adıyla Kısmetti. Şimdi balığa torunlarımla birlikte çıkıyoruz. Deniz ve balıkçılık tutkusunu aşılıyorum.
Necla Yazıcı önemli konulara da dikkat çekti: “İstanbul Boğazı’nda, Marmara’da balıkçılığın bitmemesi için çalışmalar yapılmalı. Biz geleneksel kıyı balıkçısıyız. Kıyıya zarar vermiyoruz. Daha çok trol ve gırgırlar son zamanlarda ağlarının içine ağırlık koymaya başladı. Denizin dibini taraya taraya gidiyorlar ve balıkların yavrulama alanlarını bozuyorlar. Sahil Güvenlik’i de kandırıyorlar. Sürdürülebilir balıkçılık olsun istiyorum. Yetkililer her şeyi bilmiyor. İklim krizi de denizlerin ısınmasına neden oluyor. Belki de bu yüzden artık balık yiyemeyeceğiz. Türkiye’de balık tüketimi diğer ülkelere göre çok daha aç. Balık insanların sağlığına çok faydalı bir ürün. Çok balık tüketmek gerekiyor”.
Cumhuriyetin Denizci Kadınları Proje Lansmanı
Cumhuriyetin Denizci Kadınları Proje Lansmanı fuarın 3. günü konferans alanında gerçekleşti. Deniz Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Olcay’ın sunumuyla gerçekleşen lansmanda kadınların da denizcilik sektöründe aktif olarak yer alması, denizci cumhuriyet kadınlarının kariyer gelişimlerine olanak sağlanılması konularına değinildi. Denizci Cumhuriyet Kadınları başlığı altında çekilen kısa belgeselin tanıtım videosu seyirciyle buluşurken, Expomaritt Exposhipping İstanbul tarafından projede yer alan 14 kadın denizcilik profesyoneli adına Deniz Temiz Derneği TURMEPA’ya yapılan bağış duyuruldu.
Exposhipping Expomaritt İstanbul 17. Uluslararası Denizcilik Fuarı Nasıl Geçti
Yılın önde gelen denizcilik etkinliği Expomaritt Exposhipping İstanbul 2023’ü birçok güzel anı ile geride bıraktık. Fuara katılan çeşitli firmalar, fuar ile ilgili görüşlerini bizlerle paylaştılar.
Abdülvahit Şimşek: Potansiyel Müşterileri Tanıyabilme Şansımız Oluyor
AVS Yönetim Kurulu Başkanı Abdülvahit Şimşek fuarları sevdiğini belirterek potansiyel müşterileri, potansiyel denizcileri tanıyabilme şansı bulduklarından bahsetti: Şimşek şunları söyledi: “Ben fuarları seviyorum. Neden? Çünkü burada potansiyel müşterileri, potansiyel denizcileri hem tanıyabilme şansımız oluyor. Hem de en önemlisi tedarikçilerimizi ve müşterilerimizi ekibimizle bir araya getirebiliyoruz. Dolayısıyla daha geniş sohbetler yapabiliyoruz, fikir alışverişleri yapıyoruz. Bu anlamda zaten bizim standımız bayağı hareketli oldu. Sadece sanki paydaşlarımız burada eksikmiş gibi geldi bana. Bunun gerekçesinin ne olduğunu bilmiyorum ama ben dolaşabildiğim, izleyebildiğim kadar böyle bir kanaate vardım. Bu fuarın aslında çok daha büyük çapta olabilmesi gerekiyor. Biz eğer dünyada denizcilik sektöründe 14. sıradayız yanlış bilmiyorsam. Eğer öyleysek bunun çok daha farklı bir şekilde lansmanlarının yapılması gerekiyor. Yani artık bir vizyon değişikliği olması lazım veya bunun uluslararası platformlara taşıyabiliyor olmamız lazım. Dolayısıyla sektörün bütün paydaşlarının bütün Hücreleriyle Bu Fuara Sahip Çıkmaları Gerekiyor”.
Adem Kocadağ: ‘Biz Biraz da Denizciliği Sanat Yönüyle Tanıtmak İstiyoruz’
Esko Marin Eş Genel Müdürü Adem Kocadağ, fuar ile ilgili görüşlerinden ve Eskoart’dan bahsetti:
“Biz Eskomarin olarak fuarcılığa, tanıtıma, networke çok önem veriyoruz. Biz fuara Çin'e bile gidiyoruz. Dolayısıyla burada da olmamız gerektiği için Exposhipping’de pandemi hariç her sene olduk. Bu sene ilk defa 200 metrekare adayı stant olarak aldık. Bizim 30’a yakın temsil ettiğimiz firma var. Bunun 10-12’si şu anda burada. Biz EskoMarin olarak sektöre katkı anlamında elimizden geleni yapıyoruz. Ama baktığımız zaman fuar istediğiniz gibi geçiyor mu diye sorarsanız, lokasyon olarak umduğumuz gibi geçiyor. Çünkü lokasyon çok kötü. Yani buraya Yeşilköy'e, bir Tuzla'dan, bir Yalova'dan, bir sektördeki Altunizade'deki armatör firmadan gidip Yeşilköy'e gelmek iki saat, dönüş, iki saat, dört saat. Kimsenin böyle bir zamanı yok. O anlamda problemli. Tabii tamam Tuzla'da olduğu zamanda da çok insan gelmiyordu. Deniz Ticaret Odası meclis üyesiyim. Fuarcılığı Türkiye'de geliştirmeliyiz. Buradaki emeklere, zamana, paraya yazık. Biz mesela bir sonraki fuarda aynı bu şekilde olursa hem katılım anlamında hem lokasyon anlamında yani ben şahsen Esko Marin olarak katılmayı düşünmüyorum. Onun yerine kafamda farklı, yenilikçi şeyler var. Muhakkak Anadolu Yakası'na bir fuar ve kongre merkezi kazandırmalıyız. Bu gerek değil, bu bir şarttır.”
“Biz bu fuarda ve geçmişte şubat ayında, denizcilikte ve belki dünya denizciliğinde de ilk olarak bir resim sergisi yaptık, adı; ‘Mavi’... Sadece Boğaz, yelkenli, martılar değil, bütün denizciliği, ağır sanayisiyle beraber tüm bileşenleri ile bir sanata dönüştürmeye çalıştık Esko Art olarak” diyen Adem Kocadağ sözlerini şöyle noktaladı: “. O sergimiz çok başarılı geçti, ama depreme denk geldiği için kısa tutmak zorunda kaldık. Dolayısıyla bu fuar döneminde de Esko Art olarak aynı resim sergisinin ikincisini burada da sergilemek istedik. Tabii bu kez seramik sanatını da ilave ederek, yeniden bir sergi açtık. Çok ilgi görüyor, iyi ki yapmışız diyoruz. Çünkü bizim hedefimiz sırf ürün, hizmet değil. Biraz da denizciliği sanat yönüyle de sektöre tanıtmak. Burada 20’ye yakın ürünü temsil ediyoruz. Oradan gelen arkadaşlar da Esko Art benzeri yapılanmanın hiçbir yerde olmadığını ve takdirle karşıladıklarını söylüyorlar. Bu da bizim için hem mutlu edici, hem de gurur verici bir gelişme” …
Erhan Esinduy: Elimizden Geleni Yapıyoruz, Ama Alınacak Çok Yolumuz Var
Esko Marin Eş Genel Müdürü Erhan Esinduy ise fuarla ilgili eleştirilerini dile getirerek EskoArt’a gösterilen ilgiden bahsetti:
Biz şirket kurulduğu ilk seneden beri, son sekiz senedir bu fuarlara katılıyoruz. Bu tabii büyük efor gerektiren bir şey. Şu anda 12 tane temsil ettiğimiz şirket yetkilileri burada. Dünyanın her yerinde fuarlara gidiyoruz, koronadan yeni çıkmışız. Rusya'da, Neva'da bile fuarlar tıklım tıklımken, biz burada stantta birbirimizi ağırlıyoruz. Bugün öz eleştiri yapmamız şart. Hamburg'da fuara gitmek için para ödüyorsunuz, fuar tıklım tıklım. Seminere gitmek için para ödüyorsunuz. Hadi geçtik para ödemeyi de, gelen insan yok. Denizcilik camiası bu kadar mı ilgisiz? Biz elimizden geldiğince yenilikçi şeyler yapıyoruz. Esko Art mesela… Bu, insanların ilgisini çekiyor. Yurt dışından bile istekler alıyoruz ki, bu çok güzel… Kısacası bizler elimizden geleni yapıyoruz, ama bence alınacak çok yolumuz var.
Sevinç Körüklü: “Organizasyon Oldukça Başarılı”
Panama Başkonsolosluğu Gemi Adamları Servisi Müdürü Sevinç Körüklü, Panama Denizcilik Otoritesi olarak fuarda kendilerini tanıtma fırsatları olduğundan bahsederek, emeği geçen herkese teşekkür etti: Körüklü; “Expomarit’in bu organizasyonu oldukça başarılı. Biz de kendimizi Panama Denizcilik Otoritesi olarak tanıtma fırsatımız oldu. Organizasyon konusunda bir öncekilere göre de daha etkin olduğunu düşünüyorum. Fuar bizim açımızdan gayet olumlu. Katılımcıların merakı, görüşleri gayet olumlu. Şu an için her şey yolunda. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.
Volkan Altan: ‘Fuar Bizim İçin Başarılı Geçiyor’
Poseidon Marine Kurucu Ortak Volkan Altan ziyaretçi profilinin Türk armatör ağırlıklı olduğu söyleyerek firmasının yeni girişiminden bahsetti: Volkan Altan şunları söyledi: “Fuar bizim için iyi geçiyor. Her sene üzerine bir şeyler katıyoruz. Bu bizim üçüncü fuarımız. Üç dönemdir katılıyoruz. Bizim için tabii getirisi de oluyor. Biz verdiğimiz hizmetlerin haricinde, bir süredir yabancı gemilerin teknik kumanya, malzeme ikmal işlerine de başladık ve çok iyi gidiyoruz. Bu sene benim sektörde 21. yılım. Her zaman bir şekilde kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. 22 yaşında, 2002 senesinde başladım bu sektöre, tabii sevdiğim için girdim. Aileden denizciyiz. Fuardaki ziyaretçi profiline gelince, genelde Türk armatör ağırlıklı. Tanıdık Rus ve Ukrayna armatörleri de gördük, ama ağırlıklı olarak Türk armatörleri geliyor.’
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.