Eski Kartal Fotoğrafları, Kartal’ın Tarihi
Kartal’ın bir balıkçı kasabasından sanayi kentine evrilişi ve rezidanslar bölgesi olduğu günümüze kadar geçirdiği değişimi gözler önüne seren eski Kartal fotoğraflarını ve görüntülerini arşivlerin tozlu raflarından indirdik.
6 asrın başından beri tarihi bir gelişim içinde olan Kartal, medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Eskiden çok verimli topraklara sahip olan ve yer altı içme suyu kaynaklarına sahip olan Kartal, tarih boyunca gözde bölgelerden olmuştur.
Yakacık gibi İstanbul’un balkonuna sahip, Aydos Dağı ile tam bir tabiat harikası sunan Kartal, kültürel zenginlikleri ile oldukça göz kamaştırıcı bir ilçedir.
Yakacık’ta Aydos Dağı’nda yapılan kazılarda çok sayıda Bizans eseri gün yüzüne çıkarılmıştır. Tarihi çok eskiye dayanan Kartal’ın Bizans öncesi döneme ait bir yerleşim yeri olduğuna dair belge bulunmamaktadır.
Kartal’da Marmaray tren yolu kazılarında da Bizans dönemine ait çok sayıda eser ve iskelet bulunmuştur. Bugünlerde rezidansların yükseldiği Kartal’da yer altına büyük bir tarih yatıyor.
6. yüzyıl başlarında kurulan Kartal`ın merkezi Bizans İmparatorluğu döneminde Kartalimen isminde bir balıkçı köyüydü. Aydos Tepesi’nin adı Bizans döneminde “Aetos” idi.
Aetos Yunancada “Kartal” anlamına gelir ve semt günümüzdeki ismini buradan almıştır. Ancak bazı kaynaklarda ilçenin adının “Kartelli” adlı bir balıkçıdan aldığı iddia edilmektedir.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah, Bizans İmparatorluğu içindeki taht kavgalarından yararlanarak fetih sahasını Kartal’ın da içinde bulunduğu toprakları alarak Üsküdar’a kadar genişletti.
1081 yılında tahta çıkan Bizans İmparatorluğu ile Anadolu Selçuklu Devleti arasında yapılan antlaşmaya göre Drakon (Dragos) Çayı iki taraf arasında sınır olarak belirlenmiştir. Anlaşma 1086 yılına kadar devam etmiştir.
Bu çay bugünkü Maltepe’nin batısında Maltepe ile Kartal arasında sınırı teşkil eden ve bu adı taşıyan Dragos tepesinin yanından geçerek denize dökülen küçük bir sudur. Şimdilerde etrafı sanayi tesisleri ile dolan bu çay, zamanında iki büyük devletin sınırını oluşturuyordu.
1097 senesinde Haçlı orduları Palekanon’ da (Maltepe) karargâh kurmuştur. Haçlı seferleri sırasında Maltepe, Doğu ve Batı arasında bir intikal sahası olmuştur. Osmanlı Devleti döneminde, 1329 yılında Palekanon (Maltepe) Savaşı kazanılarak Kocaeli Yarımadası ve Kartal’ın da içinde yer alan topraklar tekrar Osmanlı Devleti’ne geçmiştir.
1755 yılında Adalar’a bağlı bir nihayi olan Kartal 1757’de Üsküdar’a bağlı bir nihayi olur. 1850’de İzmit Sancağı’na bağlı bir kaza olan Kartal, 1861’de Vilayet Nizamiyesi’yle tekrar Üsküdar’a bağlanır. 1870 yılında çıkarılan bir nizamnameyle Kartal bir kaymakamlık olarak teşkil edilir ve bir yıl sonra temelli olarak İstanbul şehremaneti sınırlarına katılır. 1871 Vilayet Nizamnamesi gereğince Kartal’da belediye kurulur ve ilçenin ilk belediye reisi Yasin Ağa olur.
Kartal, 1908 yılına kadar Üsküdar Mutasarrıflığı’na bağlı Sancak olarak idare edilmiş, bu tarihten sonra İstanbul iline bağlı bir ilçe olmuştur. 1912 yılında yapılan ilk belediye seçimlerinde Kadri Bey belediye başkanı olmuştur. 1928’e kadar, o zaman Üsküdar’a bağlı olan Kadıköy’ün Bostancı, İçerenköy, Suadiye, İnönü ve Kayışdağı mahallelerini ve bugünkü Adalar ilçesini kapsıyordu. 1947 yılında, endüstri bölgesi olarak ilan edilmesinin ardından, Kartal, İstanbul’un hızla büyüyen ilçelerinden biri haline gelmiştir. Kartal İstanbul’un en büyük ilçesi olmuştur.
Kaynak: 24 Popüler Kültür
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.