Kuzey Marine Sigorta tarafından sosyal sorumluluk kapsamında kurulan Kuzey Academy tarafından düzenlenen seminerler dizisi devam ediyor.

Son olarak Kuzey Marine Sigorta Kurucusu Emin Yaşacan'ın katılımıyla, "Yenileme Arifesinde P&I Kulüplerinin Tanıtımı, Teknik ve Taktik Analizi" isimli seminer gerçekleştirildi. P&I'ın koruma ve tazmin sigortası olduğunu belirten Yaşacan, "Koruma denince armatörün başına bir olay geldiğinde yanında olduğunu hissettirmeye çalışır" dedi.

Teminat mektupları 10 sene kasalarda bekleyebiliyor

"Sigorta, mal sahibinin servetindeki beklenmedik ve hayatın olağan akışına ters olan rizikoları teminat altına alarak mal sahibinin servet kaybını telafi eden sigorta demektir. Sigortanın tek açılımı budur. P&I ise bir adım sonraya giderek zamana yayılan bir sigortadır. Tekne sigortada hasarınız olur. Parasını ödersiniz. Geri ödeme alırsınız. Burada ise ucu açık bir sigortadır. Bir teminat mektubunun 7, 8, 10 sene boyunca hala kulüplerin kasalarında durduğunu görüyoruz. Hali hazırda teknik olarak iki tür P&I kulübü var. Bir grup P&I kulübü var. Bir de kar amacı güden P&I sigortacıları var. Bunların arasında dramatik farklılıklar bulunuyor. P&I kulübü sahibi belli bir hisse sahibi karışlığında armatörlerdir ama bir işletmecisi vardır. Devlet hükümet gibi aslında"

P&I sigortacıları sadece kuralları uygular 

"P&I kulüplerinin çok güzel bir maddesi var. Bir hasar oluştu, hiçbir kulüpte kaydı da yok ama benziyor. 'Burada armatörümüz elinden geleni yapmış ama yine de bir hasar oluşmuş. Biz bu üyemize yardımcı olalım mı' diye bir araya gelirler, ödeyelim veya ödemeyelim diye. Sonucu da alır kurallarına koyarlar, 'Bundan sonra da bu konuda armatörümüze yardımcı olacağız' derler ama P&I sigortacılarında böyle bir şey yoktur. Belli maddeler vardır bunların dışında kabul etmez, yollarına devam ederler"

Türk boğazlarında P&I teyit mektubu

Öte yandan, son günlerde sıkça gündeme gelen, 'Türk boğazlarını kullanacak tankerlerden istenen P&I teyit mektubuna da tekrar değinen Emin Yaşacan, idarenin bu talebinin iyi niyetli olduğunu ama tam olarak hazırlık yapılmadan başlandığını söyledi.

Yaşanabilecek sıkıntıları gördüğü için hemen bir yazı yazarak basın ile paylaştığını belirten Yaşacan, "Biraz da sanırım bizim telkinlerimizle P&I teyit mektubunun içeriği daha hayatın olağan akışına uygun hale getirildi. Çünkü ilk başlarda istenilen P&I teyit mektubunda, 'şu limandan yüklenmiş şu evsaftaki crude oil bilerek veya bilmeyerek ambargoya düşse bile P&I kulübü olarak biz Türk boğazları boyunca Marmara boyunca geçişi sırasında teminat sağlamayı taahhüt ediyoruz' diyordu. Bunu hiçbir P&I kulübünün sağlayamayacağını ilk günden itibaren söylemeye gayret ettik. Niye sağlayamaz? Bırakın petrol türevlerini herhangi bir yük için bile vermez. Boş senede imza atmak gibidir bu. Bunu açıklamaya gayret ettik. Evet böyle bir talebimiz olsun ama boş senede imza atmayı kimseden isteyemeyiz" dedi.

Devlet devletleri muhatap almalı

Varlığı ve geçerliliği tartışılan çok sayıda P&I kulübü olduğunu belirten Yaşacan şunları söyledi: "Her gün bir P&I kulübü çıkıyor. İdaremiz, bu kulüplerin teyit mektubunu kabul ederek onları onore mi edecek? Bunu da bir türlü benim bünyem kaldırmadı. İlk talep edilen metin değiştirilerek uygulanabilir bir metne dönüştürüldü. Bunun bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu yaymalı, konuşmalıyız. Türk boğazlarını kullanan gemilerin ortaya çıkarabileceği zararlarla ilgili bizim bir acil durum fonumuz olması gerekiyor. Bizim devlet olarak özel şirketleri değil bayrak devletlerini muhatap alacağımız bir sistem kurmamız gerekiyor. Bütün P&I kulüplerinin sayfalarında Türk hükümetiyle görüştük anlaşma sağlandı yazıyor. Yabancı haber sitelerinde, 'P&I grup kulüpleri Türkiye idaresine karşı zafer kazandı gibi ibareler var' Bu olmaz. Kısa sürede çözüm sağlandı ama bunun uzun dönemde daha sağlıklı bir sistem oluşturulması gerektiğini düşünüyorum" dedi.