Elon Musk Demiş ki…
Yaklaşık iki ay önce, başka bir kıtaya transfer oldum. Seyahate geldiğimde “Burada çay yok” diye şikayet ettiğim, her yere arabayla gidildiğini fark ettiğimde “Bunlar o yüzden bu kadar şişman!” dediğim yere… Sözü fazla uzatmayayım, “Welcome to US!” Her şeyin sistemli olduğu bu memlekette, kuralına uygun yaşamak esas... Herkes aynı sırada bekliyor, herkes aynı hızda araba kullanıyor.
Günler içinde, bizden bir alanda daha farklı olduklarını öğrendim: Haberler ve içerikleri. Nasıl mı oluyor? Anlatayım… Türlü türlü haber, bizde olduğu gibi, farklı platformlardan yayılıyor. Televizyonundan akıllı telefonuna, youtube kanalından, instagram sayfasına… Da… “Da” sı, şu: Bilim konulu çok fazla paylaşım var burada. İnsanlar bu içerikleri takip ediyor, konuşuyor ve merak ediyor.
Ülkemizde bilime ilgisi olan yok mu? Çok. Ancak, burada olay biraz daha geniş kitleleri kapsıyor. Diğer deyişle, “Tabana yayılmış”. İtiraf etmeliyim, Linkedin’de karşıma çıkan içerikler bile büyük oranda değişti. “Ne yani, magazin hiç mi okumuyor bu insanlar? “Dünyanın ünlüsü orada” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, buradalar.
Yine de halkın büyük bölümünün gününü; ünlü bir televizyon yapımcısının eski karısının giydiği giysiyle, gezdiği yerle, toplum içindeki bireysel rolleriyle geçirmediğini düşünüyorum.
Edindiğim izlenim; insanlar kendi hayatında yaşıyor ve diğerinin yaptığına takılmadan devam ediyor… Peki, biz neden yola devam edemiyoruz? Neden başkasının yaptığıyla fazlaca ilgilenirken, kendi yaptıklarımıza odaklanamıyoruz? Ya da sürekli eleştirme ihtiyacı içinde oluyor, uzun uzun cümleler kuruyoruz?
En çok sosyal medya…
Evet, çünkü her şeye kolayca erişim sağlayabiliyoruz. Görebiliyor, izleyebiliyor, o an oradaymışız gibi hissedebiliyoruz. Hal böyle olunca, kendimizce değerlendirmeler yapabiliyor; bir adım ötesine geçip yargılayabiliyoruz. Bilinçaltında, buna hakkımız oluyor.
Simdi esas sorum geliyor: Sosyal medya kötü bir şey mi? Cevabı kullanım amacına göre değişiyor. Şahsi kanaatim, iş ile ilgili olarak kullanıldığında, sosyal medyanın çok yararlı olduğu yönünde. Daha fazla insana ulaşabiliyor; yürüttüğünüz proje ya da sattığınız ürünle ilgili bilinirliği arttırabiliyor; markanızı ya da işinizi sadece kendi çevrenize değil, dünyaya tanıtabiliyorsunuz.
Bu durum, yalnız işin kendisine değil, işi yapan insanlara da yarıyor. Bir yandan farkındalık yaratırken, diğer yandan daha fazla kişiyi oyuna katıyorsunuz. Bireysel başarılardan tutun, takım çalışmasına kadar birçok unsur gözler önüne seriliyor. Peki, şahsi kullanımda sosyal medya nasıl bir etki yaratıyor? İşte orası tamamen kişinin tercihine kalıyor. Kimi selfie üstüne selfie paylaşıyor, bütün özelini uluorta yaşıyor; kimi çok daha az katılımla, izleyici konumuna geçebiliyor.
Şahsen ben, kendilerinden bir şeyler öğrenebildiğim, haber almaktan mutlu olduğum insanları ve bana bilgi veren, estetik gözümü geliştiren hesapları takip etmeyi tercih ediyorum.
Yazımı, tüm dünyanın hayranlıkla izlediği, yeni dönemin dâhilerinden Elon Musk’ın sözleriyle sonlandırıyorum. Animasyonlarla süslü, İngilizce olan mini röportajdan keyif almanız dileğimle…