Dünyanın En Genç Başkenti Bratislava
Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, imparatorluklar çökmüş, yepyeni devletler doğmuştu. İşte bu devletlerden biri de Çekoslovakya oldu. 1918 yılında ortaya çıkan bu yeni ülkenin taraflarının belki de tek benzerliği, Çeklerin Avusturya, Slovakların da Macar hegemonyasına karşı yürüttükleri mücadelelerdi. Kadife Devrimiİkinci Dünya Savaşı ile birlikte kısa bir dönem için de olsa ülke ikiye ayrılmış, ancak 1945?te tekrar birleşmişti. Bundan üç yıl sonra komünist yönetime geçen Çekoslovakya için 1968?de Alexander Dubcek başa geçene kadar kapalı bir dönem başlamıştı. Dubcek?in başını çektiği demokratikleşme çabaları, 1968 yılına damga vurmuştu. Prag baharı olarak adlandırılan bu dönem, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefiklerinin ülkeyi işgal etmesiyle son buldu. 25 Mart 1988 yılında Bratislava?da düzenlenen gösteriler, sessiz bir direnişi simgeliyordu. Binlerce insanın ellerinde taşıdıkları mumlar, karanlıkları aydınlatmayı amaçlıyordu. Bu aydınlanma, demokrasiyle gerçekleşecekti. Çekoslovakya?nın demokrasiye dönüşü ?Kadife Devrimi? ile birlikte oldu. Ülkenin ayrılması ise, 1 Ocak 1993 yılında gerçekleşti.En genç başkent2004 yılında Avrupa Birliği?ne katılan Slovakya?nın başkenti Bratislava, Tuna Nehri?nin kıyısında, 550 bin nüfusa sahip, geçmişin ihtişamlı günlerinin imzasını taşıyan bir şehir. Şehrin adının, Slav bir prensin adından türediği kabul ediliyor. 11. yüzyıldan kalma madeni paralar üzerinde Preslava ve Breslava isimlerine rastlanmış. Bresburg da, 12. yüzyılda sıkça kullanılmış. 1919 yılında şehir Bratislava adını almış. Sekiz üniversitenin 60 bine yakın öğrenciyle buluşturduğu Avrupa?nın bu en genç başkenti, her yıl 1,5 milyona yakın turist ağırlıyor. Üstelik Bratislava?dan Viyana?ya Tuna Nehri?nden ulaşma imkânı da var. Bunun şehri cazip kılan özelliklerden biri olduğunu söylemeliyiz. Kültürel zenginlikler ve zengin mirasTransit yolcuların ülkede daha fazla kalmasını hedefleyen Slovakya, sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikleri cömertçe paylaşmaktadır. Yakın tarihin çalkantılı günlerinin hatıraları tazeliğini korusa da, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu?nun zengin mirası, başkent sokaklarında karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de St Martin Katedrali. Osmanlıların Belgrad?ı fethetmesiyle ülkenin başkenti olan Bratislava?daki St Martin Katedrali, 1563 yılından 1830 yılına kadar tam 19 taç giyme törenine sahne olmuş. Katedralin çatısını, 1765 yılından kalma St Stephen?ın tacının 300 kg. ağırlığında bir modeli süslüyor. Bratislava Kalesi?nin tepeden baktığı Tuna?nın kıyıları, telaşsız insanlarla dolu. Şehrin tarihi binaları, geçmişe ait bir dekoru andırmakta ve işte bu dekorun içinde, bizlerden birileri de yaşamakta. Akşam çökerken Avrupa?nın bu güzel ve en genç başkentinden ayrılıyoruz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.