Dünya Doğayı Koruma Vakfı’ndan Akdeniz Ülkelerine Çağrı
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), ‘30x30: Akdeniz’de biyolojik çeşitliliği ve balık stoklarını yeniden canlandırmak’ başlıklı rapor hazırladı.
Çevre, iklim krizi ve sosyo-ekonomik etkilerin de ele alındığı raporda, Akdeniz’in başta balıkçılık ve turizm sektörü olmak üzere, denizle ilişkili faaliyetlerden her yıl 450 milyar dolar değer yarattığı ve ekonomik açıdan dünyanın en önemli denizlerinden biri olduğu açıklandı.
505 BİN BALIKÇI VAR
Mevcut mavi ekonomi modelinin sürdürülebilir olmadığı ve kendisini besleyen varlıkları tehlikeye atma yolunda ilerlediği belirtilen raporda, bölge ekonomisinin sağlıklı deniz ekosistemleri ve biyolojik çeşitlilik sayesinde ayakta durabileceği kaydedildi. Rapora göre, yüzde 55’i küçük ölçekli balıkçılardan oluşan balıkçılık sektörü, doğrudan veya dolaylı olarak 505 bin kişiyi istihdam ediyor. Akdeniz nüfusunun yüzde 16’sı, doğrudan veya dolaylı turizm sektöründe çalışıyor.
AŞIRI AVLANILIYOR
Yaşanan sosyo-ekonomik krizin temellerinde daha derin yapısal problemler olduğu belirtilen raporda, “Akdeniz’de değerlendirilen balıkstoklarının yaklaşık yüzde 75’i aşırı avlanıyor. Önemli bir karbon tutucu ve deniz asitlenmesine karşı tampon görevi gören deniz çayırları, son 50 yıl içinde yüzde 34 azaldı. Habitat kaybı ve bozulması, kirlilik, aşırı tüketim, yabancı türlerin bölgeye girişi ve iklim değişikliği gibi etkenlerle denizdeki canlı çeşitliliği ciddi ölçüde azaldı” denildi.
Raporda, 2100’e kadar deniz suyu sıcaklıklarında 1.8 ile 3.5 derece artış beklendiği kaydedildi.
YÜZDE 1.27’Sİ KORUNUYOR
2030’a kadar Akdeniz’in yüzde 30’unu kapsayacak bir ağ kurmak için çağrıda bulunulan WWF raporunda, “Hâlihazırda belirlenmiş Deniz Koruma Alanları (DKA), Akdeniz’in yüzde 9,68’ini kapsarken, gerçekten etkin bir şekilde yönetilenler sadece yüzde 1,27’lik bir bölümü koruyor. Biyolojik çeşitliliğin iyileştirilip sürdürülebilmesi için Akdeniz’in en az yüzde 30’unun etkin bir şekilde korunması şart. Bu sağlandığında, balık stoklarının eski seviyesine kavuşturulması, iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, sürdürülebilir balıkçılık ve turizmin geleceğinin güvence altına alınması için gerekli temel atılmış olacak” denildi.
YÜZDE 30 İÇİN ÖNERİLER
Deniz Koruma Alanları (DKA) ve Alan Bazlı Koruma Tedbirleri (ABKT) kapsamı 2030’a kadar Akdeniz’in yüzde 30'unu kapsayacak şekilde genişletilmeli.
Gelecekte av miktarını artırmak için deniz biyoçeşitliliği sıcak noktaları korunmalı.
ABKT’ler oluşturmak için diğer sektörlerle iş birliğiyle, yerelde yönetilen deniz koruma ve balıkçılığa kapalı alanlar ile ekoloji koridorları kurulmalı, derin deniz ve kıyı trollerine getirilen yasaklar genişletilmeli.
Mevcut ve kurulması planlanan DKA ve ABKT'lerin koruma seviyeleri bir an önce yükseltilmeli. Tüm DKA ve ABKT’ler etkili şekilde yönetilmeli.
Mevcut durumdan, etkili koruma ve sürdürülebilir mavi ekonomiye geçişi sağlayacak adil ve eşitlikçi mali araçlar seferber edilmeli.
Ortak yönetim ve katılımcı süreçlerle, yerel paydaşlar sürecin tüm aşamalarına dahil edilmeli.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.