DTO’da kayıt dışı toplantı
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) 58. meclis toplantısı, 27 Aralık’ta (Dün) Meclis Başkan Vekili Faruk Ürkmez başkanlığında toplandı. Ancak yeter sayıyı bulamayan toplantı gayri resmi olarak devam etti ve kayıtlara geçmedi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) 58. Meclis toplantısı yeter sayıda katılıma ulaşmadığı gerekçesiyle Meclis Başkan Vekili Faruk Ürkmez tarafından gayri resmi olarak açıldı ve toplantının kayıtlara geçmemesi kararı alındı. Meclis Başkan Vekili Faruk Ürkmez, "Çok üzgünüm çoğunluk sağlanamadı. Ayda bir bu meclise gelmemek, denizcilik sektörüne ihanettir. Bu anlayabileceğim bir durum değildir. Ben Meclis Başkan Vekili olarak meclisin bu şekilde açılmasını uygun bulmuyorum. Ayda bir kere meclisi toplayamıyorsak, bu düşünülmesi gereken bir eylemdir. Meclisin hafife alınmasını kabul edemem," diyerek oda üyelerini eleştirdi ve toplantının kayıt dışı bir sohbet şeklinde devam etmesini karara bağladı.
Sohbet toplantısında sözü ilk olarak Sualtı ve Liman İnşaatçıları Kooperatifi (SULİM) Başkanı Abbas Kolçalar aldı; İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndaki 4 yıllık görev süresinin bu yılla birlikte sona erdiğini söyleyen Kolçalar, sektörün ve ülkenin bugünlere gelmek için büyük özverilerde bulunduğunu belirterek “Cumhuriyet kurulduğu andan itibaren 1946 yılında Amerikan yardımıyla Türkiye’ye yüzer vinçler, tarama gemileri getirildi. Bunların bir kısmı Macaristan’dan, bir kısmı İtalya’dan, bir kısmı Almanya’dan geldi. 1990 yılına kadar her şey devletin tekelindeydi ve özel sektörle ilgili hiçbir şey düşünülmedi. Ancak limanlar özelleşmeye başladığında, devlet yetişemediği için özel sektöre ihtiyaç duyuldu. O süre içerisinde bunları yöneten devlet olduğu için ekipmanlarla ilgili mevzuat da çıkartılmamıştı. Devletin belgesi olmayan bir sürü ekipmanı vardı. Şimdi çok şükür bunlar değişiyor ve uluslararası kurallara uyma gereği giderek artıyor ve doğru bir noktaya geliniyor. Biz sektör olarak mevzuat eksikliği konusunu defalarca dile getirdik, şimdi de hatırlatmakta fayda duyuyorum. Sektörümüzün mevzuata ihtiyacı var. Bu olmadığı sürece biz hangi kurallarla nasıl devam edeceğimiz konusunda zarar görmeye devam ederiz. Üstelik sadece biz değil bu durumdan kamu da zarar görüyor,” dedi.
'TAİS MOTOR FABRİKASI'NIN KURULMASI İÇİN DÜĞMEYE BASILDI'
Sohbete bir haber vererek katılan Faruk Ürkmez ise Türkiye’nin yerli bir motor sanayiine ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek TAİS Motor Fabrikası’nın kurulması için düğmeye basıldığını söyledi. Bunun için geçmişte 5 kişi olarak yola çıktıklarını belirten Ürkmez; “Sadece deniz makineleri diye düşünmek yanlış olur. Birçok alanda motor fabrikaları kurulmalıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir törende beni yanına oturttu ve ‘Türkiye’de motor fabrikasını kuracaksınız’ diye talimat verdi. Talimat verdiğinde kendisine motor fabrikası kurulur ancak bu devlerin arasında nasıl mücadele ederiz dedim, ‘Devlet bu konuyu destekleyecektir’ dedi. O gün verdiği talimat gereği biz 5 arkadaş birleşerek TAİS Motor Fabrikası’nı kurmaya karar verdik. TAİS Motor Fabrikası şirketi kuruldu, faaliyete geçti. Türkiye’de yerli dizayn kullanarak üretim yapacak motor fabrikası da en kısa zamanda kurulacak. Yerli imalat olarak devam edecek, daha sonrasında da halka arz edilecek. Mükemmel bir tesis meydana getirmeye çalışıyoruz. Sadece gemi makineleri olarak değil, Türkiye’nin tüm ihtiyaçlarını düşünüp, imalatını gerçekleştirmek lazım,” dedi.
“TARİH YENİDEN YAZILIYOR”
İMEAK Deniz Ticaret Odası, 2017 yılının son meclis toplantısında söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan da konuşmasına katılımcıların yeni yılını kutlayarak başladı. Toplantıda meclisteki çoğunluğunun sağlanamaması ile ilgili görüşlerini ifade eden Kalkavan; “Meclisin tarihinde bir ilk yaşandı ve ilk defa çoğunluk yüzünden meclis açılmamış oldu. Biz 57 tane meclis yaptık, benim hatırladığım en az 50-52’sinde zaten çoğunluk yoktu. Ancak bu konuyla ilgili sorulan sorulara meclis başkanı cevap vermelidir. Çünkü meclis dediğimiz yer meclis başkanının alanıdır,” dedi.
Meclisin çoğunluk bulunamadığı için açılıp açılmaması kararının Meclis Başkan Vekili Faruk Ürkmez’in tasarrufunda olduğunu söyleyen Metin Kalkavan konuşmasını dünyanın ciddi bir değişim ve dönüşüm geçtiğine dikkat çekerek sürdürdü. “Kudüs hadisesiyle beraber taşlar yerinden oynadı ve tarih yeniden yazılmaya başlandı,“ diyen Metin Kalkavan sözlerine şöyle devam etti: “Son 100 yılda dünyada büyük değişikler oldu. Arap Baharı bence gerçekten bir ‘bahar’ değildi. Tarih kitaplarında haçlı savaşlarından bahsedilirdi. Günümüzde neredeyse ekonomik anlamda yeniden bir haçlı seferi yaşıyoruz. İlk defa bu kadar farklı bir süreçten geçiyoruz. Türk pasaportu taşıyoruz diye belirli ülkelere girişlerde sorun yaşamaktayız. Bu durum bizi çok ciddi bir şekilde etkilemektedir. Yabancı bandıralı gemilerde çalışan Türk arkadaşlar işlerini kaybetme korkusu yaşamaktadırlar. Bunları söylememdeki sebep şu; ekonomik anlamda kaybediyoruz. Tersaneler olarak da fazlasıyla etkilenmekteyiz. Gemi siparişlerinde belli ülkelerden ambargo yemekteyiz ve açıklama olarak politik belirsizlik olduğunu söylüyorlar, kazandığımız ihaleyi alamıyoruz. Bu açıdan bakılırsa Kudüs son noktaydı. Ekonomik sıkıştırmayla karşı karşıyayız.”
BM’nin Kudüs ile ilgili almış olduğu kararda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir etkisi olduğunu da dikkat çeken Kalkavan; “Alınan karar yaşadığımız bedellere değdi. Bazı zamanlar vardır, ülkenizle gurur duyarsınız ve mücadele edersiniz, önemli olan şey duruşunuzdan vazgeçmemektir. Yoksa bugün işime bu geldi bunu yapalım, yarın çıkarlarım değişti başka bir karar alıyım demek doğru olmaz. Çok şeye sahip olmak o kadar önemli değildir. Gün gelir hepsini kaybedersiniz. Adalete önem vermeliyiz adaletten vazgeçmeden yürümeliyiz. Yıllar geçecek ama biz bu mücadelemizi hatırlayacağız, çünkü kimse kalıcı değildir. 15 Temmuz günü verilen mücadele de aynısıdır. Gerçekten zor bir dönemden geçmekteyiz,” şeklinde konuştu.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.