Doğusel: Babadan değil dededen denizciyiz!
Gencecik bir denizci olan Doğusel, 5 yıl içerisinde temsilciliği şube olacak bir düzeye taşıdı. Deniz Ticaret Odası tarafından kurucu şube başkanı olarak görevlendirildi. Kısa bir süre önce şubeyi kurdu. Şu anda şubenin 291 üyesi bulunuyor.
Deniz ticaret hukuku üzerine uzmanlık yapan Vedat Doğusel, İstanbul Marmara Edirne Karadeniz Deniz Ticaret Odası seçimlerinde avukat kimliğiyle öne çıkarıldı. Doğusel, “Evet avukatım. Bundan utanmıyorum. Deniz ticaret hukuku uzmanlık alanım. Üniversitede hocayım aynı zamanda. Ancak babadan değil, tam 3 kuşaktır, dededen itibaren denizciyim. 78 senedir yat mobilyası, 40 senedir yat üretiyoruz” dedi
Deniz Ticaret Odası olarak bilinen İstanbul Marmara Edirne Karadeniz (İMEK) Deniz Ticaret Odası İMEK Deniz Ticaret Odası 6 yıl önce Kocaeli'de temsilcilik açtı. Temsilci olarak görev alan isim ise Vedat Doğusel oldu. Gencecik bir denizci olan Doğusel, 5 yıl içerisinde temsilciliği şube olacak bir düzeye taşıdı. Deniz Ticaret Odası tarafından kurucu şube başkanı olarak görevlendirildi. Kısa bir süre önce şubeyi kurdu. Şu anda şubenin 291 üyesi bulunuyor. Üyeler 2 Nisan’da sandık başına gidecek ve 4 yıl boyunca görev yapacak şube başkanını ve şube meclisini seçecek. Yaklaşık 2 aydır Deniz Ticaret Odası’nda hummalı bir çalışma var. Başkanlık için yarışacak isimlerden biri kurucu başkan Vedat Doğusel, bir diğer isim ise eski kaptan Yavuz Ulugün.
Doğusel oldukça genç bir isim. Henüz 30’lu yaşlarında. Babadan değil, dededen denizci. Henüz 5 yaşındayken tersanelerde yatıp kalkmaya başlamış. Tekne nedir, nasıl yapılır? A’dan Z’ye öğrenmiş. Yetmemiş, hukuk okumuş. Deniz ticaretinin hukuksal altyapısıyla ilgili birikim sahibi olmuş. Babasını genç yaşta kaybetmiş. Dedesinin de vefatının ardından Doğusel Şirketler Grubu’nun başına geçmiş. Şirketler grubunun bünyesinde 3 şirket bulunuyor. Bu şirketlerden biri Selmarin Gemi Tamir, bir diğeri ise grubun bel kemiği de olan Doğusel Deniz Mobilya, son şirket ise Huzur Yat.
Doğusel Deniz Mobiliya 1939 yılında Mehmet Celal Doğusel tarafından İstanbul Kasımpaşa’da kurulmuş. Çok büyük projelere imza atmış, Türkiye denizcilik tarihine adını yazdırmış firma şu günlerde dünyanın en büyük vapurunun tefrişatını üstlenmiş durumda. Vapur İtalya’da hizmet verecek. Mobilya için İtalya’dan kalkıp Türkiye’ye gelmişler, Doğusel Deniz Mobilya’yı tercih etmişler.
Çocukluğundan beri denizle iç içe olan Vedat Doğusel yaşıtları bisiklete bile binemezken tekneyle denize açılmaya, onlarca mil kulaç atmaya başlamış. Denize gönül vermiş. 2 kızından birinin adını deniz koyacak kadar çok bağlanmış…
Hukuk eğitimi aldıktan sonra deniz ticareti üzerine uzmanlaşmış. Şu anda uluslararası bir Çinli firma ile dünya çapında ortaklık yapıyor hukuk ve danışmanlık firması. Doğusel o kadar heyecanlı ki…
Doğusel, Kocaeli’de ve Türk denizciliğinde faydalı isimler yapmak isteyen genç biri… Hepimizin derdi Kocaeli’de denizciliğin gelişmesi” diyor Doğusel. Keyifli okumalar…
*Deniz Ticaret Odası’yla ilgili fikirler nasıl gelişti? Önce temsilcilik şimdi şube..?
Deniz karanın mütemmim cüzüdür. Karadaki ticaret geliştiği için denizdeki ticaret gelişiyor. Üretim olmazsa limana da ihtiyaç olmaz. Bunlar birbirileriyle iletişim halinde olan şeyler. Şimdi bizim odamız için geçirdiğimiz 6 yıllık bir süreç var. Deniz Ticaret Odası’nda 48 komite var. Bunlar su altına dalanlar, su üstünde yüzenler, parasiding yapanlar… O kadar çok parça var ki, armatöründen üreticisine herkes üye. Çok gen iş bir yelpazeye hitap ediyoruz. Buna rağmen dünyada deniz ticaretinde 16. sıradayız. Yunanlılar 1. sırada. Biz bir yarım ada olan ülkemizde maalesef deniz ticareti konusunda pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Bu sorunlar Kocaeli’de, İzmit Körfezi’nde de derinden hissediliyor. Türkiye genelinde 79 tersane var. 1 tersanede yaklaşık 2 bin kişi çalışıyor. Nasıl bir işkolu düşünebiliyor musunuz? Sektör böyle büyük olunca haliyle şubeleşince de ilgi artıyor. Biz bu sürecin hepsini hissederek yaşadık. İnanır mısınız tekne ruhsat ölçümüne gidilecek. Personel yok. Elimde metre ile ruhsat ölçümüne bile ben gittim. Temsilcilik bu noktadan buralara geldi. Durduk yere, gökten inmeyle olmadı bu. Çalışmamızın sonucunda buralara geldi. Ben durduk yere denizci olacağım da demedim. Gözümü açtığımda denizle iç içeydim ben. Benim dedem, tersane sanayiini kuran 3-5 adamdan biri. Gözümü teknede açtım. O günkü şartlarda Haliç ve Tuzla’da çalışıyor dedem. Daha sonra Marmara Tersanesi’ni kurmak için Körfez’e göçüyorlar. O günden beri de Kocaeliliyiz. Ben 5 yaşındaydım, tersanedeydik biz. Çünkü o dönemlerde tersanede yatıp kalkıyorduk iş yetiştirmek için. *Sizin denizci değil avukat olduğunu söyleniyor? -Ben bu tavrı doğru bulmuyorum. Çocukluğumdan beri sektörün içerisindeyim. Türkiye yat üretiminde dünya 3.’sü. Bizim firmamızda Türkiye’nin lider firmalarından biri. Monaco’ya yat fuarına katılmaya gidiyoruz. Ürettiğimiz tekneler lüks sınıfta ve dünya standartlarında yer alıyor. Bu firmayı görmezden gelip beni sadece avukat gibi lanse etmek doğru değil. Ayrıca evet, ben avukatım, aynı zamanda üniversitede hocayım. Benim yanımda 8 tane avukat çalışıyor. Ben zaten duruşmalara giremiyorum. Vaktim yok. Dilekçe bile yazamıyorum. Biz Çin Endüstri ve Ticaret Bankası ile görüştük. Dünya çapında çok büyük bir partnerlik için anlaştık. Deniz ticaret hukukunda danışmanlık yapıyoruz.
KİMİN KAZANDIĞI ÖNEMLİ DEĞİL!
Seçimler için nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Bizim seçimleri değil, bu kentin sorunlarını konuşmamız lazım. Seçimi Ahmet kazanmış, Mehmet kazanmış önemli değil. Oy hesabı yapacağımıza kentin sorunlarına çözüm aramalıyız. Bu kent bir yat limanı yok. Ben bu konuyu Bayraktar’la konuştum. Haklı olarak, “Kent bunu talep edecek” dedi. Haklı. Bizim derdimiz liman değil ki. Bizim derdimiz seçim kazanmak. Bu böyle olmaz. Tuzla’daki gibi bir yat limanı Kocaeli’de olsa kötü mü olur? Bu nasıl bir ekonomi yaratır, bu kente nasıl turist çeker bunu anlamak o kadar zor mu? Bugün seçilsek de seçilmesek de hepimiz aynı yerdeyiz. Yavuz ağabeyin de yapmak istediği güzel şeyler var. Bizim hedeflerimiz var, Yavuz ağabeyin de hedefleri var. Kimse odamızın kötü olmasını, Kocaeli’de deniz ticaretinin geri gitmesini istemez. Bu süreçte kaybeden olmaz, kazanan deniz ticaret odası olur.
Bu odanın Kocaeli için faydası ne olacak?
Kocaeli’de 34 liman 7 tersane var. Türkiye’de 1.2 milyar dolarlık bir ekonomiye sahip olan sektörü temsilen 2 oda var toplam. Ancak Mersin Odası biraz daha küçük. Bizim şube olarak bağlı olduğumuz oda İstanbul Marmara Edirne Karadeniz Deniz Ticaret Odası. Van Gölü de dahil olmak üzere 17 temsilciliği ve 8 şubesi olan büyük bir oda. Sadece bizim şubemizin bu yıl ki bütçesi 5 milyon lira. Her şeyden önce Kocaeli’de deniz ticaretinin gelişmesi için daha detaylı bir çalışma yapacak şubemiz. Bununla birlikte kentle denizin barışması için çalışmalar sürdürecek. Benim en büyük hedefim yelken kulüplerini Yarımca merkezli olarak toplamak ve Türkiye ile dünyada duyurabilmek. Odamız sadece büyük gemilerin körfezle olan bağlantısında değil, vatandaşın yapacağı su sporlarında da kendine dert edinecek. Kentliyi denizle buluşturmak için çabalayacak.
Peki temsilcilik basit bir görev miydi?
Şube olunca birden ortalık karıştı. Genel kurul süreci ve bir yarış başladı… -Büyük bir güç İstanbul. Bizim üyelerimiz aynı zamanda İstanbul Ticaret Odası’na üye. Şube başkanı olarak ben yönetim kurulunda yer alıyorum. Bu nasıl bir güç? Düşünün bu güç artık kentimize geldi. Ve yine düşünün ben görev alana kadar bu kentte bir temsilci bile yoktu. Bu bir garabet. Bu kadar büyük insan var bu kentte denizcilik anlamında. Neden hiçbiri elini taşın altına koymamış? Temsilci olmamış? Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği diyor ki temsilci oda başkanını bulunduğu bölgede temsil eder. Bulunduğu bölgedeki üyeleri de merkezde odasına karşı temsil eder. Yani ne gözle baktığınıza bağlı temsilciliğe. Eğer bir memuriyet gibi görürseniz, öyle bilir ve görev almak istemezsiniz. Biz bir temsiliyet olarak gördük ve görev üstlendik. Temsilci ya da şu başkanı dediğiniz merkez yönetim kuruluna bağlı. Şube başkanı tarafsız olmak zorunda. Ben çıkıp da şu adayı destekliyorum diyemem. Mevcut başkana nasıl olur da ben seni istemiyorum diyebilirsiniz? Bu dedikodular seçim sürecinde çıktı. Bizim seçimimiz ayrı, genel merkez seçimi ayrı. Ben asla genel merkez seçimlerinde taraf değilim. Taraf olmak şubemize bir katkı sağlamaz.
Kaynak: Kocaeli Barış Gazetesi
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.